Yılbaşına çok az bir zaman kaldı. Umuyorum ki yeni yıl tüm kötü yaşanmışlıkların, üzüntülerin tekrarlanmayacağı bir yıl olur. Kasım ayı kadına yönelik şiddetin Kadın dernekleri, Üniversitelerin bünyesinde bulunan kurumlar olmak üzere çok çeşitli yollardan topluma anlatıldığı bir ay. Gözlemlerime göre kadına yönelik şiddet konusunda yapılan farkındalık etkinlikleri bu dönem çok yoğun yapılıyor. 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü! Kadınlar toplumsal bir afet olan şiddetin özellikle Kadına Yönelik Şiddet'in son bulması için seslerini duyurmaya çalışıyor. Bu konuda olan öfkemi Yazımın başlığında sert bir başlık kullanarak belirtmek istedim. Çünkü kadınlar toplumun çimentosunu oluşturuyor. Kadınlar bizim annemiz. Doğduğumuzda koruyucu meleğimiz. Biraz büyüyünce babamızdan önce ilk sevgi bağını kurduğumuz biricik varlığımız. Onları incitmek hiçbir kitapta yazmaz.
Kadına şiddetin sadece fiziksel şiddet değil bir çok türü var. Farkında olmadan birine maruz kalıyor olabilirisiniz. Bende bu konuda hangi şiddet türlerinin olduğunu başlıklar altında aşağıda kısaca anlatmaya çalışacağım. Toplum olarak daha önce ki yazımda da belirttiğim gibi okumuyoruz. Bu konuda okuyup biraz bilgi sahibi olmak adına faydalı olacağını düşünüyorum. Kadına yönelik şiddet dendiğinde ilk akla gelen fiziksel şiddet yani dayak, yaralama ve cinayet olsa da şiddetin başka türleri de var. Örneğin kadının ev dışında çalışmasına izin vermemek, gelirine el koymak, ailesi ya da arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermemek, hakaret etmek veya istemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak da şiddettir. Bugün, fiziksel, duygusal/psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet veya şiddet tehdidi yüzünden her kesimden milyonlarca kadın baskı altında yaşıyor, toplumsal hayata daha az katılıyor, zorla evlendiriliyor, sakat kalıyor veya öldürülüyor. Üstelik şiddet aile içinde gerçekleştiğinde etkisi de daha yıkıcı oluyor.
Şiddet dendiğinde, ilk akla gelen fiziksel şiddet olur. Oysa fiziksel olmayan şiddet biçimleri de son derece yaygındır ve kadın ve kızlara çok zararlı etkileri vardır; örneğin hakaret, aşağılama, küçümseme, eve kapama, zorla cinsel ilişki kurma, ölümle tehdit etme, gibi. Bunlar genelde ülkemizde şiddet yaşayan ve uygulayan pek çok kişi tarafından şiddet olarak tanımlanmaz ve daha az önemsenir. Ama fiziksel şiddet dışında kalan şiddet ve baskı yöntemleri en az fiziksel şiddet kadar kısa ve uzun vadeli çok olumsuz izler bırakır.
Aşağıdaki davranışlardan bir veya birden fazlasına maruz kalıyorsanız ya da bunlarla tehdit ediliyorsanız, şiddet görüyorsunuz demektir. Vakit kaybetmeden yasanın güvence altına aldığı haklarınızdan faydalanmaya başlayabilirsiniz.
Fiziksel şiddet:
Bedeninize yönelik her türlü saldırı, fiziksel şiddettir. Tokat, tekme ve yumruk atmak, sarsmak, hırpalamak, boğaz sıkmak, bağlamak, saç çekmek, herhangi bir cisim atmak, kesici ve delici aletler ya da ateşli silahlarla yaralamak, işkence yapmak, sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlamak, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı engellemek ve öldürmek gibi eylemler fiziksel şiddet tanımına dahildir.
Diğer şiddet türlerinde olduğu gibi, töre, namus, gelenek, görenek gibi kavramlar fiziksel şiddete bahane edilemez. Kadının giydiği kıyafet, gittiği yer, konuştuğu insan, evlilik dışı ilişkisi olması, evlilik dışı hamile kalması, bâkire olmaması, ailesinin istediği kişiyle evlenmek istememesi, boşanmak/ ayrılmak istemesi, çalışmak istemesi gibi nedenlerle şiddet uygulayan kişilerin alacağı cezalar hafifletilmez.
Kişinin bedeninden çok ruh sağlığını hedef alan şiddet türü psikolojik şiddettir. Genellikle bir defaya mahsus eylemlerden çok sürekliliği olan eylemler psikolojik şiddet olarak tanımlanır. Sürekli olarak bağırmak, korkutmak, küfür veya hakaret etmek, aileyle, arkadaşlarla, komşularla görüştürmemek, giyim tarzıyla ilgili baskı yapmak, eve hapsetmek, çocuklardan uzaklaştırmak, kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, başkalarıyla kıyaslamak, sevdiği eşya ve hayvanlara zarar vermek, tehdit etmek, şantaj yapmak, aynı şekilde düşünmeye zorlamak gibi eylemlerle karşı karşıyaysanız psikolojik şiddet görüyorsunuz demektir.
Ekonomik kaynakların ve paranın düzenli bir şekilde kadın üzerinde bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. Koşullar elverdiği halde evin masraflarını karşılamamak, para vermemek, kısıtlı para vermek, ailenin gelir ve giderleri konusunda bilgi vermemek, aileyi ilgilendiren maddi konularda fikir almadan tek başına karar vermek, kişinin mallarına ve gelirine el koymak, çalışmasına engel olmak, istemediği işte zorla çalıştırmak gibi davranışlar ekonomik şiddettir. Ekonomik şiddet de genellikle duygusal/psikolojik şiddet gibi tek seferlik eylemlerden çok sürekli bir durumu tarif eder.
Cinsel şiddet:
Kadını rıza göstermediği herhangi bir cinsel davranışa zorlamak cinsel şiddettir. Cinsel şiddet, cinselliğin bir tehdit, sindirme ve kontrol etme aracı olarak kullanılmasını da içerir. Çocukların cinsel istismarı, evlilik içi ya da evlilik dışı tecavüz (kişinin istemediği zamanda, istemediği şekilde, istemediği biriyle cinsel ilişkiye zorlanması ya da yabancı cisimlerle cinsel organa saldırı), cinsel saldırı (tecavüze varmayan her türlü istenmeyen cinsel temas; elle sarkıntılık gibi), cinsel taciz (sözlü ya da yazılı cinsel içerikli rahatsızlık verici davranışlar; örneğin rahatsızlık verici cinsel imalar içeren telefon mesajları, mektuplar), cinsel organlara zarar vermek, zorla cinsel içerikli yayın izletmek, cinsel organları rahatsızlık verici şekilde teşhir etmek, çocuk doğurmaya veya doğurmamaya zorlamak, zorla kürtaj yaptırtmak, fuhşa zorlamak, zorla evlendirmek, bekâret kontrolü ve benzeri eylemler, cinsel şiddet olarak tanımlanır.