Isınmak; üşümenin giderilip soğuk durumdan sıcak duruma gelinmesi halidir. Bu ısınmanın fiziki tanımıdır..
Bir başka şekliyle ısınmak; karşısındakini yadırgamamak, ondan hoşlanmaya başlamak, onu benimsemek ve ona alışmak anlamındadır. Ve mevcut gerginliğin giderilip sona erdirilmesi de ısınmayla ilgili bir durumdur. Gergin bir ortamda, çayların dağıtılması ve simitlerin yenmesi ile gerginliğin giderildiğinden ve ortamın ısınmasından bahsedilir. Ben bu ortama ısındım…
Adamla sohbet edersin, konuşmalarını seversin ve adamın konuşmalarında samimiyet vardır, hitap tarzını hoş bulursun ve ayrılırsın; adama ısındım dersin. İçiniz ısınır, ısındım, sıcakkanlı dersiniz. İlk bakışta bazı insanlara içiniz ısınır ve onu seveceğinizi tahmin edersiniz. Çevrenizde hep bu tip insanlar olsa hayat daha güzel olmaz mı?
Isınmak frekans tutmasıyla ilgili olmalıdır. Frekansınızın tutmadığı insanlara da bir türlü ısınılamaz herhalde. Bu tip insana şans vermiş olsanız bile olmayacaksa olmaz/olmuyor.
İçinizi ısıtan, yanında mutlu hissettiğiniz, mutluluğunuzu paylaşabildiğiniz insan güzel insandır. Anlaşabilenler birbirine ısınır. ''Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir'' diyor Mevlana.
Birbirine insanlar şöyle hitap edebiliyor: “Umarım içinizi ısıtabiliyorum
sevgilerimle.”
“Isınmak bir gülüşle olmalıdır.” Isınmak için, bakışların sımsıcak olması gerekir. Kışa, güneşin taşınmasının yolu budur.
Kutuplarda yaşayan iki kirpi çok üşümüşler. Birbirlerine sarılarak ısınmanın hesabını yapmışlar. Ve çok hızlı bir şekilde birbirlerine yaklaşmışlar. Tabi kirpilerin dikenleri birbirlerine batmış ve sıkı bir kucaklaşma/sarılma olamamış. Bu durumu ikinci kez tekrarlamışlar yine olmamış. Düşünmüşler dikenlerimizi birbirimize nasıl batırmayız demişler. Ve yavaş yavaş birbirlerine yaklaşıp dikenlerini birbirlerine batırmamışlar. Sıkı sıkıya birbirleriyle kucaklaşmışlar ve üşümekten kurtulmuşlar. Kucaklaşarak ve birbirine sıfır mesafede olanlar birbirini ısıtan insanlardır. Kucaklaşma, birbirine ısınan ve sevenler arasında olur. (Hikaye Durmuş hocadan alıntıdır.)
Bu konularla ilgili bazı sözler şöyle:
“Bazı insanları sebepsiz seversin. Bazılarına bin sebep arar, yine sevemezsin...! (Neyzen)”. Sevmek ısınmayla ilgilidir. Isınamadığın insan tabi ki sevilmez.
“Sıcak, herkese aittir; soğuk, insanın elbisesine göre değişir.” Çin atasözü.
“Üşüyorsan bu sıcağın olmamasındandır, ortalık karanlık ise bu aydınlığın olmamasındandır. Hem üşüyor hem de karanlıkta kalmışsan yalnızlıktandır.”
“Bugünün sıcak evleri, çok uzak gelecekte soğuk harabeler olacaktır!”
Benim çocukluğumdaki evlerin fiziki yapısı ve imkansızlıklardan dolayı ısıtılamadığı için, geçmişimin bugünü soğuktu; 70 yıl sonrası (geçmişteki bugünün geleceği) soğuk, kimsesiz harabe olmuşlar.
ISINMAKLA İLGİLİ BİR ŞİİR
Demek ki diyorum
çocukluğumdan kalmış bendeki bu soğukluk
bir türlü ısıtamamışlar içimizi
bir türlü ısınamamışız hayata
oysa soba dibi en güzel yerler bizimdi
kaz tüyü yastığa karışmıştı hayellerim
yün yorgan altında da yatmıştım oysa
yetmemiş demek ki annemin sıcak türküleri de..
demek ki diyorum
içimde eksik kalmış bir şeyler
ki hala üşürüm
ısınmadım bir türlü.. (Z. Yazıcı)
Çocukluğumuzdan kalma soğukluk var; soba yoktu ki sobanın dibi olsun. Doğrusu yün yorgan vardı. Zira çobancılık geçim kaynağımız olduğundan yünü bulmak kısmen mümkündü. Eksik kalmışlığın sonucu tabi ki üşümeye devam edersin, ısınamazsın..
Hoş kalın. Mart 2018 Anamur. İsmet Kadıoğlu.