Yılların siyasetçisi Demirel’in, Menderes ve Özal’ın göze alamadığını Tayip Erdoğan almıştır. 15 yıldır iktidar olmanın yıpranmışlığından söz etmiş, her türlü birimlerinde yorgunluk ve gevşeklik olabileceğini üstelik kamuoyu ile paylaşarak konu edebiliyor. Bu da O’nun farklı lider olmasındaki farkını ortaya koyuyor. Devamı gelirse siyasette bir yeniliktir bu.
Uygulamalarda direnmeler olacaktır. İktidarın teşkilatlarda ve belediyelerde kazandırdığı bir takım amaçlar uğruna örgütlenmeye yakın guruplardan ‘değişim’ fikrine direnme ve beklenmeyen çıkışlar olabilecektir. Buna bağlı olarak teşkilat/delege seçim çalışmalarında dikkatli olunması gerekir. Teşkilatlarda yapılacak bu çalışmalarla, FETÖ ile ilgisi olabilecek kişileri, ismi yolsuzluğa karışmış kişileri, vatandaşa kibir ve gururla tepeden bakan yöneticileri ayıklamak gerekir. Erdoğan konuşmalarında bunları söylüyor. Yapabilir mi? Ak Parti değişimleri, zaman zaman yaptı. Bir dönem Mersin Milletvekillerinin tamamını değiştirdi kazanan 4 isim de yeni isimlerdi. Değişime karşı çıkılacağını ben, sen, o biliyor da Erdoğan gibi biri bilmiyor mu? Elbette biliyor ama tekrar etmekte yarar var diye olabilecekleri duyurmayı bir görev biliyor ve yazıyoruz.
Bir köşe yazarının yazdığı bir yazıdan alıntıyı sizlerle paylaşayım: “Erdoğan’a ‘ölümüne yakın’ bir partili dostumla konuyu sohbetlerken söylediği ‘Bence, yerel kurultaylar üzerinden gitmek gereksiz, 81 il teşkilatının tamamını feshedip, Cumhurbaşkanı’nın güvendiği isimlerden kurulu bir komisyon marifetiyle, özellikle FETÖ’ya iltisaklı/kripto unsurların partiden yüzde yüz temizlenmesi yolunun açılması gerekir’ sözü alarm verici.” Zaten zaman zaman benim de dediğim bu; delegelerle yerel kurultaya gidilecek ve yönetim istenmiyor değişecek, pekiyi delegeleri kim yazdı: İstenmeyen yönetim. O delegeler yine aynı yönetimin bir adamını seçecek. Değişen bir şey yok.
Zorlanmalar, tökezlemeler, engellemeler olduğunu herkes biliyor ve söylüyor. Erdoğan ve partisinin alabileceği istenmeyen durumlar Türkiye’yi ilgilendiren bir durum. Yeni bir durumdan, zorluklardan, engellerden kurtulmadan söz ediyoruz, bu da temizliklerin yapılması ve yeniden beraberliklerle sağlanacaktır.
Bir gazeteci AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya’ya soruyor: Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan yerele döndü dedi ki “Yük olan değil yük alan belediye başkanı istiyoruz”. Ne demek istedi?
Size aktarılan kaynaklar, size verilen siyasal güç var. O şehirde seçiliyor bir noktaya getiriliyorsunuz. Sizden beklenen bu şehre, şehir sakinlerine hizmet etmek, beklentileri karşılamaktır. Vaat ettiklerinizi yerine getirmiyor, güç, şatafat, israf gibi toplumun asla sevmeyeceği işleri yapıyorsanız, tevazuu ihmal etmiş, zarafeti, nezaketi, insanların gönlüne girmeyi unutmuş, sadece hizmetle yetinmişseniz, belki onu da ihmal etmişseniz AK Parti diyor ki “sen bu şehre, bu partiye yüksün, seni taşımayacağız”. Biz belediye başkanlarımızdan ehliyetin, liyakatin esas alındığı, kendisine teslim edilen kaynakların ve makamların emanet olduğu bilincinde hareket eden bir belediyecilik ve vizyon istiyoruz. Uyan arkadaşlarla devam, uymayanlarla yolumuzu ayıracağız. (Bu konuya, kısmen Anamur’a devam edeceğiz.)
Hoş kalın. Eylül 2017, Anamur. İsmet Kadıoğlu.