Belki bir umut bekliyorum uzak, çok uzak bir diyardan. Eğitim veriyorum feryatlara, ders veriyorum çiçeklere...

Arıyorum ve anlıyorum ben bu mutluluğu, huzuru. Biliyorum anlatmana gerek yok yine tek ve yalnızsın. Bak gördün mü? bir vapur daha kalktı iskeleden. Çiçekleri suladın mı? sulamadın değil mi? yine ağlayıp durdun. Göz yaşlarınla doldurdun çiçeklerin yapraklarını, yine doldurdun ağaçların köklerini.

Artık gözlerimden yaş akmıyor, artık ağlayamıyorum, görmüyor gözlerim, kimseyi özlemiyorum. Bağırıyorum sokaklara, çağırıyorum bal tanecikli ev yapıtlarını. Onlar benim dostlarım, başkalarına bilirsin ki güven olmuyor. Ne dostuna ne de yanında ki kuyruklu yılana.  Umut bekliyorum sizlerden. Umut bekliyorum, koca yürekli duygulu ve güzel kokulu çiçeklerden."Umut Bekliyorum." Belki gelir diye.

Ben yaşamak istiyorum. Ben kimsesiz ve kırgınım da, ama seni kağıta dökmek, mürekkebin her damlasına kadar yazmak, anlatmak istiyorum. Rüzgar da kayboldu gençliğimin geride kalanları. Bir hayat kurmak istiyorum. Evimin hanımı, çocuklar ve şeker gibi bir bahçemiz olsun. Eğitimci de olup daha çok çocuğa okutmayı öğretmek, onların da bir meslek, bir hayat sahibi olmaları için çaba göstermek, emek harcamak istiyorum. Çok mu şey istiyorum. Bunları bana hor görmeyin.

Hayat çok güzel olsa. Ama sandığınız gibi dıştan öyle görünmüyor. Hayatı bozanlar bizim insanlarımız. Biz dünyaya misafir olarak geldik. Misafirliğin de bir dürüstlüğü, saygınlığı var. Yapmayın! Böyle davranmayın. Hepiniz ilerde çocuklarınıza böyle mi terbiye vereceksiniz. Onlar geleceğin yıldızları olacak.

Eskiden kenar mahallenin bir gülümseyen çocuğu vardı. O şimdi nerede bilemem. Karanlıklar ardında kaybolup gidiverdi. Aradım o gençliğimi, bulamadım. Ama sizler benim gibi değil, onlar gibi değil, daha da iyi olacaksınız. Belki de öyle ümit ediyorum. Bilemem, anlatamam içimdeki sıkkınlığı, vuramam yüzüne uçup giden gurbet kuşlarını. 

Bir öğretmenin öğrencisinin  verdiği mutluluğu kim verir. Öğretmenim! Öğretmenim! sizi seviyorum demesi ne kadar güzel bir duygu, ne kadar güzel bir huzur. Öğretmen huzuru öğrencisinde buluyor. Bazen kızıyor, bağırıyor ama biliyor ki içi yanıyor. Neden kızdım çocuğa diye günlerce uyumuyor. Ben de böyleyim. Acı verecek davranışta bulunmak içimi daha çok acıtır.  Siz siz olun keşkeleri beklemeyle yaşayın. Belki bir umut gelir diye.

Sana gel diyorum, 
Gelmeyi biliyorsan.
Seni çağırıyorum, 
ANLIYABİLİYORSAN.
Gurbet kuşlarına sesleniyorum,
Barajdan akıp giden suya sesleniyorum,
Kuruyup solmuş güle sesleniyorum,
Bir cevap daha verebiliyorsa.
Üzmeyin beni,
Vurmayın artık sırtımdan.
Gidiyorum sevgili,
Gitme! diyorsun ama
Ben üşüyorum, artık,
Bir damla göz yaşı bile bırakmadan
GİDİYORUM. Gidiyorum.