İsmim Hakan Özcan. 46 yaşındayım. Evli ve bir çocuk babasıyım. Grafik tasarım işiyle uğraşıyorum. 2011 yılından beri AKUT gönüllüsüyüm.
AKUT ile ilişkiniz nasıl başladı?
AKUT zaten medyada sürekli takip ettiğim, ilgi duyduğum bir sivil toplum kuruluşuydu. İstanbul’a yapmış olduğumuz bir aile ziyareti sırasında tanıştığım kişinin AKUT gönüllüsü olduğunu öğrendim. Yapılan sohbette konu iyice derinleşti ve ben de bu grubun içinde olmaya, kendi sosyal sorumluluğumu gerçekleştirmeye karar verdim.
AKUT Manisa ekibinin tarihçesi ve kapasitesi hakkında bilgi verir misiniz? AKUT Manisa ekibi ne zaman kuruldu?
29 Ekim 2011 yılında Genel Başkanımız Ali Nasuh Mahruki’yi evinde ziyaret ederek AKUT’un Manisa’da bir ekibi olmasını istediğimizi, bunun için gerekli çalışmalarda aktif olarak görev alabileceğimi belirttim. Nasuh Bey ileri görüşlü ve pozitif bir liderdir. İyi niyetli çabaları her zaman destekler. Kendisinden ve yönetim kurulundan onay ve yetkiyi aldıktan ilk olarak ekibe gönüllü bulmayla işe başladım. Oluşan ekiple birlikte 23 Kasım 2012 tarihinde AKUT Manisa ekibini hayata geçirdik. Yoğun bir eğitim sürecimiz oldu ve sonunda bizler de AKUT’u Manisa’da başarıyla temsil eder hale geldik.
Bölgenizin afet ve acil durumlarla ilgili tarihçesi ile beşerî ve fiziki özellikleri hakkında hakkında bilgi verebilir misiniz?
Manisa 13.810 km², 1.400.000 nüfuslu bir Ege şehridir. “Şehzadeler Şehri” olarak bilinir. Tarih boyunca sanatı ve sanatçıyı destekleyen Manisa, yenilikleri de yakından takip eden bir endüstri şehridir. Çok büyük bir OSB’ye sahibiz. Üzüm, kavun ve mesir macunu üretiminde ülke sıralamasında en üstlerdeyiz. Topraklarımızın % 55’i dağlardan, % 27’si platolardan kalanı ise ovalardan ibarettir. Celal Bayar Üniversitesi ilimize değer katmaktadır.
Şehrimizde 1.513 m yüksekliğindeki Spil Dağı başta olmak üzere irili ufaklı 36 dağ vardır ve bu sebeple ilimiz dağcılık ve benzer doğa sporları için çok tercih edilen bir merkezdir. Dolayısıyla civarda çeşitli dağ ve doğa kazaları yaşanabilmekte, ekibimize iş düşmektedir.
Manisa, deprem haritasına göre 1. derece riskli bölgede yer almaktadır ve tarih boyunca pek çok yıkıcı depreme maruz almıştır. Son yüzyılda ise 1919 yılında 6.9 Soma, 1965’te 5.8 Salihli, 1969’da 6.1 ve 6.0 Demirci, 1969’da 6.6 Alaşehir ve 1970’te 5.7 Demirci
depremleri meydana gelmiş, bölgede can kaybı ve maddi hasar oluşturmuştur.
Bölgenizde en çok ne tür operasyonlara çıkıyorsunuz ve ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Bölgemizde en çok doğada kayıp şahıs vakaları meydana geliyor. Bu nedenle birinci önceliğimiz tüm gönüllülerimizin harita, pusula, GPS ve İlk Yardım eğitimi almalarını sağlamak. Teorik salon eğitiminden sonra muhakkak araziye çıkarız ve uygulamalı eğitimlerle pratik yaparız. Bu eğitimlerin ileri etaplarında kamplar yapar, doğanın zorlu koşullarında deneyimlerimizi yineleriz.
Ekibinizin kuruluşundan bugüne kadarki operasyon istatistiklerini paylaşır mısınız?
AKUT Manisa Ekibi olarak şuana dek 41 operasyon gerçekleştirdik. 18 kişinin bulundukları zor durumdan uygun koşullara nakillerini başarıyla sağladık. Ayrıca 7 hayvanı da içine düştüğü kötü durumdan kurtardık. Geçtiğimiz 2015 yılında toplam olarak 22 operasyona çıktık. Yani neredeyse her üç haftada bir, bir operasyon yapmış olduk.
Diğer AKUT ekipleriyle ne sıklıkta ve ne tür ortak çalışmalar yapıyorsunuz?
