Bir makine düşünün kendi kendine hamle yapıp santraç oynayabilen.
Bu makine günümüz için artık sıradışı bir olay değil.Fakat 1770 yılında Fransa bunu başardı.
Fransa kraliçesiniin isteğiyle yapılan bu makine yenmedik rakip bırakmadı.Herkesin şaşkin ba-
kışları arasında ününü sürdürmeye devam etti.
Yıllarca bu makinenin sırrı çözülmeye çalışıldı...Fakat nafile sır aralanamadı...
Peki adına neden Mekanik Türk dediler;Çünkü o dönemlerde Avrupanın büyük bölümünün
Türk akınlarının altında olması ve Hacivat Karagöz gibi perde oyunlarının getirdiği sesle adı
MEkanik Türk oldu.Bu bizim için saygın birşey ;Çünkü herkesi yenebilecek bir makinenin adı
Mekanik Türk olabilirmiş gibi his vermişiz Avrupaya.
Zamanla makinenin sırrı çözüldü.Aslında o bir makineden ziyade içinde bacakları olmayan
savaş gazisi usta bir santraççının gizlendiği bir makineydi.Kısaca açıklarsak büyük bir sistemin
içine gizlenmiş küçük insanın yönettiği bir sistem.
Şartlar değişti , mekanik Türk'ün gizemi çözüldü fakat bu sistem başka sistemlere ilham verdi.
Örneğin EBUY gibi alışveriş ve siparişe dayalı e-ticaret sitelerine model oldu.Bu sistelerin mantığı
Mekanik Türk ile aynı.İçinde küçük insanlar olan büyük bir sistem olarak tasarlandı.Fakat içindeki küçük insanları
değiştirme şansınızın olduğu , ucuz iş gücü ile çalışan bir sistem kuruldu.
Bu tür sitelerde örneğin bir kitap tasarımı siparişini verdiğimizde , sistem işi olduğunca çok
parçalara bölüp evinden ek iş olarak çalışan insanlara gönderiyor.İstediğiniz ürün dışarıdan
yaptırmaya kalkacağınızdan 4 kat daha erken sürede ve yarı fiyatına mal olmuş oluyor.
Sözün özü sadece santraç oynaması için tasarlanan bir makine , onun felsefesini anlayıp çalıştıran
insanlardan dolayı tüm toplumun alışkanlıklarını ve ekonomik yapı taşını değiştirebiliyor.