Kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz, zeka da gerekir.
Arapça asıllı olan zeki kelimesi; parlak ateş, parlaklık ve keskinlik anlamlarına gelmektedir.
Akıl kelimesi bir bakıma, birbirine uygun iki nesne veya iki kavram arasında bağlantı kurmaktır.
                                                                     ***
Hikmet; işleri en uygun ve en doğru biçimde yapmak. Akıl, hikmet içindir. Akletmek, muhakeme etmek, hüküm çıkarmak içindir. Kabul eden veya etmeyen, yani karar, tercih veren ve seçim yapan akıldır. Değerlendirmeyi akıl yapar. Böylece insan karar ve tercihini, aklın fonksiyonlarıyla belirler. İnsanın iradesini ortaya koyması aklın işidir. Kişideki doğuştan mevcut olan, parlaklık, keskinlik anlamındaki zeka, akıllı olmanın bir ön şartı iken, zeki olmak için akıl sahibi olmak gibi bir ön şart söz konusu değildir. Çünkü zeka kişide doğuştaki potansiyel iken, akıl, insanın zihin ve düşünme faaliyetinde, sonraki aşamayı oluşturmaktadır. Bunu daha açık bir şekilde şöyle ifade edebiliriz: Akıl zekanın kullanımıdır. Zekayı, ailenin, çevrenin yani içinde bulunduğun toplumun istediği biçimde kullanırsan akıllı, aksi taktirde akılsızsındır.
                                                                       ***

Zeka, aklın kullanılması için mevcut olan bir motordur ve bu motorun olumlu kullanılması akıllılıktır. Motorun istenen biçimde kullanılmaması ise akılsızlıktır. Başka bir ifadeyle bir arabanın motoru zeka, direksiyon ise akıldır. Direksiyonu, yapılmış asfaltlı yol üzerinde sürmez isen uçuruma gider ya da tarlada yuvarlanıp kaza yaparsın. Bu da akılsızlıktır, zekanın istenen biçimde kullanılamamasıdır. Direksiyonu kullanma ve arabanın gitmesi için motorun yani zekanın varlığını gerektirmektedir. Düşünmek için zeka gereklidir.
                                                                        ***
İşleri en uygun ve doğru biçimde yaparsan sonuca varırsın yani kazanırsın. Kazanmaktan kastımız nedir, kazanmış kişi neler elde ediyor? Olumlu iyi bir sonuç elde eder. Çıkar isabet ettirir. Sahip olunur.  Tutulmak, yakalanmak bazı hallerde kazanmaktır. Kendi tarafına çekebilmek de kazanmaktır. Ele geçirmek, fethetmek, kazanç sağlamak, kazanmaktır. Yenmek, galip gelmek de kazanmanın karşılığı bir sonuçtur, ifadedir. Bazen vazgeçmekte kazanmaktır. Yapacağından vaz geçerek de istediğin sonucu elde edersen kazanmışsın demektir.
                                                                       ***
Üniversiteyi kazanmak, KPSS’yi kazanmak, Öğretmen okulunu kazanmak, seçimi kazanmak, yarışı kazanmak, güreşi kazanmak, münazarayı kazanmak, kişiyi kazanmak, öğrencileri kazanmak, sevgisini kazanmak, davayı kazanmak veya mahkemeyi kazanmak, para kazanmak… İşte bunlar ve benzeri şeyleri kazanmak, sadece çalışma ve hırsla olmaz, zeka da gerekir. Kişi, mevcut zekasını yaptığı işin kurallarına uygun olarak kullanırsa kazanır. Buna akıllı olmak denir.
                                                                        ***
Kazanmada zekanın önemini gösterir bir hikaye ile yazıyı bitirelim.

KAZANMAKLA İLGİLİ BİR HİKAYE
New York'ta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden
inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi. Görevli onu, müşteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir iş için Avrupa'ya gitmek zorunda olduğunu ve bu nedenle bir hafta vadeli beş bin dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi.
                                                                           ***
Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra döndü. "Ticarî ve malî sicilinizi inceledik. Bu krediyi almanız için bir engeliniz yok" dedi ve ekledi: "Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Banka olarak sizi resmen tanımıyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz için karşılığında sizden bir teminat almak zorundayız." Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarını çıkardı, bankanın müşteri temsilcisine uzattı: "Çok acelem var, uçağa yetişeceğim" dedi. "Kapıdaki Rolls Royce'umu teminat olarak alabilirsiniz."
                                                                       ***
Kredi işlemleri çok hızlı bir biçimde tamamlandı. Banka Rolls Royce otomobili bankanın garajına çekti, adama da beş bin dolar krediyi verdiler.
                                                                       ***
Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için bir hafta boyunca özel bir araştırma yaptı ve bankalarının bu yeni müşterisinin çok büyük bir iş adamı ve çok büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi.
                                                                       ***
Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun anaparası beş bin dolarla, bir haftalık faizi dokuz buçuk doları ödedikten sonra, müşteri temsilcisi bir türlü yenemediği merakının dürtüsüyle sordu: "Sizin, çok büyük bir iş adamı ve çok büyük bir serveti sahibi olduğunuzu öğrendim." dedi. "Yalnızca kişisel merakımdan soruyorum. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan beş bin dolarlık krediye neden gereksinim duydunuz?" Adam hafifçe gülümsedi: "Siz de bana lütfen söyler misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir otomobili, New York'ta hangi kapalı garaja, bir hafta boyunca dokuz buçuk dolara bırakabilirsiniz?"

Para kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz, zeka da gerekir. Hoş Kalın.

İsmet KADIOĞLU  Ekim - 2014