“Geçmiş, şimdi, gelecek”,
“İnanç, umut, sevgi”,
“Akıl, beden, ruh”,
“Doğum, yaşamak, ölmek…”
“Sabır, şükür, dua..” Bu ‘üç’lemelerde görüldüğü üzere ‘üç’ sayısının kültürümüzde önemli bir yeri olduğu değerlendirmesinde bulunabiliriz.
Bu günkü yazımın konusu bu ‘üç’lerden; “geçmiş, şimdi, gelecek” olacak.

GEÇMİŞ, ŞİMDİ, GELECEK
“Hiç unutmamamız gereken bir gerçek var; hayat şimdi-burada yaşanır. Şimdi-burada nefes alamazsanız ya da kalbiniz durursa hayat biter, konuşulacak ne geçmiş kalır ne de gelecek. Şimdi-burada yaşayarak oluşan deneyimlerimizle bir geçiş oluşturur, şimdi-burada umut ve beklentilerimizle bir gerçek inşa ederiz. Evet, hayat ancak şimdi-burada yaşanır.” Diyor Silifkeli Prof. Dr.Doğan Cüceloğlu.

Bu problemi çözeceğimin sözünü vermiştim.. Ben de zaman zaman tembellik oluyor. Ama tamamladım. Daha sonraki günlerde konunun detayını yazacağım. Bu yaptığımın çok önemli olmadığını düşünüyorum. Önemli olan gelecek günlerde kimlerin nasıl değerlendireceği. Öyle sanıyorum ki, olumlu değerlendirmeler olacak. Buna inanıyorum ve eminim. Şimdi sevinçliyim, gelecekteki olumlu değerlendirmelerle de mutlu olacağım/olacağız. Geçmişteki yaşamış olduğumuz ya da yaşayamadığımız olayları tekrar tekrar düşündüm, değerlendirerek şimdiki yapmam gereken problemi çözdüm. Görevimi de eksiksiz yaptığımdan da eminim. 1950’de başlayan hayatım gelecek bir zamanda mutlaka sona erecek. Bu yapılması gereken önemli olayı çözdüm ve görevimi yerine getirdim ya; hayatım şimdi sona erse de fazla önemi yok..

Geçmiş; çaresiz, kırık kanatları olan bir kuş gibi. Şimdi; uzun ve karanlık bir tünel. Boğsak Tüneli.. Ama tünelin bitiminde görülen güneş gibi duran bir gelecek. Belki de geçmişten aktarılan ve şimdi içinde bulunduğumuz sıkıntılı yaşantının karanlık olacağını düşündüğümüz gelecek…

Çırpınan ama kazançlı ve huzurlu bir geçmiş. Mutlu ve sakin bir şimdi. Kış mevsimindeyiz.. Elde ettiğin güzel değerlerle beraber; ağaçların yaprak ve çiçekleri altında, yemyeşil çayırlar üzerinde, çoluğun çocuğun/torunlarınla ilkbahar mevsimi; gelecek…

Geçmişi hatırlarız, iyi ya da kötü.. Şimdiyi yaşarız/yaşıyoruz; iyi ya da kötü.. Gelecek de umutlu ya da kaygılı.. Geçmiş, hafızada kayıtlı hatıra; iyi ya da kötü.. Ama gerçek ve değişmeyen.. şimdi, farkındalıktır.. Gelecek ise, beklentidir.. Ne beklersin? Bir reçete değil.. Geçmiştekiler ve şimdiki yaşamakta olduklarımız geleceğimizi az çok belirleyecek olanlardır. …geçmişteki ve şimdi yaşadığım andaki hayat ve nimet; gelecek yıllar için var.

Hayatımızdaki üç bölümden, geçmiş; kesin, değişmez/değiştirilemez.. Şimdi; kısa.. Gelecek; bir hayli kuşkulu ve de belirsiz.. Anılar; mazi.. Gerçekler; şimdi..  Planlarımız; ati.. hayatımızın ayrılmış üç bölümüdür. Benim görevim; geçmişi şimdiki zaman üzerinden geleceğe taşımaktır. Bunu da; yapıtlarla/eserlerle, yazılanlarla, çizilenlerle, sözlerle aktarabilirim.. Söylemek yerine yaparak göstermek, örnek olmak etkili olanıdır. Bu konu devam edecek. Akçalan gelecek.
Hoş olun. Ocak 2021, Anamur. İsmet Kadıoğlu.