Bir Belediye Başkanı’nın kentin dokusuna yaptığı en büyük kötülük
nedir? diye sorulsa, ben dolgu alanları kazanma amacıyla denizin
doldurulup doğal sahilin yok edilmesidir, derim.
Dolgu ile kapatılan bir sahilin tekrar doğal haline gelmesi 100 yıl
sürüyor. Ayrıca tabiat olaylarında doğanın kendinden alınanı bir gün
geri aldığını biliyoruz. Kocaeli depreminde Çınarcık’ta denizin içinde
kalan binaları hatırlayalım. Deprem sonrası deniz dolgu alanından
önceki eski yerine geri gelmişti.
Yalnızca kartpostallarda ve resimlerde kalan eski şirin sahil kenti
Mersin artık yok. Sahiller doldurulmuş, üzerlerine de anlamsız parklar
ve gecekondu çay bahçeleri yapılmış, yani kent olabildiğince
çirkinleştirilmiş…
Mersin’de çocukluğumdan hatırladığım dalga sesleri, deniz kokusu,
kumsal ve deniz kabukları şimdi yok…
Her pazar bisikletimle “doğal sahil gezisi”ne çıkarım. Pozcudan yedi
kilometre batıya gittikten sonra Mezitli deresini geçer ve ilk doğal
sahille, kumsalla buluşurum. Sahil boyu bisikletle deniz havasını
hissederek yol almak ne kadar güzeldir. Mezitli deresini geçtikten
sonra antik Soli limanına gelirsiniz. Antik Limanı ve Soli’nin
sütunlarını görünce de, yüzlerce yıl önce bu antik kenti yapanları
minnetle anarım. Onların sayesinde burası sit bölgesi olmuş ve sahil
dolgu alanı meraklısı Belediye Başkanları tarafından katledilmekten
kurtulmuştur!
Belediye Başkanları görevleri boyunca birçok küçük- büyük hizmette
bulunurlar. Fakat mutlaka, öncelikle hatırlanacak kalıcı bir hizmetleri
vardır.
Eski Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım da birçok güzel hizmet
yapmış olsa da, ben onu iki önemli hizmeti ile hatırlarım.
5 yılda on bine yakın turunç fidanı dikimini sağlamış ve Belediyenin kıt
imkanları ile Soli kazılarına destek vermiş ve sit alanını korumuştur.
Şimdi ;yeni Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan da bu güne
kadarki çalışmalarında çok başarılıdır; gayretli, çalışkan, şeffaftır ve
kısa zamanda bir çok hizmeti gerçekleştirmiştir.
Ancak, tüm yaptıkları içerisinde benim önemsediğim en önemli
çalışması kıyıların korunması, işgallerden kurtarılması ve yeni kaçak
yapılara izin verilmemesidir. Bunun nasıl belalı bir konu olduğunu,
özellikle politikacılar aracılığıyla ne sıkıntılar yarattığını hepimiz biliriz.
Eğer Neşet Başkan görevi boyunca bunu sürdürürse ve doğal
sahillerimizi korunmasını sağlarsa görevi sonlandığında özellikle bu
hizmeti hep anılacaktır.
Sn. Neşet Tarhan’ın bu çalışmasında bazı sorunlar yaşadığını
biliyorum. Burada halkın ortak malı olan sahilin korunmasında herkes
ona yardımcı ve destek olmalıdır.
Büyükşehir Belediyesi de yeni bir proje ile sahillerin korunması
çalışmasına başlayacak ve dolayısıyla Mezitli sahilinde de Mezitli
Belediyesinin çalışmalarına destek olacaktır.
Doğrudan doğal sahildeki dalgaların ulaştığı kayaların üzerine ve
kumsala yapılan binaları görünce üzülmemek elde değil. Tabii bu
binalarda oturanların da halkın ortak malı olması gereken bir sahil
üzerinde otururken nasıl bir suçluluk duygusu içerisinde olduklarını
merak ediyorum.
Sn.Neşet Tarhan’ın bu çok değerli ve önemli çalışmasının cesaretle,
yılmadan sürmesini diliyorum.
HARUN ARSLAN