İnsan bugünün ve geleceğini geçmişine bakarak planlaması gerekir. Milletlerin de varlıklarını koruyup devam ettirebilmesi için geçmişteki olayları bilip bunlardan ders çıkarması ve gerekli tedbirleri alması gerekir. Tarih, geçmişimize ışık tutan bir aynadır.
Mustafa Kemal Atatürk bu konunun önemini şu sözleriyle belirtmiştir: “Tarih ne güzel aynadır. Bugünkü uyanışı düne, geçmişe borçluyuz.”
Tarih; milletlerin geçmişlerinde var olan olayları, yer ve zaman vererek, bunlarla ilgili kaynaklar göstererek ve olayları neden- sonuç ilişkisi göstererek inceleyen bilim dalı diye tarif ediliyor.
Tarih gelecektir. Çünkü tarih, geçmiş olayları inceleyip, oradan ulaşılacak bilgi ve deneyimlerle geleceğimize yön veren bilimin adıdır. Tarih bize şimdiki zamanımızı ve geleceğimizi kurmada yol gösterecek rehberdir.
Prof. Dr. Halaçoğlu, kitaplarında geleceğimizin, tarihimizi doğru bilmemize bağlı olduğunu yazıyor.
İ. Haldun, “Geçmiş, bugüne suyun suya benzediğinden deha fazla benzer” demiştir.
Tarihini bilmeyen bir millet, geleceğini de doğru şekillendiremez. Geçmişte komşu ülkelerle olan ilişkisini bilmiyorsa, bugün hangi konumda olduğunu göremez. Haklı olarak geleceği için de doğru girişimlerde bulunamaz. Bu sebeple tarihimizi, yani geçmişimizi bilmemiz gerekiyor.
“Nükte yapmayı seven Yahya kemal, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışını görmüş ve yeni bir devletin kuruluş sürecine dahil olup, her türlü çatışmaya, özveriye, hileye, desiseye tanıklık ediyor olmasına rağmen, ‘Rindlerin Akşamı’ gibi şiirler yazabilen, ‘Günler kısaldı, Kanlıca’nın ihtiyarları/ Bir bir hatırlamakta geçmiş sonbaharları’ diyerek bir anlamda iyileşmeyi/ kurtulmayı mazide aradığını görmekteyiz.”
Tarihimizdeki Türk devletleri ve onlara ait olayları bilmemiz gerekir ve onların olumlularını almak ve olumsuzluklarında ders çıkarmamız gerekir. Tarihte Türk devletlerinin bazılarının isimleri şöyle: Hun İmparatorluğu, Göktürk İmparatorluğu, Uygur Devleti, Karahanlı devleti, Osmanlı İmparatorluğu gibi.
Osmanlı Devleti’nin yıkılışı ve devamında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin geçmişine bakmamız gerekir düşüncesiyle; değişik kaynaklardan elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Birkaç bölümden oluşacak bu hazırlığımda; Ortadoğu’da sınırların yeniden belirlenmesi için milyonlarca kilometre uzaktan gelen devletlerin Ortadoğu’da yaptıkları karşısında, Türkiye’nin ne yapması gerektiğine ve Ortadoğu’daki haklarına bir bakalım istedim. Bu amaçla da herkesin kafasına takılıp tam karşılığını bilmeyebileceğimizi düşünerek; Osmanlı Devleti’nin yıkılışı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu aşamasındaki durumlara ve kararlara ve bunların ne olduğuna bir bakalım istedim. ( Tarihi bilgiler ve terimler değişik kaynaklardan derlenmiş olup kaynak gösterimi yazımın sonunda verilecektir.)
Bu amaçla; Misak-ı Milli, Kuva-yi Milliye, Mondros Antlaşması gibi terimlerin karşılığı nedir? Ortadoğu’nun eski ve yeni konumları; İdlib’e niçin girildi ve dört yıldır devam eden Ortadoğu olaylarında İsrail nerede duruyor ve neden susuyor? Bunlara bir bakalım istedim. (Bu konuya devam edeceğim..)
Hoş kalın. Kasım 2017, Anamur. İsmet Kadıoğlu.
Not: Dört bölümden oluşan ve dört hafta devam edecek Ortadoğu-1-2-3-4 başlıklı yazılarımın hazırlanışında şu kaynaklardan yararlanmıştır:
Meclis-i Mebusan ve TBMM Zabıt Ceridesi, İstiklal harbimiz, Nutuk, Misak-i Milli ve Türk Dış Politikasında Musul, Kuva-yi Milliye Ruhu Nedir? Gibi… (Bu kaynakçalar diğer bölümler için de geçerlidir.)