Geçtiğimiz hafta içinde Tarsus’un kardeş şehri Aznakay’dan, Belediye
Başkanı’nın da içinde bulunduğu bir Tataristan heyeti Mersin’i ziyaret
etti. Bu gezi neredeyse basında hiç yer almadı ve çok da
önemsenmedi.
Yaptıkları bazı ziyaretlerde ve görüşmelerde yanlarındaydım;
gözlemleyip bazı sonuçlar çıkarmaya çalıştım.
Şimdilerde katılım biraz azalmış olsa da, bizde böyle bir geziye
Belediye çalışanları, Meclis Üyeleri, Oda Başkanları, Dernek
Başkanları, Kent Konseyleri, Başkan yakın çevresi… alabildiğine geniş
bir katılım oluyor ya; dış ülke heyetlerindeki durumu görüp
kıyaslamak istedim.
Bizim kalabalık heyetleri hatırlayınca, konuk heyet çok dar
tutulmuştu:
Geziye yalnızca 6 kişi katılıyordu!
Onlar da öyle sıradan katılımcı değildi; her biri bu geziden sonuç
çıkaracak donanımda, görevleri bağlamında böylesi ziyaretlerden
yararlanabilecek düzeyde insanlardı:
*Aznakay Belediye Başkanı
*Belediye Başkan Danışmanı
*Tataristan-Türkiye Dostluk Derneği Başkanı
*Tataristan Devlet Meclisi Milletvekili
*Aznakay Meclis Üyesi
*Mersin’de ve Tataristan’da ortak yatırım yapmak isteyen bir iş
Olması gereken sayıda ve statüde insan katılmıştı.
Önce Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ettiler. Burada MTSO
Başkanı Şerafettin Aşut ve Meclis Başkanı Mahmut Arslan hazır
bulundu; konuklarla ilgilendiler, sıcak konuşmalar yaptılar.
Yararlı bir görüşme olduğunu söylemeliyim.
Kazan Üniversitesi ile Mersin Üniversitesi’ni Kardeş Üniversite yapma
ve karşılıklı öğrenci değişiminin olması konusu Şerafettin Aşut
tarafından gündeme getirildi.
Özellikle oradaki Güzel sanatlar Akademisi’nden yapılacak değişimin,
Mersin Güzel Sanatlar Fakültesi’ne katkı vereceği vurgulandı.
Mersin Devlet Opera ve Balesi’ne ilk kurulduğu yıllarda Rusya’dan
gelen sanatçıların Opera ve Balemizin bugünkü sağlam yapısında
önemli katkısı olduğunu unutmamalıyız.
Tatar Heyeti, Serbest Bölgeyi ve Organize Sanayi bölgesini ve bazı
fabrikaları gezdiler. Bu ziyaretlerde birlikte bir çay fabrikası kurma
görüşmeleri yapıldı.
Daha sonra heyet Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaret etti.
Burada da yapılabilecek işbirliği imkanları konuşuldu.
Heyetin içindeki iş adamı, Mersin sahillerinde bir otel yapmak
istediğini ve bunun için uygun bir yer bulunması için yardımcı
olunmasını istedi.
İkinci gün Adana’da da incelemeler yapmak için vedalaşarak ayrıldılar.
İşte, her iki taraf için faydalı olabilecek, en azından olumlu bir şeylerin
olması için gayret sarf edilen, olması gereken sayıda ve nitelikte
kişilerden oluşan bir kardeş şehir heyeti ve işbirliği sağlayabilecek bir
devlet heyeti. Aklın ve vicdanın sesi de bunu söylüyor.
Tabii Mersin’in kardeş şehri Şili’nin Volparioso kentine eski
Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ve yakın çevresinin de
içinde olduğu geniş katılımlı son dostluk gezisinde neler
görüşüldüğünü ve Mersin’e nasıl bir katkı sağladığını merak etmeden
de geçemiyorum. Öyle gezilere kimlerin niçin katıldığını ise ayrı bir
komediydi…
HARUN ARSLAN