Umut Vakfı, 2014-2023 yılları arasında Türkiye genelinde yaşanan silahlı şiddet olaylarını detaylandıran bir rapor yayımladı. Bu rapora göre, yaklaşık 10 yıl içerisinde toplam 34 bin 197 silahlı şiddet olayı kaydedildi ve bu olaylarda 21 bin 434 kişi hayatını kaybetti. Raporda ayrıca, ağır yaralananların sayısına dair kesin bir bilgi verilmedi.
2023 Yılı Verileri
2023 yılına dair raporda, basına yansıyan 3 bin 773 silahlı şiddet olayı belirlendi. Bu olaylarda 2 bin 318 kişi yaşamını yitirirken, 3 bin 820 kişi de yaralandı. Olayların büyük bir çoğunluğunda, yani %85’inde kaleşnikof ve otomatik tüfekler kullanılırken, %15’inde bıçak, balta ve kesici aletler tercih edildi.
Bölgesel Dağılım
Meydana gelen silahlı şiddet olaylarının bölgesel dağılımı ise dikkat çekici. Olayların %29.23’ü Marmara Bölgesi’nde, %14.71’i Karadeniz Bölgesi’nde, %14.44’ü Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşandı. Ege Bölgesi %12.54, İç Anadolu %12.30, Akdeniz %11 ve Doğu Anadolu %5.78 oranında olaylara sahne oldu.
Karadeniz Bölgesi, bir önceki yıla göre en çok olayın yaşandığı ikinci bölge olurken, Akdeniz Bölgesi ise sıralamada altıncı sıraya geriledi. 2022 yılında 571 olayın yaşandığı bu bölgede, 2023 yılında olay sayısının 415 olduğu görülüyor.
Mersin'in Durumunda iyileşme var!
Mersin, 2023 yılında kaydedilen 52 silahlı şiddet olayıyla dikkat çekiyor. Bu olaylar sonucunda 46 kişi hayatını kaybederken, 33 kişi de yaralandı. Mersin’deki silahlı şiddet olaylarının detayları şu şekilde:
- Adana: 158 ölü, 134 yaralı, 171 olay
- Antalya: 67 ölü, 65 yaralı, 96 olay
- Mersin: 46 ölü, 33 yaralı, 52 olay
- Hatay: 20 ölü, 24 yaralı, 26 olay
- Isparta: 16 ölü, 36 yaralı, 23 olay
- Kahramanmaraş: 15 ölü, 25 yaralı, 18 olay
- Osmaniye: 12 ölü, 15 yaralı, 18 olay
- Burdur: 7 ölü, 10 yaralı, 11 olay
Umut Vakfı'nın raporu, Türkiye'deki silahlı şiddet olaylarının artışını ve bunun toplum üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor. Mersin’de yaşanan silahlı şiddet olayları, bölgedeki güvenlik sorunlarının ciddiyetini bir kez daha ortaya koyuyor. Güvenlik politikalarının güçlendirilmesi ve bu sorunun köklü bir şekilde ele alınması, toplum huzurunu sağlamak adına acil bir gereklilik olarak öne çıkıyor.