Türkiye’nin başka derdi, sıkıntısı yok,
Şimdi de, Sivas’da “pembe taksi” uygulaması başlamış.
Kadınlara özel, erkek binemeyecek.
Rengi de bir garip morarmış “penpe (!)” , bir başka şeyi anımsatıyor.
Bu olayın kadınlara hakaret olması bir yana, suç işlenmektedir.
Türkiye’de taksi rengi bellidir.
Ruhsatlara “pembe” ve “kadına özel” yazılamaz.
“Binmek istiyorum” diyen diğer yolcular alınmamazlık edilemez.
Edilirse suç işlenmiş olur.
Pembe taksi o kadar milli ki üzerinde “Pink Taxi” yazıyor.
Hoş geldin “penpe taksi” , “hoş geldin yobaz”.
Bu olayın Sivas’da meydana gelmesi ise ayrı bir üzünç kaynağı.
Kurtuluş Savaşında önemli rol oynayan, “Sivas Kongresi” ile çağdaş ve
ulusal kararların alındığı Sivas’lılara hakaret mahiyetinde. Buna önce Sivaslılar
karşı çıkmalı, tepki göstermeli.
Çünkü bu, bireysel ve yöreye özgü bir olay değil :
“Sistemli, programlı bir kalkışma ve bunu başka özendirici
hareketler, başka yasaklar izleyecektir.”
Uygulama kapsamında resmi kayıtlarda bu taksi taşımacılığı “pembe”
renk ile kayıt edilmek suretiyle “ruhsatlara” işlenmiştir.
Oysa yasal mevzuat gereğince bütün Türkiye’de taksi rengi “sarı” renk
olarak belirlenmiştir. Araç camlarına güneşi önlemek için filigran çektiren taksi
ve araçlar dahi trafikten men edilerek ceza yazılmaktadır.
Bu durum; bir başka renk ve isim altında taksi taşımacılığı
yapılamayacağını göstermektedir.
Bütün bu durumları belirterek, “esnaf ve şoför odalarına” başvurumuzu
yaptık. Bakalım göreceğiz. Ne netice alacağız.
Ticari araçların bir kısım halkı alıp almayacağı şeklindeki ve cinsiyetine
dayalı uygulama ise ulusal ve uluslararası kurallara da aykırıdır.
Ayrıca “kadınları tacizden korumak için” özel arabalara binmeleri
yolundaki uygulama, diğer “bütün taksici esnafını ve şoförleri”; sanki tacizci
elemanlar gibi gösterici, suçlayıcı ve aşağılayıcı mahiyettedir.
Yasal mevzuata uygun sarı plakalı araçlarda bir olayın, tacizin veya
tecavüzün yaşanması halinde bu durum suistimal edilecek ve bu arabalara binen
kadınlar için katlanılacak bir sonuç gibi gösterilecektir.
Bu araçların akşam saat 20.00 ye kadar çalışacak olması da ayrı bir
sorundur. Demek ki akşam vakti bu saatlerden sonra kadınlar sokağa
çıkmamalıdır.
Sokağa çıkan kadınlara her şey yapılabilir.
Başta da söylediğimiz üzere, bu olay; basit bir öneri, kendiliğinden
gelişen bir şey değildir.
Sistemli ve programlı bir kalkışmanın eseridir.
Ayak sesleri duyuluyor.
Gericiliğin ve bölücülüğün ayak sesleri etrafı kaplamış durumda.
Kulaklarınızı tıkamayın, gözlerinizi yummayın, ağzınızı kapamayın.
Yoksa “pink taxi içinde şeriat geliyor.”
Hepinizi penpe taksiye bindirir, koyu karanlığa götürürler.
Av.A.Erdem Akyüz
