İnsan başta kendisi olmak üzere diğer insanlarla, doğayla sesli, sessiz ve yazılı iletişim içindedir.
Bilgilendirme, aydınlatma, etkileme, kanat oluşturmak için iletişim yöntemleri ve araçları geliştirmiştir.
Olgunun geniş ve bilinmeyen kitleye (dinleyici, izleyici ve okura) iletilmesi, kitle iletişim araçları kitap ve gazete ile başlamıştır.
Teknolojik gelişmelerle birlikte bu kez iletişim, radyo, televizyon, sinema, cep telefonu ve internet ile sürmüştür.
Kitle iletişim araçları ile düşünceler, fikirler ve haberler çok kısa süre içinde kitlelere ulaştırılmaya başlanmıştır.
İnsanlar; geniş ve yoğun enformasyon sağanağı altına girmiştir. Dünyanın farklı yerlerinde yaşayan insanlar, kültürler, devletler, olaylar ve doğayla ilgili verileri görmeye, öğrenmeye ve anlamaya başlamıştır. Böylece uzaklıklar yakınlaşırken, yakın olanlar uzaklaşmıştır.
İnsan hakları ve demokrasi gibi bireyi yakından ilgilendiren olgular, özellikle medya araçları ile insanlar arasında olan ve olması gereken yönleriyle ele alınabilmektedir. Medya, olması gerekene ulaşmada itici ve sürükleyici rol üstlenmiştir. Medya’nın bu süreçteki yeri, rolü ve işlevi nedir, ne olmalıdır?
Medya’nın temel görevi; bireyi, toplumu, devleti ve insanlığı ilgilendiren her konuda, bilgilendirmek, aydınlatmak, eğitmek, kamuoyu oluşturmak, toplumu siyasi, sosyal, ekonomik, dini, askeri ve teknik gelişmelerden haberdar etmektir.
Medya kamuoyu oluşturmada en önemli etkili araçtır. Medya ne der? sorusunun her konuda ve her yerde sorulduğu bir gerçektir.
Yıkıcı, ayrıştırıcı, çözücü her türlü düşünce ve eylem; Medya’nın karşı olması gereken faaliyetlerdir. Medya etiği ve sorumluluğu, duyarlı mensuplarınca sağlanır.
İnsan hakları ve demokrasi bağlamında ele alındığında; Medya’nın önemi ve etkisi ile birlikte tarafsızlığının vazgeçilmez bir olgu olduğu gerçeği gözardı edilmemelidir.