Mersin şampiyonluk için geçen defa tam 28 yıl beklemişti ; ancak bu kez süre o kadar uzamadı ve çok dramatik, çok gerilimli bir aradan sonra Mersin’imiz Süper Lig’e yeniden merhaba dedi.
Şimdi elbette bu sevinci gölgelemeden, yararsız anıları tazelemeden geride bıraktığımız zamanın tekrarlanmaması için dürüst, samimi ve lafı dolandırmadan neler olup bittiğine bir göz atmak gerekiyor.
Her şeyden önce ve özellikle son 15 yılda adeta bir mahalle baskısı ile takım gerçek bir destekten uzak kaldı. 15 yılın baskın anlayışı ve bu anlayışa taraf olan neredeyse tüm kentin güçlü oluşumları takımı ya gereğince desteklemediler ya da destekler gibi gözükerek uzak durdular. Bu tavrın öncülüğünü de, dönemin Büyükşehir Belediyesi yaptı. Basketbol için yapılan ve uzun vadede bu kentin altyapısında hiçbir karşılığı olmayan harcamalar, tam bir gösteriş boyutunda idi.
Kendilerince bir elit pozisyon içinde kaldılar. Şöyle ki :
Ulusal Klasik Müzik Festivali’ndeki anlayışın bir benzeri burada da görüldü. Tıpkı klasik müzik festivalini düzenleyen küçük azınlıkta olduğu gibi, kendilerinin sahiplendiği etkinliğin seçkin olduğunu, elit ve özel bir kesime hitap ettiğini, öteki alanın yani “Türk Müziği”nin ve” Futbol”un sıradan, kültürsüz halkın meselesi olduğunu düşündüler. Kibirli, şımarık ve eleştiriye tahammül edemeyen bir görüntü içinde bu kentin, bu halkın parasını kullandılar.
Diğer taraftan , saçma sapan bir yorumla futbol takımına siyasi bir kimlik yüklendi ve Büyükşehir Belediyesi’nin desteği kesildi; geniş bir kesimin de desteklememesi için gerekli psikolojik baskı uygulandı ; dolayısıyla kentin bütün kesimlerince verilmesi gerekli sportif amaçlı destek, bir karanlık el tarafından önlendi.
Geçtiğimiz dönem Büyükşehir’in paralelinde kalarak futbol takımını desteklemeyen ve destek olmaya çalışanları engelleyen oluşumlar bugün, kutlamalar sırasında sahneye fırladılar, kendilerini gösterdiler.
Büyükşehir’de oluşan yeni anlayışa kendilerini uyduramayan, hala eski anlayışın takipçisi olan gruplar, Sn. Kocamaz’ı ziyaret edip, bağlılıklarını gösterisi yapsalar ve onun Mersin için bir şans olduğu şeklinde sahte ve dalkavukça sözlerle ona yanaşmaya çalışsalar da, Mersin’de 15 yıldır sürdürdükleri karanlık anlayışlarından sözde vazgeçseler de özde vazgeçmeyeceklerdir.
Evet değerli hemşerilerim; samimi MİY sevdalısı Mersinliler;
bunca yıl aradan sonra bir “Abi” çıktı, MİY’ nu destekledi ; süper lige çıkmasına öncülük etti.
Bu destek Mersin’i abluka altına almış o karanlık anlayış tarafından sürdürülmedi ve takım yeniden düştü.
Eğer yerel seçimler öncesi olsaydı takım yine süper lige çıkamayacaktı, çıkarılmayacaktı.
Kente hakim güçler ve özellikle Büyükşehir Belediyesine hükmeden kibirli ve halktan kopuk zihniyet, takımın enerjisini boğacak ve bulunduğu ligde çakılı kalmasına yol açacaktı.
Bu sefer Sn. Kocamaz takımın “Abi”si olarak ortaya çıktı; oluşmasında hiçbir günahı olmayan olağanüstü sorunları, maddi ve manevi sıkıntıları sahiplendi, çözüm için yirmi dört saat çırpındı.
İlk aşamada Sn. Kocamaz tecrübesi ile en kritik anda takımın içinde bulunduğu krize müdahale etti. En azından futbolculara ödemelerde geçici de olsa bir çözüm bulundu ve takımı terk etmemeleri sağlandı.
Burada, çok isabetli bir kararla Sn. Kocamaz genç ve gayretli Büyükşehir Meclis Üyesi Özgür Sanal’ı MİY konusu ile ilgili görevlendirdi. Özgür Sanal kent dinamikleri ile bir toplantı yaparak bazı firma, kurum ve oluşumların destek vermesini istedi..
