Kan dökmek; sapkınlıktır.

Hırsızlık; yüzsüzlüktür,

Yalan söylemek; bir yetenektir, kimlik ve kişiliktir.

 

Bazıları, inancına fikrine düşüncesine, konumuna, amacına, niyetine, hedeflerine göre yalan söyler. Kimi kendi çıkarı için kimi toplum çıkarı için kimi devlet için bir nedenle yalan söyler.

 

İnsanoğlu; yetenekli yalancılarla doğru sözlü dürüstler arası farklılıkları taşır.

 

Savaşlar tarihi; haklı savunma amaçlılar yanında kan dökmekten zevk alan sadist tiplerin vahşi katliamlarıyla doludur.

 

Barışı, sevgiyi, adaleti, paylaşımı, birlikte yaşamayı savunanlar, her zaman başarılı olamamışlardır. Bu uğurda; aydınlar, insanlar, çok büyük bedeller ödemiştir.

 

Gelinen noktada durumda değişiklik yoktur.

Kan dökücü DNA’ya sahip olan, genetik yapısı vahşi olanlar, güler yüzleri arkasında; vicdansızlıklarını, adaletsizliklerini, katliamlarını örtmek için ya din’i ya ırk’ı kullanmışlardır. Şimdi ise insan hakları, demokrasi, özgürlük kavramlarını kullanıyorlar.

 

Batıda bu tip için çizilen insan tipi Drakula’dır

 

Gerçek Drakula Voyvoda; 1456 yılında Osmanlılara esir düşmüş sonraki yıllarda ülkesi Eflak beyliğinin valisi olarak atanmayı başarmıştır. İlk yıllarda Osmanlılara vergisini düzenli ödemeye devam etse de sonraki yıllarda Avrupa ittifakına katılıp Osmanlı'ya baş kaldırmış ve tutsak ettiği askerleri türlü işkencelerle öldürmüştür. En tanınmış işkencesi kazıklara oturtmasıdır. Kazıkları makattan sokup sırt kısmından çıkartır. Ve kazıkladığı kişileri öldürmez, bunlar bir gün içerisinde kan kaybından, açlıktan yahut susuzluktan ölürler. Dracula bu yaptıklarından sonra Osmanlı İmparatoru, tarafından başı kesilerek idam edilmiştir. Ya da öyle iddia edildi. Romanın önermesine göre Voyvoda Dracula öğrendiği Kara büyü ve Simya teknikleri sayesinde ölümden kurtulmuş, bir vampire dönüşmüş ve 400 yıl hayatta kalmayı başarmıştır.

 

Romanlara, filmlere konu edilen Drakula tarihi bir figürdür.

Ancak yaşamın içinde bu tiplere örnekler çoktur.

 

Ele geçirdikleri ülkeleri yakıp yıkan insanları katledenler; çağdaş dünyada modern teknik olanaklarla bunu gerçekleştirmektedirler.

 

Drakula’nın soyundan gelenler; yalan söylerler. Masum yüzle, insani değerleri kullanarak  pişkinlikle hareket etmeye devam ederler..

 

Kan içici vampirler; haddini bildirmek sloganını kullanırlar.

 

Müslüman görünümlü İblisin emrinde olanlar; Irak’ta, Afganistan’da, Libya’da, Suriye’de, Sudan’da katliam ve yıkım gerçekleştirenlerle birlikte görev yapmaktadırlar.

 

Onlar ki; İblis’in/şeytan’ın hoşuna gidecek işler yapmaya çalışırlar.

 

Kana, vahşete, yıkıma dik durmak gerekir. Katliamda yıkımda yer almak, destek olmak, dik durmak değil olsa olsa iblis’in emrinde onu memnun etmek demektir.

 

Hak, adalet, hukuk, paylaşım, barış, huzur, güven, sevgi, kardeşlik söz konusu olduğunda suskun kalanlar; insan suretinde Adem’in çocukları değil İblisin çocuklarıdır.

 

Yalancılıklar, sahtekarlıklar, hırsızlıklar ortada iken yandaş medya şarlatanlarınca gündem saptırmak, insanla, insanlıkla alay etmektir.

 

Yalan söyleyen, kanı vahşeti kutsayan, destekleyen çağdaş Drakulaları iyi tanımak gerekir.

 

Günün Sözü: Barışı ve kardeşliği adalet ve sevgi temelinde kuranlar, zafer anıtı dikerler.