ben: mehmet naber
mehmet: iyidir senden
ben: ne iş yapıyorsun
mehmet: x firmasında y mühendisiyim
ben: sana bir soru
mehmet: sor abi
ben: ilk öss ye girdiğin anı düşün. lise bilgilerinle şu an ki yaptıgın işi yapabilir misin?
mehmet: hımmmm ama benim yaptıgım iş lise mezunu yapamazki
ben: sen normal bir lise mezunu değil öss de yüksek puan almış zeki biri olarak sana soruyorum.
mehmet: aslında haklısın yaparım galiba hatta üniversite okumak yerine bir iki ay bu fabrikada
takılmak yeter.
ben: kesin cevap istiyorum yapar mısın yapamaz mısın?
mehmet: evet yaparım abi o kadar bilgi bilmeye gerek yok. zaten cogunu fabrikada ögreniyorum.
ben: sana 2. soru
mehmet: sor abi
ben: üniversite hayatında yaklsşık 130 kredi ders aldın . bu derleri düşünerek söyle bunların kaç
kredisini iş hayatında uyguluyorsun.
mehmet: valla ne yalan söyleyeyim 10 kredi bile uygulamıyorum.
Soruduğum sorular karşısında aldığım cevaplar böyle.Anlaşılan o ki aslında Üniversitelerin
verdiği yada öğrettiği bilgiler teoriden başka öteye geçemiyor.Büütün mühendislik dalları için bu
şekilde konuşamayız ama genel yargı bu şekilde.
Üniversitelerde alınan eğitimler bizleri gerçek anlamda iş yapa bilme kabiliyeti
kazandırmıyor.Sadece bizlere üniversiteli sıfatı veriyor.Ne yazık ki sanayide ki Ahmet Usta’dan tek
farkımız bildiğimiz yabancı dil ve birkaç değişik kelime oluyor.Bunlar dışındaki her şeyi biz fabrikalarda
öğreniyoruz.Üstelik üniversiteli olmak için de kendimizi sınavlardan sınavlara vuruyoruz.Tüm bunların
amacı iyi bir gelir ver rahat bir iş.Ne yazık ki ne rahat bir iş bulabiliyoruz nede iyi bir gelir.
Umarız üniversiteler artık bu nitelikte öğrenciler yetiştirmek yerine pratik yönü gelişmiş ,
atılgan bireyler yetiştirir ve kazanan yine bizler oluruz.