Tebrikler, tebrikler ! 
Ve canı gönülden ANAYASA MAHKEMEMİ'Zi sonsuz tebrik ediyoruz..

Saygılarımızla, MİLLET adına sizleri, yani AYM'nin tüm üyelerini kutluyoruz..

Sayın Haşim KILIÇ ve onun Adalet, vicdan sahibi ÜYELERİNİ bir kere daha sevgiyle selamlıyoruz..

Son zamanlarda verilen kararlarda vicdanları sızlatacak hiç bir adaletsizliğe geçit vermediler..

AYM ; Demokrasi yolunda emin adımlarla yoluna devam ederek, korkusuzca ve bir baskı altında kalmadan görevlerini layıkıyla sürdürerek, milletimizin kanayan yüreklerine bir nebze de olsa su serptiler..

Bu nedenle Sayın Haşim KILIÇ dönemi üyelerinin hepsini tek tek selamlıyor ve önünde eğiliyoruz..

Son zamanların acımasız, çıkarcı, yosuncu, zilliyeti ve tihniyeti bozuk hükumetin acımasız kahramanlıkları karşısında her zaman dik durmayı başaran, taviz vermeyen, baskılardan etkilenmeyen ANAYASA Mahkemesi Başkanı ve üyeleri tüm dünya literatürlerine bir model olarak göstermek istiyoruz.. 

AKP'nin baskıcı rejimi, zulüm ve söylemlerine rağmen, adalet, hak-Hukuk çizgisinden vazgeçmeden, yolundan bir an olsun sapmadan, büyük bir erdem içerisinde bu başarılara imza atanlara, TÜRK MİLLETİ olarak minnettarız..

Sizler, insanlarımıza güven vererek birer ışık oldunuz..Ve TÜRK MİLLETİNİN güvenini tazeleyerek, özgüvenlerini yeniden yarattınız...

Toplumda bir telaş ve korku makinası haline gelen, sivri dilleri ile tüm ülke birimlerini yontmaya, korkutmaya kalkışan, AKP'nin kendini bilmez o sivri dilli kurmaylarının sesini kesmeleriniz bu ülke demokrasisine yeni bir heyecan katmıştır..

Şunu çok iyi bilmenizi istiyoruz ;

Recep Tayyip Erdoğan veya bir başka AKP'li adayın cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda, ilk hedefinin ANAYASA Mahkemesi üyelerinin tasviyesi olacağı gerçeğini hepimiz biliyoruz.

Çünkü,

HSYK'yı darmadağan edenler, Hakim ve Savcıların gözünü korkutanlar, Sayıştayın olmadığı, yargıtayın olmadığı, Polis teşkilatlarının korku ve baskı rejimi karşısında AKP kılıcını salladığı, MİT'in esir düştüğü, Milli Eğitimin yok olduğu, Vali ve Kaymakamların çaresizliklerinden dolayı mecburen AKP emirlerine sadık kaldığı bir ülkeden pek bir hayır geleceğini şimdilik beklemiyoruz..

Tek umudunuz ve çareniz ANAYASA MAHKEMESİDİR.. Onunda hükmedicisi Cumhurbaşkanı olduğuna göre bu seçimi  ne olursa olsun çok iyi değerlendirmeniz gerekmektedir..

İnşallah Milletimiz buna fırsat vermeyecektir/vermemelidir. 

Bu milletin böyle bir hata yapması demek, ölmeden kendisine bir mezar kazıması demektir..

TÜRKİYE de dağılmış, yanlı, taraflı bir demokrasi şeklini düşünmek bile istemiyoruz..

Bu halde bile AKP'li bir ilçe Belediye Başkanına hükmedemiyorsunuz. Çünkü Denetleyici yok, düzenleyicisi yok. Hepsi AKP'li..

Kimi kime şikayet edeceksiniz.. !

Değerli okuyucularımız ; 

Cumhurbaşkanlığının kaybedilmesi demek, demokrasinin silinmesi demektir.. RTE demokrasisinin adı EFKAN ALA'ya kalmışsa ve onun sabrına bağlıysa yandınız demektir..

Ve Bekir BOZLAĞ'In vicdanına Adalet ve HSYK bırakılmışsa iki kez birden yandınız demektir.. Bu her iki isim TÜRKİYE'de başınıza ebu cehilleri rahatlıkla oynarlar.. Bu ikisi ile baş edemezsiniz, kaldı ki Recep Tayyip Erdoğan !

Gelelim Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve adaylarına ; 

CHP ve MHP'nin belirlediği aday Ekmeleddin ihsanoğlu hakkında şu günlerde yoğun bir ön yargı ve farklı seslerin yükseldiğini görüyoruz..

