bütün şehir söz birliği etmişçesine sanki bir hazırlık yapmaktaydı. Bahçeden kopartılmış tazecik
mevsim meyveleri kokmakta idi dört bir yan.
Boğaz manzarasına karşı sık bir akşam yemeğinde insanlar neler yaşar? Hangi duygularda olur?
Aklıma nereden geldi bu sorular bilemiyorum ama ben işin açıkçası boğazda akşam yemeği hiç
yemedim.
Karman çorman hangi kelimeden ilham aldığı belli olmayan harfler dizini ile oluşmuş bir mektup var
elimde. Tıpkı sefahat ve eğlence dönemini andırmakta yazdıklarım eski ama mutlu olan mektubumda.
Lale devri desek sanırım yanılmayız.
Doğayı özlüyoruz istiyoruz ki yakınımızda olsun. Orman havasını içimize çekip saatler geçirmek
herkesin sanırım tek düşü. Nedense bugün renkli ahşap evlerle bezenmiş sokaklarıyla kendine has
dokusunu koruyabilmiş bir yerde hayatıma devam etmek istemekteyim. Delice yazmak istemekteyim
buralarda. Yazmak beni çok mutlu ediyor. Bana çok iyi hissettiren bir şey yazmak hayatımın bir
parçası adeta. Öyle bir yazmak tutkusu ki bu kelimelerden oluşan sihirli değnekle her seferinde küçük
bir dünya oluşturuyorum.
Öyle karakterler yaratıyorum ki, kalp atışlarını duyarken satırlarımda zaman nefeslerini hissediyorum.
Bazen bakıyorum da yazdığım kelimeler hayal gücümle nasıl şekillenmiş inanın aklım ermiyor.
Her yazmamda başka bir kahraman başka bir hayal âleminde yer almakta. Tıpkı bir tabloda verilen
anlam bütünlüğü gibi.
Kısacası yazmak bana iyi gelmekte iken inanın bir sürü yeni karakterim dostum oluveriyor.
Sizde tanışmak ister misiniz?
TOLGA TURAN