"Kimsesiz Çocuk" Şiiri: Bir Çocuğun İçsel Yolculuğu

Abdulhamit Yavuz, 25-26 Aralık gecesinde yağmur eşliğinde yazdığı "Kimsesiz Çocuk" şiiriyle, yalnızlık ve terkedilmişlik temalarını derinlemesine işliyor. Şair, yalnız bir çocuğun kalbinde yankılanan duyguları, yağmurun berrak dokunuşuyla kağıda döküyor.

Yalnızlık ve Özlem Arasındaki Çatışma

Şiir, bir çocuğun sesiz çığlıklarını, gök gürültüsüne meydan okurcasına duyuruyor. "Anne! Baba!" gibi özlemlerle dolu satırlar, kaybolan bir sevgi arayışının izlerini bırakıyor.

Yağmurun ve Duyguların Buluştuğu Anlar

Yavuz’un şiirindeki yağmur, yalnızlık ve korkuyla birleşerek, okuyucusuna yoğun bir içsel deneyim sunuyor.

Kimsesiz Çocuk

kimsesiz bir çocuğum tanıyın beni,

sessiz çığlıkların efendisi,

karanlık dünyaların serserisi,

hoyrat gecelerin dostuyum ,

ben kimsesizim.

Bir gece koydum kafayı,

kaldırım desenli yastığıma,

biraz sonra uykuya dalacaktım,

kafamda ki asi haykırışlarla,

uyku esir almadan bedenimi,

mevsimin yağmuru selamladı,

tüm berraklığıyla dokundu tenime.

kafamda ki asi haykırışlar,

adeta gök gürültüsüne meydan okurcasına,

meşgul ediyordu yalnızlığımı,

üşüyorum anne,

örter misin üstümü?

sarıl bana anne!

uyumak istiyorum,

masal okur musun baba?

anne! baba!, kardeşlerim!, arkadaşlarım!.

Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Yerli Malı Haftası Coşkuyla Kutlandı Engelsiz Yaşam Merkezi’nde Yerli Malı Haftası Coşkuyla Kutlandı

hiç olmadığı kadar gürledi gök,

bir ben  bir de korkum,

yanıtsız sorularımla

kimsesizliğim....

Abdulhamit Yavuz