Ben burada toplantıda olanları, destek istenenleri ve destek vermeyenleri şimdilik açıklamayacağım.
Ama yalnızca kendim de bir üyesi olduğum MTSO’ nun en ufak bir destek vermediğini üzülerek ve bu kent adına kaygılanarak söylemeliyim. Yine MTSO dışında kentin ekonomisi açısından en fazla destek vermesi gereken Esnaf Odası ve adı Mersin Ekonomi Platformu olan MEP in de takıma katkı vermemesi gerçekten üzücü.
Sanırım Sn. Kocamaz söz verdiği gibi destekleyenleri, desteklemeyenleri kendisi yakında açıklayacaktır.
İkinci aşamada taraftarların maça götürülmesi sorunu vardı.
Sn. Kocamaz İlçe Belediyeleri ile birlikte 100 otobüsün tedarik edilmesini sağladı. Fakat Mersin’in fedakar ve vefalı taraftarlarına bu yetmiyordu. Tüm Belediye otobüsleri seferber edildi. Taraftarlar eski Belediye otobüsleri ile uzun, çileli bir yolculuğu göze alarak takımlarını desteklemeye gittiler. Bu durumda Sn. Kocamaz’ın Belediye otobüslerini sefere koyarak takım adına büyük bir cesaret gösterdiği ve risk aldığını bu takımın tarihini yazanlar hep hatırlayacaktır.
Mersin’in eşsiz bir taraftarı var. Takımlarına ellerinden gelen desteği fazlasıyla verdiler, her türlü fedakarlıkta bulundular.
Türkiye’nin her bölgesinden göçle Mersin’e gelen insanlarımızı bugün birbirlerine bağlayan, Mersin’i benimseten, sahiplendiren, aidiyet duygusu sağlayan Mersin’in takımı “Mersin İdman Yurdu” Mersin ve Mersinliler için bir takımdan çok öte, beraberlik, sevgi, hoşgörü, barış, kardeşlik adına büyük bir kazanımdır.
Ayrıca Adana Büyükşehir Belediye Başkanı’nın MİY nun Akdeniz’in Süper Lig’de tek takımı olduğunu söyleyerek artık kendilerinin de MİY nu desteklediklerini ve takımın taraftarı olduklarını söylemesi çok anlamlıdır. Takım iki kent arasındaki dostluğa ve beraberliğe de katkı vermektedir.
Yıllarca Mersin’de kenti geliştirmeyenleri, değişmez Başkanları yazdım durdum. Yalnızca kendi mevkilerini muhafaza amacında olan, gelecek seçimde kazanmaktan başka bir şey düşünmeyen, bir oluşumda Başkan seçilemezlerse, o zaman başka bir oluşumda Başkan ya da yönetimde etkili ve söz sahibi olarak kentin yönetiminde önemli bir yerde olan bir avuç insandır bunlar. Bunlar kendi özel politikalarına uygun olan olayları destekler, olmayanları desteklemezler ve grup olarak birlikte hareket ederler. Döne döne oynamayı, sahte beyanatlar vermeyi, güçlüye yanaşmayı kendilerince zeka gösterisi sanırlar. Başarılı olmak için çiğnemeyecekleri etik değer yoktur, harcamayacakları insan yoktur.
Bu anlayışın da artık zor da olsa, sonunun geldiği görülüyor.
Bununla birlikte Mersin için başta süper lige çıkan takımıyla yeni bir gelişme dönemi ve kaybedilen yılların telafisi zamanı gelmiştir.
Bundan sonra Mersin tüm engellemelere rağmen muhteşem taraftarıyla, güçlü, mücadeleci, kent sever, ülke sever insanlarının desteğiyle güzel günlere kavuşacak, kendini gerçekten özde destekleyenlerle, göstermelik ve sözde destekleyenler arasında ayrımı yapabilecektir.
Şimdi kırıp dökmeden, sevgiyle ve kardeşlikle bu takımın artık bir daha böyle sancılı süreçler yaşamaması için gerekenleri sakince düşünmek gerekiyor. Bu şehrin kaderine hükmeden sahte akıllları, acımasız ve kirli vicdanları da çekinmeden konuşmalıyız. Kibirli, halkı küçümseyen, laf ebesi çenebazlar artık susmalıdır ve bu kent en uçtaki mahallesinden en yoksul insanına varıncaya kadar hak ettiği sevinci, huzuru, birlik ve beraberlik ruhunu demokratik bir olgunluk içinde sonuna kadar yaşamalıdır.
MİY bu konuda eşsiz bir imkandır; Sn. Kocamaz’ın başlattığı bu kucaklayıcı hamle paylaşılmalıdır, desteklenmelidir.
HARUN ARSLAN