Siyasi parti, belediye, futbol kulüpleri gibi kurumların başında bulunan sorumlu kişilere başkan denir. Bazı kurumlarda başkan yerine reiste denir. Belediye reisi gibi. Genelde başkan, sorumlu olduğu topluluk tarafından seçilerek göreve gelir. Özel durumlarda, kurumun başına atama ile başkan olarak gelinebilir. Başkanların görev süreleri, başkan olduğu kuruma bağlı olarak farklılık gösterebilir. Belediye başkanlarının süreleri 4 veya 5 sene olduğu gibi. Belediye başkanları seçimle şehrin yönetimine gelirler.
31 Mart 2019’da Büyükşehir, il, ilçe ve beldelere, başkan ve belediye meclis üyelerinin seçimi yapılacak. Bu seçime yerel seçim diyoruz. O il ya da ilçede yönetimden sorumlu kişi ve ekibini seçeceğiz. Ne istiyoruz? Bizi düzgün yönetsin… Şehrimizin her türlü problemlerini çözsün.. Bizi iyi yaşatsın.. Şehrin fiziki yapısını güzelleştirsin…
Bu isteklerimizi yerine getirecek yetenekte birsini seçmeliyiz. Bizi güzel/iyi yönetecek kişinin/kişilerin kriterlerini iyi belirlemeliyiz. Pekiyi hangi kriterlere sahip olmalı:
Laik, uygun, yeterli olmalı.. Kararlı, dengeli, aynı olmalı.. Doğru, dürüst, samimi olmalı.. Herhangi bir kişisel çıkardan uzak, halis/saf olmalı.. Sözünde duran yani verilen sözlerinin arkasında olup anlaşmalara sadık kalan, yapılan iyilikleri unutmayan olmalı.. Özellikle sözünde durmayan kişilere karşı toplumda güven kaybolur. Kaybolan güven ruh gibidir, terk ettiği bedene asla geri dönmez..
Teşkilatı ve ekibiyle birlikte hareket etmeli, arkadaşlarını sırtından vurmayacak, en ufak bir zorlukta tırsmayacak ve gemiye terk etmeyecek kişileri aday göstermeliyiz ve seçmeliyiz. Bizler de kötünün iyisini değil en iyisine oyumuzu vermeliyiz.
Yukarıda da bahsettiğim gibi meclis üyeleri de, saydığım özellikleri yüzde olarak çoğunlukta taşımalı. Kısaca seçeceğimiz kişiler; liyakat sahibi, istikrarlı, sadık ve vefalı kişiler olmalıdır.. Kibirli gururlu olanları seçmemeliyiz. Geçmişine, yaptıklarına, ona bağlı olarak da ne yapabileceklerine bakmalıyız.
Hangi partiden teklif alırım diye fırsat bekleyen; örneğin, Ak Parti’den bir şekilde işaret almış AKP’lilere görev vermeyiniz. Bu kişiler durakta beklemezler, ilk gelen otobüse binerler. Bu kişilere neden teklif götürülür; seçim zamanında yanımızda olmazsa, oy kaybederiz korkusundan. Görev aldıktan sonra geçmişleri ve yaptıkları gündeme getirildiğinde başınız daha fazla ağrıyacaktır. Tabi bu kast etiklerim daha çok listeye konacak encümen üyeleri içindir. Bu tür kişileri otobüsünüze almayınız. Vefasız ve sadakati olmayan kişilerdir bu türler. Sizin beklemenizi diklemez, ilk gelen otobüse biner yoluna devam eder, sizi bırakarak. Bu olay sadece Ak parti için değil, tüm partiler için geçerlidir.
“Temel uçakta kendi koltuğuna değil de en öndeki koltuğa oturmuş. Ön koltuğun gerçek sahibi, kalkar mısınız burası benim yerim demiş. Temel bu ya, kalkmam demiş. İş tartışmaya gitmiş ve uzamış. Pilot devreye girmiş, Temel’in kulağına bir şey söylemiş. Temel haa demiş, hemen kalkmış arkadaki kendi koltuğuna oturmuş. Merak etmişler pilota sormuşlar, ne dediniz diye. Pilot, bu koltuk Trabzon’a gitmez dedim demiş.”
Bütün partililer; sizinle aynı yere giden koltuklarda oturanlarla ve o koltuğun nereye gittiğini bilen kişilerden ekibinizi oluşturun.
Hoş kalın. 30 Ekim 2018, Anamur. İsmet Kadıoğlu.