Oldum olası bu kentte Konsey, Platform, Şura, İstişare Kurulu gibi
yalnızca kişilere unvan kazandıran oluşumlara karşıyım.
Ne yazık ki, bugüne kadar böylesi oluşumlar Mersin’e hiçbir şey
kazandırmamış, hatta Mersin Ekonomi Platformu gibi oluşumlar
kentin önünü tıkamışlar ve başkalarının da kentle ilgili bu tür bir
eksikliği gidermesine mani olmuşlardır.
Mersin Büyükşehir Kent Konseyi’nin son 15 yılda yaptığı olumlu
bir şeyi maalesef hatırlamıyorum; bugüne kadar da ne yaptığını
bilmiyorum.
Davet edildiğim bu günkü Kent Konseyi Toplantısı da önceki Belediye
yönetiminde olsa idi gitmeyi asla düşünmezdim.
İtiraf etmeliyim ki Sn.Burhanettin Kocamaz bugüne kadar her yaptığı
işte bir farklılık gösterdi ve kentin geleceği için ümit verdi.
Kent Konseyi Toplantısı’na da bu duygularla gittim. İstenirse kent
konseyinin kente çok önemli katkılar vereceğini düşünüyordum.
Üzülerek söylemeliyim ki, toplantı neredeyse baştan sona
yanlışlar, eksikler, gecikmeler, tartışmalar, usulsüzlükler, itirazlar ve
polemiklerle geçti.
Birçok kişi kızarak toplantıyı terk etti.
Eğer yanlışları ayrıntılarıyla yazmaya kalksam herhalde çok uzun bir
yazı olur; ama kısaca bazılarını sizlerle paylaşacağım.
Toplantı, demokratik teamüllere uygun bir açıklıkla yapılmadı;
konuşan yetkili kişilere gerekli özen gösterilmedi ve yapılan seçimler
göz göre göre uygulanan bir senaryoya dönüştü.
Böylece, bir anlamlı Konsey toplantısı, hizmet potansiyeline kendi
elleriyle şimdiden zarar vermiş oldu.
Oysa Kent Konseyi, yerel yönetimlerin demokrasi platformudur;
buralardan politik yarar değil demokratik katılımla oluşacak hizmet
amaçlanır. Zaten geçtiğimiz yıllarda yeterince kirletilmiş, saygınlığı
zedelenmiş bir oluşum var elimizde. Bunun onarılması, gereken
dikkat ve özenle yeniden yapılandırılması gerekir. Oysa insanlar
incitilmiştir, gereksiz bir hoyratlıkla daha baştan güven kaybına neden
olunmuştur.
Bunun telafisi hâlâ mümkündür; toplantı daha şeffaf, daha
demokratik bir çerçevede tekrarlanabilir. Değilse, herkes kendi bildiği
çizgide oyun oynamayı sürdürür. Bunun da nasıl bir komediye yol
açacağını geçmiş yıllardaki tecrübelerden yeterince öğrendik !
Aslında programın ortasında yanlış gidiş fark edilse ve yalnızca bir
hafta sonrasına ertelense idi, tüm sorun çözülecekti.
Yine de geç kalınmış değildir; yukarda belirttiğim gibi, toplantı adil bir
şekilde tekrarlanabilir ve birçok kişi rahatlatılabilir.
Ben bu şekilde oluşturulan bir “Kent Konseyi”ni yalnızca bir “Kent
Formalitesi” olarak görüyor ve yok hükmünde sayıyorum.
Toplantıyı izleyen her aklı başında arkadaşımız, beni de rahatsız eden
her şeyi üzüntüyle izledi; kimlerin anlamsız yere kırıldığına tanık oldu.
Kent yararına içtenlikli çalışmaları amaçladığına benim de inandığım,
en azından yeni bir kent yönetimi iradesi açısından yeni ve farklı bir
karar mekanizması oluşturma potansiyeli olan bir oluşum, gereksiz bir
gerilime feda edilmiş oldu.
Şimdi bu yanlışlıklar böylesine açık seçik ortada iken, sıfırdan
başlanarak bu kente yakışır bir demokratik olgunluk içinde toplantı
tekrarlanabilir. Büyükşehir Belediyesinin ve sayın Kocamaz’ın buna
öncülük edeceğini umuyorum.
Ötesi, şanssız ve yakışıksız bir tecrübeyi tekrarlamayacağına inandığım
değerli katılımcılara kalacaktır.
HARUN ARSLAN