Geçmiş yazılarımı incelediğimde, en çok üç konu üzerine ısrarla
yazmışım:
1.Kalabalık heyetlerle yapılan yararsız kardeş şehir ve yurtdışı geziler,
2.Kentin en son ihtiyacı olan aquaparkın yapılmaması;
3.Macit Özcan Spor Tesislerinin Mersin İdman Yurdu’na tesis olarak
verilmesi.
Peki bu üç meselede şimdi neredeyiz?
Bir yıldır kardeş şehir ve diğer çok amaçlı yurt dışı gezilerine geniş
katılım bir ölçüde önlendi.
Maalesef tüm ısrarlara rağmen aquapark yapıldı ve kentin 35 milyon
lirası çöpe atıldı; yasal olarak da yanlışlığı onaylandı ve yıkımına
başlandı. Maddi zararın ilgililerden tahsili için elbette gereği
yapılacaktır.
Macit Özcan Spor Tesisleri adı verilen tesis ise, maalesef bu güne
kadar maksadına uygun kullanılmadı.
Düğün törenleri, müzik etkinlikleri yapıldı. Tesisler partililerin yiyip
içtiği, yatıp kalktığı bir yer haline geldi, onlarca kişi bu tesislerde
çalışıyor gibi gösterildi. Belediye bütçesine önemli bir zarar verdi.
Dönem dönem Mersin İdman Yurdu futbolcuları “bedeli mukabili”
yani “parasını ödeyerek”bu tesislerde kaldılar. Kulüp, tesisi kullanma
ücretini ödemekte geciktiği zaman da, Büyükşehir Belediyesi
tarafından icraya verildi! Yani tam bir rezillik !
Kamu bütçesiyle, yani bu kentin parasıyla yapılan tesise kendi adını
veriyorsun; orayı tam bir çiftlik gibi kullanıyorsun; ama bu kentin
takımı orayı sportif amaçlı kullanım için para ödüyor, gecikince icralık
oluyor…
Aslında meselenin gerisinde daha dramatik nedenlerin olduğunu
biliyorum:
*M.İ.Y Mersinlilerce tam olarak benimsenmedi;
*Tesisi yokluğundan verimli çalışılamadı;
*Büyükşehir Belediyesi gerekli desteği yeterince vermedi, hatta çoğu
zaman kayıtsız kaldı, Belediye tarafından icraya verildi .
Sonuç: Bu güzel kent tam 30 yıl Süper Lig’den uzak kaldı!
Bugün her türlü zorluğa ve Mersinliler tarafından benimsenip yeterli
desteğin verilmemesine rağmen, Süper Ligde ve iyi bir durumdayız.
Ancak, önemli olan bu durumun sürdürülebilir hale getirilmesi,
gerekli kurumsal yapılanmanın sağlanması ve daha da ötesinde
altyapı ve genç takımlar üzerinden kentle iç içe yaşayan bir kulüp
haline gelmesidir.
Tabii takımın bir tesise sahip olması öncelikli ve çok hayatidir.
Hatırlamaya çalışalım: Galiba 5 yıl kadar önce, Toroslar Belediyesi’nin
tesis için verdiği bir arsada çeşitli sorunlardan dolayı inşaata
başlanamadı.
Geçtiğimiz hafta sonu yapılan M.İ.Y Kongresinde , yine bir tesis
macerasına girme ve arazi üzerine araştırmalar yapılması kararı alındı
Halbuki son on yıldır yazdığım gibi, Macit Özcan Spor Tesisleri bu
kentin malıdır; bu kentin parsıyla yapılmıştır.
Konuyu iyi bilen uzmanlar çağrılarak, gerekli düzeltmeler ve ek
yapılaşmalar sonrasında burası Mersin İdman Yurdu’nun kullanımına
tahsis edilebilir.
Bunun yasal bir sorun yaratması söz konusu değildir; mesela sembolik
bir kirayla 49 yıllığına kiralanabilir. Bugün devlete ait statların,
tesislerin böyle tahsislerle futbol kulüplerine 49 yıllığına kiralandığını,
en başta Dolmabahçe Stadı olmak üzere onlarca örnek üzerinden
biliyoruz.
Değerli Burhanettin Kocamaz’ın da bu konuda sonuna kadar yardımcı
olacağından kimsenin kuşkusu yoktur.
Sayın Valimizin de bu tesis konusundaki hassasiyetlerini, çabalarını
yakından biliyorum; gerekli yasal ve yönetsel desteklerini elbette
esirgemezler.
Bu kangren olmuş sorunun artık çözülmesi gerekir.
Mersin İdman Yurdu ve ona yardımcı olmak isteyen kişi, kurum ve
kuruluşlar yeniden büyük bir parasal yükün altına sokulmadan,
mümkün olan destek tesisin iyileştirilmesinde kullanılarak, Macit
Özcan Spor Tesisleri’nin “Mersin İdman Yurdu Spor Tesisleri” adı
altında tahsis edilmesi çok uygun olacaktır.
Bununla ilişkili olarak hemen bir ön hazırlık yapılabilir, uygun kişilerin
katılımıyla bir komisyon kurulur ve önümüzdeki sezona Mersin İdman
Yurdu kulübümüz kendi tesislerinde hazırlanır.
Umarım Büyükşehir Belediyesi, M.İ.Y yönetimi ve kent dinamikleri bu
konuyu düşünürler ve kentimizin şu anda en değerli markasına sahip
çıkılır ve tesis sorunu bu şekilde çözülür.
HARUN ARSLAN