Hafta içi aynı günde hem MESİAD hem de TÜMSİAD Başkanları ile 
görüştüm.
İkisi de Mersin için çabalayan, koltuk sevdasında olmayan, koltuğa 
yapışmayan, Başkanlığı bir görev sayıp hakkını vererek çalışan, “Kenti 
Geliştirmeyenler Grubu”na inat kent için bir şeyler yapmaya çalışan 
iki değerli insandır.
İkisi de kentin önemli projelerini takip etmek, hızlandırmak ve katkı 
vermek istiyorlar.
Maalesef Mersin şu anda projelerin yakından takibi, yatırımların hızla 
gelmesi konusunda Ankara’da neredeyse sahipsiz durumdadır; bu 
kötü dönemin etkileri derinden hissedilmektedir. 
Meseleyi özetle açmak istiyorum:
Kısa zaman öncesine kadar dönemin Ekonomi Bakanı Sn. Zafer 
Çağlayan Mersin ile ilgili tüm projeleri her ay ilgili Bakanlık ve 
Müdürlüklerden bir rapor olarak alıyordu.
Sn. Mustafa Sever’in Bakan Yardımcısı olması ile bu raporlar onun 
tarafından her hafta alınmaya başlandı; yatırım projeleri doğrudan 
izlenerek Mersin’e hızlı bir bilgi akışı sağlandı.
Bakan ve Bakan yardımcısının Mersin’i ilgilendiren proje ve 
yatırımlarla ilgilenmesi, Mersin Milletvekillerinde bir tembelliğe yol 
açtı; üzerlerinden bir sorumluluğu aldı.
Bu benzersiz destek sonrasında ise:
• Şimdi Mersin’in Bakanı yok!
• Bakan Yardımcısı yok!
• Bu açığı kapatacak İktidar Milletvekilleri yok!
• Muhalefet Partisi Milletvekilleri yok!( Onlar iktidarı 
eleştirmekle ve soru önergeleri vermekle meşgul )
• CHP İl Başkanı yok! ( Yerinde kalmak ve gelecek dönem 
Milletvekili olmakla uğraşıyor)
• Ak Parti İl Başkanı yok ! (Altından kayan koltuğu, istifa eden 
yönetimi ve tüm eleştiriler kendisine hâlâ bir şey anlatamadı ve 
o koltuğun bir yerine ilişebilmekten, birkaç saat fazla kalmaktan 
başka bir amaç taşımıyor)
Yani sonuç olarak: 
 Kısa bir süre öncesine kadar Havaalanının, Kazanlı Turizm 
Projesinin, Antalya Sahil Yolunun, Mersin çevre yollarının ve diğer 
yatırım ve projelerin durumunu anında öğrenebilirdik; ama şimdi 
hiçbir bilgi alma kaynağımız yok!
Mersin şu anda en sahipsiz zamanını yaşıyor.
Birçok oluşumun başkanlarının bulunduğu “Mersin Ekonomi 
Platformu” böyle bir durumda kentin lobisi olmalı ve Mersin 
sorunlarını gündeme getirip, yatırım ve projeleri takip edecek bir 
lokomotif görevi görmeliydi.
“MEP” yaklaşık üç yıldır faaliyette olmasına rağmen, bu güne 
kadar gücüyle orantılı bir varlık gösterememiş, Mersin’e bir katkı 
sağlayamamıştır; başarısız olmuştur!
Altı ayda bir değişen dönüşümlü Başkanlık sistemi ve değişmeyen 
Genel Sekreterlik makamı ise maalesef bu başarısız sürecin ana 
nedenidir. 
 Özetle: Bu oluşumun şimdiye kadar başarılı olamadığı yeterince 
açıktır.
Bu şekilde sürdüreceklerse ya artık vaz geçip bu kentin zamanını 
almamalıdırlar, ya da yeni bir sistem oluşturmak üzere, tüzük 
değişikliği yoluyla ve sağlam bir temel üzerine yeni “MEP” 
kurulmalıdır. 
Bizler de tüm kent olarak onları destekleyelim ve gerçek bir ” Mersin 
Lobisi” için “Kenti Geliştirmek İsteyenler” olarak el ele verelim.
 Sn.Mehmet Deniz ve Sn.Mehmet Türker bu kentin yararına olacak 
her girişimi hızlandırmaya çaba gösteren iki yönetici, iki değerli 
hemşerimizdir. 
Sn.Mehmet Deniz yeni bir heyecanla Mersin için bir şeyler yapma 
çabasındadır.
MEP Dönem Başkanı Sn.Mehmet Türker ise, kendisine ait olan ve 
Mersin’i çok yüksek noktalara çıkarabilecek “Agro-Tek Mersin” 
projesi ile dahi kente çok önemli bir ekonomik değer ve istihdam 
sağlayabilecektir.
Bu güne kadar yok saydığımız Büyükşehir Belediyesi, yeni dönemde 
yeni bir heyecan ve gayretle çalışmaya başladı; ama üzülerek 
tekrarlamak istiyorum, Mersin aynı dönemde projelerin Ankara’da 
izlenmesi, yakın destek sağlanması ve hızlı bilgi akışı konularında 
gerçekten yalnız ve sahipsiz kaldı.
Bugün özellikle son 15 yıldır biriken sorunlarla baş başa kalan 
Mersin’de, bütün iktidar ve muhalefet Milletvekilleri ve kent 
dinamikleri birlikte bu sorunlu dönemin aşılması için ayağa 
kalkmalıdır.
Bunun için de “MEP” e çok kritik ve tarihi bir görev düşüyor. 
Gerçekten bu kente yararlı olmak istiyorlarsa bu son şansı dikkatli 
kullanmak ve şimdiye kadar sürdürdükleri çok başarısız dönemi sona 
erdirmek üzere gerekli dinamizmi göstermek zorundadırlar.
Böyle bir yükümlülük almaları, başta Büyükşehir yönetimi ve 
Sn.Kocamaz olmak üzere kurumları, kuruluşları ve kişileriyle bütün 
kent dinamiklerine büyük enerji sağlayacaktır.
Harun Arslan