Mersinle ilgili kent yazılarımda kişiler üzerine isim belirterek
yazmamaya özen göstermeye çalışırım; ancak bazı konuları somut
kişiler üzerinden konuşmak ya da doğrudan o kişiyle ilgili bir sorundan
hareketle daha genel bir çerçevede çizmek gerekebiliyor. Böyle kişisel
yazıların gerisinde insani sorumluluk yanında, bir görev bağlamında
doğruyu işaret etmek gibi zorunlu durumlar söz konusu olabiliyor.
Bundan önceki yazım böyle bir gerekçeyle kişiseldi; şimdi de SGK
Müdürü Mehmet Gülpak için yazıyorum.
Geçtiğimiz gün bir gazetenin güney ekinde çıkan haber, beni olduğu
kadar eminim ki Mehmet Gülpak’ı tanıyan herkesi şaşırtmıştır.
Mehmet Gülpak çalışkan, sorumluluk sahibi, görevini en iyi şekilde
yapan bir devlet yöneticisidir. Kendisiyle kişisel ya da iş ilişkisi olan
herkes bu değerlendirmemi paylaşacaktır.
Buraya kadar aslında her devlet görevlisinde olması gereken
özelliklerden bahsettiğim söylenebilir.
Mehmet Gülpak bu özelliklerine ek olarak insan ilişkileri güçlü, dost
canlısı, yardımsever, mütevazı bir kişidir.
Belki bu özellikler de ideal kişilerde olması gereken özellikler diye
düşünebiliriz.
Kendisini tanıyan yakın çevresinden bile çok kişi, Mehmet Gülpak’ın
edebi ve sanatsal yönünü bilmez.
Kendisi aynı zamanda yayınlanan makaleleri ile değerli bir yazardır.
Onun yazılarında insanlık, adalet, sevgi, samimiyet, dostluk
duygularını hissedersiniz. Eğer onun yazılarını okursanız onun nasıl bir
insan olduğunu anlarsınız; hiç kimseyi incitemeyecek, kimseye
herhangi bir saygısızlık yapmayacak, kimseye kötü bir söz
söyleyemeyecek yapıda olduğunu görürsünüz.
Basında çıkan ve onun yönetici yanını tartışmaya açan bir haber onu
sevenleri üzmüştür. Aslında onu sevenler daha çok onun haksız yere
üzüldüğüne üzülmüşlerdir. Belli ki ya üzücü bir yanlış anlama vardır,
ya da böyle konularda sıkça görüldüğü üzere kurum içi başka sıkıntılar
söz konusudur. Bu nedenle, kişiliğiyle ve görevdeki başarısıyla belli bir
değer kazanmış kişilere daha özenli davranılması gerekir.
Kentimizde Mersin için, ülkemiz için çalışan Mehmet Gülpak gibi
kıymetli insanların değerini bilmeliyiz ve onları savunmak için
söyleyecek birkaç sözümüz olması gerekir.
Ben de bir kent yazarı olarak, kentimizin bu değerli bürokratına ilişkin
doğrudan sahip olduğum kanaatimi okurlarımla paylaşmaya çalıştım;
bunu da onun kişisel dostluğumuzun ötesinde bir ahlaki sorumluluk
duygusuyla yaptım. Umarım ve dilerim, başta kentte sevilen, sayılan
bu değerli yöneticimiz için olmak üzere, söz konusu kurum içi
yakınmanın sahipleri için de huzur verici bir diyalog oluşur; SGK gibi
çok önemli bir kurumdan hizmet alan Mersinliler olarak hepimiz de
bundan mutlu oluruz.
HARUN ARSLAN