AKUT olarak ülke genelinde 36 ekibimiz var. AKUT Merkez tarafından planlanan ve tüm AKUT ekiplerinin katıldığı genel eğitimlerin hepsine ekip olarak tam kadro katılıyoruz. Bu eğitimler ülkenin herhangi bir yerinde olabiliyor. Olimpos’ta Teknik Kurtarma Eğitimi, Kocaeli’de Büyükbaş Hayvan Kurtarma Eğitimi, Karadeniz’de Sel Eğitimi gibi…
Bölgesel olarak ise lokasyon sebebiyle en çok AKUT İzmir ekibi ile ortak çalışma imkânı buluyoruz. Özelikle daha fazla gönüllüye ihtiyaç duyduğumuz operasyonlarda en yakınımızdaki AKUT İzmir ekibinden destek alıyoruz. Aynı şekilde biz de kendilerine her zaman destek vermekteyiz. Yine AKUT Sarıgöl ekibi ile de birçok faaliyet için bir araya geliyoruz.
Bölgenizde, arama ve kurtarma alanında çalışan başka kurumlar, STK’lar, oluşumlar var mı? Acil durumlarda aranızdaki koordinasyonu nasıl sağlıyorsunuz?
Evet, öncelikle devletimizin AFAD’ı bizim bölgemizde de aktif olan bir yapılanma. Neredeyse her operasyonda birlikte çalışıyoruz. Ayrıca kısa adı TRAC olan Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti de tüm operasyonlarımızda başta iletişim olmak üzere birçok konuda bizlere destek veriyor. İhbar ister AFAD’a isterse bize gelsin, birbirimizi haberdar edip birlikte hareket ediyoruz. Az evvel de söylediğim gibi, operasyonlarımızın çoğu kayıp şahıs operasyonu. Ne kadar kalabalık bir ekip olursak ve ne kadar koordineli çalışırsak o kadar etkili oluyoruz. Kazazedeye daha kısa zamanda ulaşıp daha kötü sonuçların önüne geçmeye çalışıyoruz.
Manisa’da Afet Yönetimi konusunda yapılan çalışmalardan bahseder misiniz?
AKUT olarak Manisa’da yeni kurulmuş bir STK’yız. Bizim gibi arama-kurtarma ile ilgilenen benzer birkaç dernek bizden önce kurulmuş ama bir türlü yürütülememiş, AFAD ile ortaklaşa çalışmalara geçilememiş. Bu nedenle bizler Manisa’da AKUT’u kurduğumuzda çok yalnızdık. Geçen zaman içerisinde benzer görevlerde olduğumuz kamu kurumları ve STK’lar ile tanıştık, toplantılar düzenledik, dostluklar kurduk. Süreç içerisinde uyum kendiliğinden gelişti ve akabinde birlikte operasyonlara çıkmaya başladık. Biz bir STK olduğumuzun farkındayız ve AKUT tüzüğüne uygun olarak hareket ediyoruz. Acil durumlarda tüm illerde yönetim AFAD’ın kontrolündedir. AFAD ile birlikte hareket ederiz, kendimizi ekibin dışında değil, büyük resmin içinde görürüz.
Bölgenizdeki yerel yönetimlerin, kamu kurumlarının, özel sektörün, medyanın ve yurttaşların STK’lara, AKUT’a ve gönüllü hizmetlere yaklaşımlarını değerlendirir misiniz?
Tüm Türkiye’de olduğu gibi Manisa’da da ne yazık ki STK’lar olmaları gerektiği yerlerde değil. Bilhassa AKUT sadece depremde hatırlanan bir kurum. Ancak biz deprem olsun-olmasın; heyelanda, çığda, selde, yangında, trafik kazalarında, paraşüt kazalarında, deniz kazalarında, doğada kaybolmalarda, iş kazalarında ve benzer pek çok vakada göreve koşan gönüllü insanlarız. Yeri geliyor senelik iznimizi eğitime ayırıyoruz, yeri geliyor operasyona yetişmek için taksiye biniyoruz, yeri geliyor derneğin bir etkinliği için kendi cebimizden masraflarımızı karşılıyoruz. Anlayacağınız tüm yük gönüllülerin üzerinde. Maddi olarak devlet tarafından kesinlikle desteklenmiyoruz. Halkımızın bağışları ile aldığımız araçlarımıza, telsizlerimize vergi ödüyoruz. Oysa biz bu araçlarla bu devletin vatandaşını kurtarıyoruz. Bu telsizleri bu devletin vatandaşlarını kurtarmak için çıktığımız operasyonlarda, haberleşmek için kullanıyoruz. Bu vergilerin mantığını hiçbirimiz halen anlayabilmiş değiliz…
Alabildiğimiz tek destek yerel yönetimler bazında. Örneğin AKUT Manisa Merkez olarak kullandığımız bina Manisa Büyük Şehir Belediye Başkanımız Sn. Cengiz Ergün tarafından bize tahsis edilmiştir. Yapılan etkinliklerde araç desteğini Şehzadeler Belediye Başkanımız Sn. Ömer Faruk Çelik ve Yunus Emre Belediye Başkanımız Sn. Mehmet Çerçi tarafından sağlamıştır. Kendilerine tekrar sonsuz teşekkürlerimizi sunarız. Ancak takdir edersiniz ki ihtiyaçlarımız bina ve araba ile sınırlı değil. Arama kurtarma maliyeti yüksek olan bir iş. Malzemeler pahalı, hassas, belirli aralıklarda değiştirilmeleri gerekiyor. Bu sebeple çok daha fazla maddi desteğe ihtiyacımız var. Yanı sıra tabii ki sürdürülebilir insan gücü önemli. Ne kadar malzemeniz olursa olsun, onları kullanacak olanlar insanlar.
