Bazı önemli olayları çok çabuk unutuyoruz. Son yerel seçimlerden 
önce ne diyorlardı: “Suriyeliler oy kullanacak”.
CHP İl Başkanı demeçler veriyor, Suriyelilerin oy kullanacağını ve 
doğal olarak da Ak Parti’ye oy vereceklerini iddia ediyordu.
Bu asılsız, geçersiz, dayanaksız iddianın doğru olmadığı görüldü. Ne 
Suriyeliler oy kullandı, ne de oy kullanmayan “Suriyeliler sayesinde” 
Ak Parti kazandı. Ama Suriyelilerle bir Ak Parti ilişkisi kafalarda 
anlamsız şekilde kaldı.
Geldik Cumhurbaşkanlığı seçimlerine: Kentimizde uluslararası ilişkiler 
uzmanı kesilen bazı siyasiler, köşe yazarları, radyo ve tv yorumcuları 
sözlerine hep “Hükümetin yanlış dış politikası” cümlesi ile başladılar 
ve gelen Suriyelileri, adeta Ak Parti tarafından getirilmiş bir karşı grup 
olarak göstermeye çalıştılar.
Odalar seçim öncesi Suriyeliler aleyhinde demeçler verdi; CHP İl 
Başkanı resmi kayıtlara göre 40 bin kişi olan Suriyeli sayısının 250 bin 
olduğu iddiasında bulunacak kadar ileri gitti.
Şimdi yerel seçimler geçti, Cumhurbaşkanlığı seçimi bitti.
Ülkemize sığınmak durumunda kalan, yalnızca yaşamlarını 
sürdürmeye çalışan bu çaresiz kişilerin Ak Parti ya da siyaset ile 
ilgilerinin ve politik etkilerinin olmadığı görüldü.
Bugüne kadar Mersin’in eski geleneksel Ak Parti karşıtı tepkileri ile 
CHP li yerel yönetimin güdümünde davranan Oda, STK ve siyaset 
çevreleri, artık önümüzde yakında bir seçim olmadığına ve de ortaya 
koydukları tüm iddiaların geçersiz kılındığına göre, Suriye karşıtı bu 
davranışlarından umarım vazgeçeceklerdir, vazgeçmelidirler.
Artık bu insanların neden geldiği, gelmelerinde kimin kusurlu olduğu 
gibi konular gerilerde kaldı. 
Şimdi yapılacak iş bizimle beraber bir süre kentimizde yaşayacak 
bu kişilerin yaşamlarını kolaylaştırmak ve onların barış ve hoşgörü 
içerisinde kentimiz insanları ile kaynaşmalarını sağlamaktır.
Ne yazık ki, geride bıraktığımız 3 yıl, Mersin Büyükşehir Belediyesi 
siyasi sebeplerden Suriyelilere karşı hiç bir iyileştirme çalışmasında 
bulunmadı.
Şu anda görevde olan Mersin Büyükşehir yönetimi, bugüne kadar 
Belediyenin yapmadığı çalışmaları telafi etmelidir. En azından sokakta 
çaresiz kalan Suriyelilerin gıda ve barınma ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
“Bu devletin görevidir” denirse, unutulmasın ki, Mersin Valiliği bu 
güne kadar üzerine düşen çalışmaları fazlası ile yapmıştır. Valimiz 
Suriyelilerin yetim çocukları için bile şu anda neler yapılabileceğini 
düşünmekte, araştırmakta ve projeler üretmektedir.
Fakat hepsinden önemlisi bazı kent dinamiklerinin çok vahim 
sonuçlara yol açabilecek sorumsuz demeçlerini de uygun bir şekilde 
kent barışı için düzeltme yoluna gitmiş ve Mersin’de huzur ikliminin 
sağlanmasında çok önemli bir rol üstlenmiş ve bunu da başarmıştır.
Valilik düzeyinde izlenen bu çağdaş ve insancıl çizginin, başta 
Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün kent dinamiklerince örnek 
alınması gerekir. 
Bugün Antep’te bir adli vakadan dolayı kent içerisinde ciddi 
huzursuzluklar olmasına karşılık, Mersin’deki barış ve huzur 
ortamında Suriyeli gençler Mersinlilere gül ve teşekkür bildirileri 
dağıtarak, Türk halkına misafirperverliklerinden dolayı minnet 
duygularını belirtiyorlar ve kendi özeleştirini de yapıyorlar.
Dağıttıkları bildiri aynen şöyle:
Teşekkürler Türkiye
Mersin’de yaşayan Suriye halkı, cömert Türk halkına dünyanın kendi 
haline bıraktığı Suriye halkına gösterdikleri misafirperverlikleri ve 
insani yaklaşımlarından dolayı en içten şükranlarımızı sunuyoruz ve 
halkımızın medeniyetini yansıtmayan bazı Suriyeli vatandaşlarının 
bazı ferdi davranışlarından dolayı özür diliyoruz. 
Ayrıca Suriye halkımızın kardeş Türk halkının adet ve geleneklerine 
saygı göstermelerini rica ederiz. 
Büyük Türkiye halkı ve hükümetinin refah ve başarılarının 
sürekliliğini dileriz. 
Benim bu güne kadar Suriyeliler için yapılanlardan hatırladığım MTSO’ 
nun bir yardım kampanyası başlatmış olmasıdır. Sonuçta ne gibi bir 
katkı sağlandı? bilmiyoruz.
Bir de Büyükşehir Meclis Üyesi ve birçok STK da üye ve yönetici 
Mustafa Güler’in çözüm çağrısını hatırlıyorum.
Tabii Japonya’daki tsunami felaketinden sonra” Japonya’ya yardım 
etme” düşüncesi olan bir STK başkanımız da hâlâ hafızalarımızda... 
Mersin’deki STK’ lara düşen görev, bu güne kadar çeşitli nedenlerle 
farkında olmadığımız bu insanlarla kentimiz insanlarının kaynaşması 
ve onların uyumu ve yaşamlarını sürdürebilmeleri için daha fazla geç 
kalmadan çalışmalar yapıp katkıda bulunmak olmalıdır.
Kent kültürümüze, kentimizin sosyo-ekonomik gelişmesine ilişkin 
başarılı çalışmalarıyla saygı duyduğumuz Valimiz Hasan Basri 
Güzeloğlu’nun Suriyeliler meselesinde geliştirdiği çağdaş ve insani 
yönetim anlayışı yaygınlaştırılmalıdır; Mersin’in ülke ölçeğinde bilinen 
değerli imajına uygun projeler hayata geçirilmelidir. Çok acılı bir 
gerekçeyle ülkemizin merhametine sığınmış, bizim yardımlarımızla 
hayata tutunabilecek bu konuklarımıza lütfen daha yakın ilgi 
gösterelim, sorunlarının çözümüne içtenlikle katılalım.
Onların gül dağıtarak ilettikleri teşekkürleri çok anlamlıdır, değerlidir. 
Olabilecek küçük sorunlar her halkın, her insanın gündelik hayatında 
olabilecek şeylerdir; ama asıl olan halklar arasındaki kardeşlik 
duygusudur ve biz Mersinliler bu konuda geleneksel özgüvenimiz ve 
vicdanî değerlerimizle Suriyeli kardeşlerimizi kucaklamaya devam 
edeceğiz.
HARUN ARSLAN