Depremlerle Sınanan Bir Ülke: Türkiye
Coğrafi olarak üç büyük fay hattının tam ortasında yer alan Türkiye, yüzyıllardır depremlerle mücadele eden bir ülke konumunda. Kuzey Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Anadolu Fay Hatları'nın oluşturduğu sismik kuşak, geçmişte birçok yıkıcı depreme sahne oldu.
1939 Erzincan, 1999 Gölcük ve Düzce depremleri binlerce can kaybına ve büyük maddi kayıplara yol açarken; 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve 11 ili etkileyen felaket ise 53 bin 537 vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle tarihe kara bir leke olarak kazındı. Bu acı tecrübeler, depreme karşı dayanıklı şehirlerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
AFAD Açıkladı: İşte Deprem Riski En Düşük Şehirler
AFAD’ın yaptığı değerlendirmeye göre, Türkiye'de deprem riski en düşük olan şehirler şu şekilde sıralandı:
📍 Aksaray, Ankara, Antalya, Artvin, Bartın, Edirne, Giresun, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Konya, Mardin, Nevşehir, Niğde, Rize, Samsun, Siirt, Sinop, Trabzon, Yozgat, Zonguldak
Bu Şehirler Neden Daha Güvenli?
🔹 Fay Hatlarından Uzaklık:
Listede yer alan şehirlerin çoğu, Türkiye'nin ana fay hatlarına uzak bölgelerde bulunuyor. Bu da, büyük deprem riskiyle karşılaşma ihtimalini ciddi şekilde düşürüyor.
🔹 Sağlam Jeolojik Yapı:
Özellikle İç Anadolu Bölgesi’ndeki illerde yer alan sağlam kayalık zemin yapısı, deprem dalgalarının etkisini azaltıyor. Bu durum, hem yıkım riskini hem de sarsıntının şiddetini düşürüyor.
🔹 Düşük Sismik Aktivite:
AFAD’ın haritalarına göre bu şehirler, dördüncü ve beşinci derece deprem bölgeleri arasında yer alıyor. Bu bölgelerde tarihsel olarak büyük depremlerin görülme sıklığı oldukça düşük.
🔹 Coğrafi Konum Avantajı:
Karadeniz Bölgesi’nde bulunan Sinop, Giresun, Trabzon ve Artvin gibi iller, yoğun sismik hareketliliğe sahip alanlardan uzak bir konumda. Aynı şekilde Mardin ve Antalya’nın bazı bölgeleri de aktif tektonik alanlardan etkilenmiyor.
Depreme Karşı Bilinçlenmek Şart
Deprem riskinin düşük olması, tamamen güvende olunduğu anlamına gelmiyor. Uzmanlar, yapı denetiminden afet farkındalığına kadar her alanda hazırlıklı olunması gerektiğinin altını çiziyor. Bu nedenle, güvenli şehirlerde bile depreme karşı bireysel ve toplumsal hazırlıkların ihmal edilmemesi gerektiği vurgulanıyor.