O farklı sesleri yükseltenlere sadece acıyorum.. Onlar maalesef çıkarcı kesimlerdir. Dürüst insanlar değillerdir. Bir an önce ya seslerini kessinler yada partiden ihraç ederek kovun gitsinler..

Bu farklı sesler, TÜRKİYE'nin bu vahim durumlarını bilmiyorlarmı ? Ne durumdayız, ne hallerdeyiz, daha bizi hangi sıkıntılar bekliyor hesaplarını yapamıyorlar mı ?

Bu dönem birlik beraberlik dönemidir. 

Özellikle AKP'li olmayanların ve AKP'ye oy vermeyenlerin Son çırpınışları olacaktır.. 

Böyle bir vahim durumdayken , üzerinde mutabakata varılmış Çatı adayını neden sendelemeye çalışıyorsunuz ?

Çatı adayı kim olursa olsun( Kamer Genç dahil ) Mutlaka desteklenmelidir.. Bildiklerinizi lütfen kendinize saklayınız..

Bu farklı sesler çıkarın sesleridir, bu farklı sesler makam düşkünlerinin sesidir, o farklı sesler AKP ye yaranmak isteyen aptalların sesleridir. O farklı sesler karnı geniş olmayan, zayıf ve şuursuz insanların sesleridir..Sanırım bu ithamlar onlara yeterlidir..

Bir an önce kendinizi toparlayınız. Bukalemun gibi renk değiştirmekten vazgeçiniz..  

Bir kere şunu unutmamak gerekiyor ; 

CHP ve MHP tarafından şimdilik bir aday gösterilmiş ve üzerinde bir anlaşma sağlanmıştır. Meclis içi ve dışındaki tüm diğer partilerinde bu isme mutlaka  ve mutlaka destek vermeleri gerekmektedir.. 

Bu dönem büyük değişimlerin dönemi olacaktır. Bu dönem kritik bir dönemdir, bu dönem demokrasi adına bir darbenin gerçekleşeceği dönemdir. Bu dönem padişahlıklar döneminin geri dönüş dönemleridir, Bu dönem cahil beyinlerin ülkeye hakim olma ve hükmetme dönemidir. Bu dönem Mustafa Kemal ATATÜRK isminin TÜRKİYE tarihinden ebedi olarak silinme dönemidir.. 

Lütfen kendimize gelelim..

Kaldı'ki Ekmeleddin ihsanoğlu hocamız ! Bu insandan niye haz duymadınız ? Gayet düzgün, efendi, kişilikli, vatansever daha doğrusu İNSANSEVER bir kişiliktir..! Anlamlı , manalı bir isimdir, tartışmamız bile yersiz olur..

Bu insan bir başka ülkede doğmuş olabilir, bu bir mazeret ve bir bahane olamaz.. Basına bu şekilde lanse edilerek malzeme yapılmamalıdır.. Bunu yapanlar safsatacılardır.. Bunlar boş söylemlerdir..

Madem'ki bu adam yurtdışı doğumlu ! O zaman sizin Almanyada bulunan 2 milyon üzerindeki insanınız da TÜRK vatandaşı değildir. Hatta bunlar orada doğmuş, büyümüş ve dil bile bilmiyorlar, TÜRKÇE konuşamıyorlar.. Orada bu şekilde yetişmiş bir sürü insanımız var.. Bu onların TÜRK olmadığını mı gösterir ?

Bakınız ; 

Bir terazinin her iki kefesini düşünün, Birine Recep Tayyip Erdoğanı ve diğerinede Ekmeleddin İhsanoğlu hocamızı koyalım..

Sonuç hemen nasıl tecelli eder tahmin edebiliyormusunuz ? Aradaki farkı hemen anlayacaksınız...

Çünkü normal bir denge ortaya çıkmayacaktır..

Ve nasıl bir denge ortaya çıkar, bunu şöylede ifade edebiliriz..

Biri tam aydın bir profesör ve diğeri ise, Endüstri meslek lisesini üç zayıfla kapatmış, bütünlemeden sonra o sınıfı zar zor bitirmiş olan bir öğrencinin durumuna benzer. Böyle bir sonuç alırsınız.. Aradaki fark bu !

İnanın o  terazideki denge böyle bir netice verecektir.. Böyle bir denge karşısında yorum yapma lüzumu göremiyorum..

Bu iki farklı uçurumu göremeyecek kadar bizler aptal olamayız. Aksini savunacak olanlarda o APTAL sıfatını çoktan kabullenmiş olan insanlardır..
 
Elinizdeki tek koz, şimdilik ANAYASA MAHKEMESİDİR.. 

ALLAH korusun onu da kaybedecek olursanız bir an önce pılı pırtınızı topralayıp, PASAPORTLARINIZIDA hazırlayıp bu ülkeyi tıpış tıpış kendiniz terkediniz.. Diyorum ve saygılarımı sunuyorum..