Annesinden uzaktaki bir kişi bugün anneler günü, ya da bugün bayram, annemi aramalıyım onu kutlamalıyım derse.. Demek ki annesi yaşıyor.. Benim gibi annesi olmayanlar bayramını kutlayamadığı için hüzünlenir..
Anamızı 7 Mayıs 1987 yılında 66 yaşında bir trafik kazasında kaybettik.
Ben Konya’da çalışmaktaydım. Gece 11.00’da otobüsle Anamur’a hareket ettim. Sanırım rahmetli kayınpederimin özel arabasıyla anamın cenazesine ulaştım.. Çok ağladım.. Herkes ölümü tadacak.. Ancak, anam erken vefat etmişti. Anam çocuklarına çok değer verirdi. Hani derler ya; gözümüzün içine bakardı. İsteklerimizi anında yerine getirirdi.
Evet çok ağladım.. Anam dinçti. Herhangi bir hastalığı da yoktu. Anamla aynı yaşta olan babam kanser hastasıydı. O, 92 yaşına kadar yaşadı. Yaşlanmayla birlikte genel anlamda kişide algılamada, hafızada ve yeteneklerinde azalmalar olur. İşte o zaman da yaşlıyı takip edip, kontrol edip, ihtiyaçlarını karşılamak gerekir. Ona bakmak gerekir. Ben bunu, anama yapamadım..
Anam düşkün değildi.. Kendi kendine hayatını devam ettirebiliyordu. Anamın bana ihtiyacı olduğu anlarını görsem de ona hizmet edebilseydim diye.. Çok ağladım.. Yaşlanınca bunu daha çok anlıyorum.
Bu yazıyı 7 Mayıs anamın ölüm yıl dönüm günü ve anneler gününü birleştirerek yazmayı planlamıştım. Hanımın yoğun bakımdaki bekleyişimiz.. Geciktirdi..
Anne.. İnsana en yakın kişi.. İnsan insana dayanmasının sınırı vardır. Herkes birbirine, belli sınırlarla ve belli seviyede katlanabilir. Herkesin sevgide, özveride az veya çok bir karşılığı olur/vardır. İnsanların başkalarından beklentileri olur. Arkadaşlık, dostluk ve sevgi beklentilerle ilgilidir.
İşte bu saydığım özelliklerden beklentisi olmayan tek kişi annedir.. Karşılıksız tek sevgi, karşılıksız tek özveri annede vardır. Anne, organik duygudur. Katkı yok, salt duygu.. Anne yüreğinde çocuklarına karşı başka bir şey yoktur. Bir hesabı yoktur. Beklentisi, hesabı, isteği olmayan sadece sevgiyle yüklü bir yüreğe sahiptir ana..
Belki bazen kırılır, darılır, üzülür ama unutmasını da bilir. Hemen unutuverir.
Eline ayağına taş değmesi yavrum der. Tuttuğun taş elinde altın olsun guzum der.
Evladının hatalarını küçültür, yok eder. Bunu yaparken de senin aklına gelmeyecek gerekçeler bulur.
Annenin varlığı bir başkadır. Sıcaktan bunaldığın zaman serinleten bir rüzgar olarak yanındadır. Soğuktan donduğun anda da seni ısıtan bir klima olarak gelir. Yalnızlıklarını, korkularını, telaşelerini alıp götürür..
Hangi konumda, hangi durumda olursan ol, annenin bağrındaki derin sevgi seninle gurur duyar. Yaşayan anneler çocuklarına en büyük destektir. Başka bir desteğe ihtiyaç yoktur. Ben bunu çocuklarımın annesinde görüyorum. Çocuklarım da her şeylerini terk edip annelerinin ihtiyacı olduğunda yanına koşuyorlar. Onlardan da Rabbim razı olsun.
Ahiretiniz bayram, Ramazan Bayramınız mübarek olsun.
Sağlıklı kalın. Mayıs 2021, Anamur. İsmet Kadıoğlu.