Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.(Hz. Ömer)
Dürüst, doğru kimse demektir. Dürüstlük, doğru insanın bir özelliğidir; içtenlik, doğruluk, açıklık gibi kişilik özelliklerine sahip olan kişide bulunur. Dürüst insan; güvenilirdir, organiktir/doğaldır, samimidir ve adildir. Dürüstlük, insandaki doğru olan davranışlara verilen addır.
Dürüstlük bir sorumluluktur. Dürüstlüğün seçiminden kişi kendisi sorumludur. Yani kişi seçimiyle dürüst de olabilir sahtekar da. Tabi bu kişinin aile içinde ve çevresindeki yetişme tarzı bu seçime etkilidir. Ancak bizim örf ve adetlerimize göre kişinin hedefi dürüstlük olmalıdır ve bu bir zorunluluktur. Bu seçimi yapmak o kadar da zor değil.
Dürüst insan, aldatmaz, gerçekçidir, yalan söylemez. Dürüstün insan herkesi kendisi gibi bilir, dürüst sanır. Dürüst kişi ile daha rahat ilişki kurulabilir. Veren el alan elden üstündür. Dürüst insanlar, alıcı olmaktan çok vericidirler. Dürüst insan satın alınamaz.
Dürüstlük en iyi dost ve en iyi arkadaştır. Dürüstlük insanın içini huzurla doldurur. Dürüst oldun mu huzurlusun demektir. Her yerde ve ortamda güven duygusu önemlidir; dürüstseniz güvenilir insansınız. Güven, kişisel ilişkilerde, mesleki ve ticari ilişkilerde en önemli faktördür. Dürüst insan kendisiyle barışıktır ve hedef çıtanın üstüne çıktığında mutlu olur ve mutluluğun bir gösterisi olan havaya şapka fırlatmasını bilir.
Mülk; ev, dükkan, arazi gibi taşınmaz mal demektir. Dürüstlük, bu taşınmazların en pahalısıdır. Dürüstlük, değerlere sahip değerli insanlarda bulunur. Ucuz insan olup pahalı mülke sahip olunamaz.
RÜZGARLI SOKAK
Şehirlerde, bulvar, cadde ve sokak isimleri, temsili kimlikleri, üzerinde yapılan işler, geçmişi, tarihi ve sosyolojik konumuna bağlı olarak verilir ve zamanla bu konulara bağlı olarak değiştirilebilir. Ancak bazı isimler toplumun kafasında o kadar kökleşmiştir ki, değiştirilse de gönlümüzden onu atamayız. Eğer o isim tabelası sökülürse yüreğiniz de sökülmüş gibi hissedersiniz.
Ankara Ulus’taki Rüzgarlı Sokak 1930’lu yıllardan beri bu ismi korumuş değiştirmemiş bir sokak.
Ankara’da 1967’li yıllardan itibaren 10 yıl kaldım. O yıllarda Ulus ve Kızılay en çok uğradığımız gezindiğimiz yerlerdi. Tabi Ulus’ta Rüzgarlı Sokak belki de en çok uğradığımız ve ihtiyaçlarımızın karşılandığı yerlerdendi. Benim o tarihlerde basınla ilgimin olduğu pek söylenemez ama bu sokak Ankara basının kalbi olduğu da herkes tarafından bilinen gerçeklerden.
Çok eskilerde Rüzgarlı Sokak, Ankara gazetelerine, basımevlerine ev sahipliği yapardı. Bu sokakta küçük oteller, aşevleri, küçük çapta tamirhaneler ve değişik türden iş yerleri vardı. Daha sonraları, İdari mahkemeler, vergi dairesi vb. gibi dairelerin sokağı işgal etmiş olduğunu görüyoruz.
Çocuklarımın Ankara’da olması vesilesiyle zaman zaman uğruyorum ama her uğradığımda Ankara’daki hızlı değişimi göremiyorum. Bu gidişimde bir hayli gezme şansım oldu. Ankara’nın en geride olduğu düşünülen Mamak bile, aman Allah’ım ne kadar değişmiş..
Bu arada bahsetmek durumunda kaldığım Rüzgarlı Sokak’a da uğradık. Hastahane ve lüks iş yerlerine sahip olduğunu gördüm. Çok değişik buldum. Eve duvar kağıdı almak için gittik. Sokak, yerli ve ithal duvar kağıt satan iş yerleriyle dolu.
İlk girdiğimiz sakin, lüks ve düzgün olan yerden almak için pazarlık ettik. Ve bir başka yerlere sormak üzere ayrıldık. Girdiğimiz bir yerde, ilk beğendiğimiz yerdeki aynı marka, aynı renk, aynı desen kağıdın fiyatını sorduk. Bizim pazarlık ettiğimizin tam iki katı fiyat söylediler(Bir lira yerine iki lira değil; 75 lira yerine 150 lira dediler). Neden pahalı olduğunu sorduk. İthal dediler. Ama bize bir başka yerde aynı marka yerli olduğunu söylediler deyince doğru yerli dediler. Fiyat o zaman ithal mal sanarak fazla mı söylendi dediğimizde de hayır doğru, biz aracıyız gibi sözlerle, size bir miktar indirim yaparız dediler ama biz ayrıldık ve ilk konuştuğumuz yere dönüp kağıtlarımızı aldık.
Her yerde ve ortamda güven duygusu önemlidir; dürüstseniz güvenilir insansınız. Güven, kişisel ilişkilerde, mesleki ve ticari ilişkilerde en önemli faktördür. Rüzgarlı Sokak ticaretinin böyle olmasına üzülme bakalım.
İşte Rüzgarlı Sokak, şimdi görünümüyle, ticaretiyle çok değişik bir sokak olmuş olduğunu görüyoruz. Rüzgarlı sokak artık, hikayelerde, kitaplarda, köşe yazılarında, filmlerdedir. En kısa ifadeyle O artık tarih.
Bu yolculuğumun devamında benzer bir olay da Antalya’da yaşadım. Hava alanından gece saat 1.30’da belediye otobüsü ile Markantalya’ya kadar geldim. Ramazanın ikinci günü. KC 08 otobüsü saat başı gelir dediler onu bekliyoruz. Bir taksici, ramazan dolayısıyla 08’lerin çalışmadığını 10 lira verirsem gitmem gereken yere epeyi uzak ama biraz daha yakınına götürebileceğini söyledi. Evime kadar gidersen olur dedim. Olmaz dedi ve otobüs çalışmıyor boşuna bekleme ramazan günde doğru söylüyorum dedi. Ben binmedim ama İstanbul’dan gelen bir öğrenci taksiye bindi. Ve otobüs 8 dakika sonra geldi. İşte gecenin 2.30’unda dürüst taksicinin yaptığı.
Dürüstlük konusunu bu iki yaşadığım olay dolayısıyla yazmak istedim. “Akıl bir ağaç, dürüstlük ise meyvesidir.” Ağaca uygun gıda verip, uygun sulamayla, meyvesinin adı “dürüst” olmasını sağlamak kişiye ait bir seçimdir. Bunun sorumluluğu kişiye aittir. İnşallah seçiminiz böyle olur.
Hoş kalın. Haziran 2016, Antalya. İsmet Kadıoğlu.