1947 yılında bütün Dünyada raylı sahneye sahip dört kent
vardır; bunlardan birisi de Mersin’dir ve aynı yıl bu kentte
Madam Butterfly Operası sahnelenmiştir.
Yine; 1960’ lı yıllarda New York Revüsü ’nün program yaptığı bir
kenttir Mersin...
Öte Yandan, 1930 ‘lu yıllarda kurulan “Mersin Tüccar Kulübü”
Türkiye’nin en önemli ve saygın ikinci kulübüdür...
İçel Sanat Kulübü’nün gerçekten kent sanat ve kültürüne katkı
veren kaliteli dergisi de, çeyrek asırdır aralıksız yayımlanıyor.
Mersin’in kent kimliğine geleneksel bir temel kazandıran ve
Mersin’in kültürel zenginliğini oluşturan bu olgulara ek olarak
sanat, kültür, yayın ve eğlence alanlarında başka örnekler
verilebilir; ancak son yıllarda kent kalite ve estetiğine uygun bu
zenginliklerin yanında basit etkinliklerin, sanat ve kültür değeri
düşük faaliyetlerin, anlamsız yayınların Mersin’de çoğalmaya
başladığını görmekteyiz.
Mersin’deki birçok oda ve sivil toplum kuruluşu da, kültür
ve sanat alanındaki çabalarında, özlenen eski kaliteyi
yakalayamadı. Ancak; bu karamsar görüntüye rağmen, kente
sosyo-kültürel bir kimlik kazandıran olumlu, saygın örnekleri de
anmak gerekir.
Son yıllarda kaliteli bir etkinlik olarak öncelikle MTSO’nun
gerçekleştirdiği “Mersin Kenti Edebiyat Ödülü” nü sayabiliyoruz.
Türkiye’nin ulusal edebiyat çevrelerinde Mersin’e gurur verici
bir imaj kazandıran bu çalışmanın daha yaygın bir kurumsal
destekle süreceğine, sürmesi gerektiğine inanıyorum.
Sanat/ kültür alanında gerçekleştirdiği etkinliklerle ve yaptığı
yayınlarla eski Mersin’de alışılagelen kaliteyi sürdüren bir
kurum olarak Mersin Deniz Ticaret Odası da her zaman dikkat
çekmiştir, çekmektedir.
Kuruluş yıldönümlerinde gerçekleştirdikleri geleneksel Mersin
kalitesine uygun programlar hep aklımızdadır.
İki yıl önce bir gemide yapılan MB Orkestrası’nın programı
sanırım Mersin’de uzun yıllardır gördüğüm en güzel gece
etkinliği idi.
Geçtiğimiz hafta sonu da Yenişehir Kültür Merkezi’nde İlhan
Şeşen, Kürşad Başar, Burçin Büke ve Ayşen’in verdiği konser de
gerçekten unutulmaz, değerli ve özel bir etkinlikti.
Gerçekleştirdikleri Uluslararası Fotoğraf Yarışması ve Sergisi,
Deniz Temalı Kısa Film Yarışması, Savaş Karakaş ve Sunay
Akın’ın Mersin’de yaptıkları program gerçekten eski Mersin
kalitesine uygun, Mersin’e değer kazandıran çalışmalardı.
Ayrıca Mersin’e kazandırdıkları yayınlar çok değerlidir,
önemlidir. Özetle anmak gerekirse:
• Refah Faciası (Ali Mazak)
• Osmanlı Deniz Ticaretinin yükselen değeri Mersin ( Osman
Öndeş)
• “Bir Düş müydü O Mersin” ve “Atatürk Mersin’de”
(Gündüz Artan)
• “Anılardan Seçmelerle Mersin” ( Şinasi Develi )
Bu çok önemli yayınlar, Mersin tarihine ışık tutacak
değerdedir.
Bir kent böylesi öncü girişimlerle, özellikle kültür/ sanat
alanındaki yayın çalışmalarıyla bellek kurar, yeni kuşakların
sahiplenip geliştirecekleri bir gelenek oluşturur. Özellikle
Belediyeler, diğer köklü kurum ve kuruluşlar belki zaman zaman
popüler örneklerle daha yaygın talepleri dikkate alabilirler;
meydan konserleriyle ya da kalıcı olmayan etkinliklerle kimi
talepleri karşılayabilirler.
Ama kenti geliştirecek sanatsal dinamizm, düzeyli ve kaliteli
örnekleri sabırla kente yaymakla mümkündür. Eğlenirken
estetik algıyı geliştiren, çağı ve insanı anlamaya yardımcı olan
kalıcı sanatsal ürünler bir kentte yaygın olarak tüketildikçe o
kent gelişir, kimlik kazanır.
Bu bağlamda yoğun bir yayın çalışması da zorunludur. Yıllardan
beri Mersin’de bir “ Kent Kitaplığı “ oluşturulamadı; değerli
yazarların kente ilişkin çok değerli çalışmaları kitaplaştırılamıyor
ya da bin bir zorlukla basılıyor.
Elbette MTSO gibi kurumlarımızın da bu alanda sınırlı da olsa
değerli yayınları olduğunu biliyorum.
Deniz Ticaret Odası’nın ve diğer kurumların yayın alanındaki
başarılı çalışmalarının ve kültür/sanata dönük düzeyli
projelerinin örnek alınarak yaygınlaşması gerekiyor.
Bu bağlamda Mersin Deniz Ticaret Odasını özellikle kutluyorum.
HARUN ARSLAN