Bu noktada yeri gelmişken, Birleşmiş Milletler’e bağlı INSARAG (Uluslararası Arama Kurtarma Danışma Kurulu) tarafından akredite edilmiş ilk Türk ekibi olan AKUT’ta yer almak isteyen tüm gönüllü adaylarımıza kapımız açık. Emekli, öğrenci, ev hanımı, doktor, muhasebeci, bankacı fark etmeksizin… AKUT'ta yer almak için ille de sporcu olmanıza, 20'li yaşlarda olmanıza gerek ok. Her yaş ve meslek grubundan bireyin yapabileceği bir işimiz mutlaka var.
Bizlere sosyal medya hesaplarımızdan ve AKUT’un resmî web sayfasındaki iletişim numaralarından her zaman ulaşabilir, tanışma toplantılarımızın gün ve saatini öğrenebilirler…
AKUT gerçekten iyi bir şeyler yapmak isteyen insanlar için çok uygun bir yer. AKUT’u benimsediğiniz zaman hayatınızdaki pek çok boşluğu doldurmuş oluyorsunuz ve kendinizi gerçekten iyi hissediyorsunuz. Gönüllülerimizden tek beklentimiz AKUT’a vakit ayırabilecek durumda olmaları.
Hakan Bey, “gönüllülere kapımız açık” dediniz. Peki, bir gönüllünün operasyonel olması için gereken süreci kısaca aktarır mısınız?
AKUT ekiplerinde operasyonel gönüllü olmak için özel hayatınızdan fazlaca vakit ayırmalısınız. Çünkü operasyonel olmak uzun soluklu bir iş. Başlangıç seviyesinden başlayan eğitimlerimiz, gönüllümüz başarılı oldukça bir üst seviyeye geçerek devam ediyor. Her bir kura geçiş, her bir bireyin kendi özelinde, kendi kapasitesine göre belirleniyor. Performans testini geçerseniz ve eğitimleri aksatmazsanız ortalama 1,5-2 sene içerisinde AKUT standartlarına uygun bir operasyonel gönüllü olabilirsiniz.
Bu noktada şunu da belirtmek isterim; eğitimlerimiz hafta sonları ya da akşamları yapılmaktadır. Yani birçoğumuz çalıştığı için iş yaşamımıza mani olacak saatlerde eğitim yapmayız.
Bölgenizdeki AKUT yapılanmasıyla ilgili kısa ve uzun dönemli hedeflerinizi bizle paylaşır mısınız?
AKUT Manisa olarak öncelikli hedefimiz operasyonel gönüllü sayımızı daha da yukarılara çekmek ve okullarda verdiğimiz Afet Bilinçlendirme Semineri’nin sayısını daha da artırmak.
AKUT Manisa ekibinin araç sıkıntısı var, önümüzdeki günlerde bizim için hayati önem taşıyan bu sorunu çözmek istiyoruz. Bu konuda da vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Hep birlikte olur ve el ele verebilirsek zannederim AKUT Manisa ekibine bir minibüs alabileceğiz. Ekibiniz ne kadar profesyonel olursa olsun, kullandığınız malzeme ve ekipmanlar eksik ya da yetersizde sizin de performansınız bu durumdan etkilenecektir. Örneğin aracınızın kapasitesi 5 kişilik ise 20 kişi ile çıkılacak bir operasyonda 4-5 servis yaparak zaman kaybedersiniz ve kazazedenin hayatı riske girebilir.
AKUT’un gelişmesi ve büyümesi için yapılan her yatırım aslında destekçilerimizin kendilerine yaptığı yatırımdır. Bölgelerdeki AKUT ekipleri ne kadar güçlüyse zor durumda kalan insanlara ulaşmamız o kadar kolay olacaktır.
