1 Kasım seçimleri hayırlara vesile olsun. Önce vatandaşın derin anlayışını ve milleti tebrik etmek lazım.
          Bu seçimle; toplumsal tansiyonun düşmesi, istikrar içinde kalkınma, büyük projelerin tamamlanabilmesi ve süreklilik için arzu edilen gerçekleşmiştir. İhtiyaç duyulan heyecan yakalanmıştır. İnşallah sivil yeni bir anayasa yapma fırsatı bulunacaktır.
          Türkiye, bu zamana kadarki seçimlerin en önemlisini, hatta bundan sonraki yapılacak seçimlerin de en önemlisini, toplumun çoğunluğunun istediği biçimde tamamlamış bulunmaktadır. Ülkemiz,  en kritik seçimlerinden birini geride bırakmıştır. 2002 yılından itibaren her sandığa damgasını vuran AK Parti, bu seçimde düşecek beklentisi içinde olanlara inat, büyük bir oy patlamasıyla tek başına iktidarını ilan etti.
          Bu büyük ve haklı başarının altında pek çok nedenler var. 
          Araştırma şirketlerinin verdiği bilgilere göre, 13 yıl boyunca yapılan hizmet, vatandaşın oy vermesinde dikkate aldığı en önemli maddelerden biri. Ve yine araştırma şirketlerinin araştırma sonuçlarına göre, Ak Parti’ye oy verenlerin %43’ü Tayip Erdoğan ismine veriyor.
          Yine araştırmalara göre, Tayip Erdoğan’ın meydanlara çıkmasından dolayı oy vermedim diyen bir kişiye dahi rastlanmıyor.
          1 Kasım seçimlerinde halk, son 5 ayda olanları gördü ve tercihini istikrar ve huzurdan yana kullandı.
          Ak Parti 3 dönemlik usta isimlerle aday kadrosunu yeniledi.
Halk, muhalefetin tutarsız ve uzlaşmaz tavırlarına tepki gösterdi.
          Bu seçimde, AK Parti teşkilatlarının bire bir farklı bir çalışma yapmaları etkili oldu.
          Bana göre en önemlisi de muhalefetin yürüttüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan düşmanlığına tepkisi oldu.
          Vatandaş, daha fazla siyasi istikrarsızlığa tahammül edemeyiz dedi. Ve bu kötü gidişata dur dedi.
          7 Haziran’da elinden aldığım yetkiyi geri veriyorum; toparlan ve kendine gel, kalkınma hamlelerine devam et dedi.
          Kısaca, AK Parti bir kez daha kazandı.
          7 Haziran seçimlerinde seçmen AK Parti’ye ders verdi ama muhalefetin de yapabileceği bir şeyin olmadığını gördü ve geleceğini muhalefete emanet edemeyeceği ortaya çıktı. 7 Haziran kararını yeniden gözden geçirdi ve bu kez Ak Parti dedi. Alternatifsiz olduğunu gördü. Millet Ak Parti’ye ders vermek amacıyla muhalefete bir fırsat verdi fakat bu fırsatı tepti değerlendiremedi. Sonuçta millet tercihini Ak Parti’den yana kullanıp muhalefeti eledi. Bana göre, muhalefet partileri, hiç kimsenin beklenmediği, Ak Parti’nin aldığı %49,5 oy oranıyla hüsrana uğramış oldular.
          7 Haziran’da oylarını azaltarak Ak Parti’ye “iyi gitmiyorsun” demeseydi, Ak Parti böylesine bir özeleştiriye gitmez, seçimi kazansa bile moral anlamda düşme eğilimi devam ederdi.  Millet Ak Parti’ye 7 Haziran seçimleriyle “iyi gitmiyorsun” demesiyle, kendine yeniden baktı, binlerce insanın bakışını, değerlendirmesini dinledi, zaaflarını, aşınmalarını, başkalaşmalarını gördü ve çok köklü bir kararla “İlk günkü aşkla” demesiyle 1 Kasım seçimlerine gitti. Ak Parti’nin başarısı,  maratonda düşüp kalkan yarışçısının başarısıdır.               
        “Arakan’dan Gazze’ye, Keşmir’den Darfur’a, Urumçi’den Patani’ye, Şam’dan Kahire’ye Türkiye’ye dua eden, yardım bekleyen, ümit besleyen mazlumların hukuku ve ülke içindeki milyonlarca masumun hakkı”nı çiğnetmemek için, millet Ak Parti’yi kazandırdı.
          İşte bu düşünceyle vatandaş mührü eline aldı, “basiret ve ferasetle” bastı ve bugünden itibaren de o mührün takipçisi olacaktır ve olmalıdır. 
          Bu seçimde; partizanlık, tarafgirlik, kendi dünyevi menfaat hesapları ile oy verenler kaybettiler. 
          Karalamacılar, arabozanlar, komplocular, dış güçlerin maşası olanlar, terör şebekelerinin istediği yönde oy verenler kaybettiler. 
          Milletin iradesine razı olmayan, seçimi geçersiz kılmak isteyen vesayet odakları da kaybetti.
         Sürekli kaos ve felaket senaryoları çizen, her fırsatta uzatılan mikrofonlara fitne ve fesat mesajları veren, yalanı meslek edinen paralel çetelerin tuzağına düşenler kaybetti.
          Demokratik hakkımı kullanıyor ve oyum HDP’ye diyen köşe yazarları kaybetti.         
          Kaos heveslileri, iç savaş kışkırtıcıları; her gün Türkiye battı batacak diye car car konuşanlar; NATO’yu müdahaleye çağıranlar, yabancı gazetecilere tehdit mektubu yazdıranlar kaybetti.
          Sonuç ne çıkarsa çıksın sabırla şükürle ve elinden ne geliyorsa yapanlar kazandı.  
          Milleti düşünenler, millî iradeye saygılı olanlar ve değerden anlayanlar ve vefa duygusuyla oy verenler kazandı.
          Ve bu seçimde millet ve geleceği kazandı. 
          Hoş kalın. Kasım 2015 Antalya. İsmet Kadıoğlu.

·          

·          

·          

·          

·