Gençleri zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak için STK’lara katılımın ve gönüllülüğü teşvik etmenin önemi ve olumlu etkisi biliniyor. Bir AKUT ekip lideri olarak bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Bir STK içerisinde yer almak insanı sosyalleştirir. Paylaşımcı olmaya, yardımsever olmaya, farklı niteliklerdeki insanlarla tanışmaya olanak sağlar. Özellikle gençlerimizin STK’larla erken tanışması ve hayatları boyunca kendilerine uygun birkaç STK’da görev almalı gerekiyor. Böylece sorumluluk sahibi bireyler oluşur ve toplumumuzda geleceğe yönelik sağlam adımlar oluşur. Bizim AKUT olarak Manisa’daki gençlere her zaman kapımız açık. Bir canlıya yardım eli uzatmanın mutluluğunu paylaşmaya davet ediyorum onları… Bu eşsiz deneyim hayata çok daha güzel bir pencereden bakmalarını sağlayacak...
Sizi çok etkileyen bir veya birkaç operasyonunuzu, anılarınızı bizle paylaşır mısınız?
Soma’da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden kazası beni ve ekibimi en çok etkileyen olayların başında gelmekte. Her ne kadar görsel olarak kazazede görmeye alışkın olsanız da yüzlerce kazazedeyi bir arada görmek ve onlar için artık birşey yapamamak, çaresiz kalmak insanı son derece olumsuz etkiliyor. Biz AKUT olarak Soma’daki maden kazasının ilk günü 4 saat madenin içerisindeydik. Sonraki 3 gün de ana kapı girişinde TTK Arama Kurtarma ekibine lojistik destek verdik. Gerek Kamu kurumları, gerek STK’lar, gerek özel sektör ve vatandaşlar herkes seferber oldu ancak yazık ki çabalar sonucu değiştirmeye yetmedi. Soma’da baktığım her yüzde günler, haftalar boyu sadece acı vardı… Çok derin bir acı…
Yine belirtmek isterim ki Soma faciasının olduğu gün itibariyle tüm Türk halkı ne kadar yardımsever olduğunu bir kez daha göstermiştir. Neredeyse ilk bir ay telefonla yaşadık. Herkes Soma için birşeyler yapmaya çalıştı. Yardım etmek isteyen vatandaşlarımızın telefonları aylarca hiç susmadı. Bu da Soma faciasının unutamadığım bir başka yönüydü.
AKUT Arama Kurtarma Derneği Mart ayı itibariyle 20. Yılını doldurmanın mutluluğunu yaşıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Evet, 14 Mart 1996 yılında kurulan AKUT, bugün artık 20 yaşında! Türkiye’nin AKUT’u, Türkiye’nin evlatlarından oluşan 2110 kişilik gönüllü kadrosu ile 20 yılda harika başarılara imza attı, atmaya da devam etmekte…
Bu 20 yıl içerisinde gerek ülke içinde gerek yurt dışında görev aldık. Depremde, selde, yangında, doğa kazasında, trafik kazasında ve aklınıza gelebilecek birbirinden enteresan kayıp ve kazalarda hiçbir karşılık beklemeksizin yardım elimizi uzattık. 2200 operasyonda 3000’e yakın insanı ve 1000’de fazla insanı kurtardık. Ex bireyleri ulaşılması güç yerlerden alıp sağlık ekiplerine teslim ettik. Bütün bunları da Birleşmiş Milletler’in uygun gördüğü uluslararası standartlarda yaptık. Çok şükür ki bugüne dek hiçbir operasyonumuzda ne kazazede ne de ekipte bir yaralanma ya da kaza yaşanmadı.
AKUT ülkemiz için çok önemli değerlerden biridir. Alanında dünya çapında tanınan önemli bir markadır. Ülkemizde arama kurtarmaya adını vermiştir. Bu da ne kadar önemli bir boşluğu doldurduğumuzun bir göstergesi diye düşünüyorum. Her ne kadar bu konuda gelinebilecek son noktada olsak da oluşacak her türlü afete karşı hazır olmak adına sürekli çalışmak, tatbikatlar yapmak, sayımızı artırmak zorundayız.
Bir diğer konuda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi “Felaketler başa gelmeden önce önleyici ve koruyucu tedbirleri almalıyız, aksi halde dövünmenin hiçbir faydası yoktur.” AKUT olarak bizler, halkımızın afetlere karşı bilinçlenmesi için yılda ortalama 2000 oturum ile 10 bini aşkın kişiye ücretsiz olarak Afet Bilinçlendirme semineri veriyoruz. Çünkü bu ülkeyi ve ülke insanını seviyor ve imkânlarımız dahilinde bilgiyi çoğaltmaya çalışıyoruz.
Bizlere yer verdiğiniz için teşekkür ediyor, sevgilerimi sunuyorum.
AKUT Manisa Ekip Lideri Hakan Özcan