Bundan 15 sene kadar önce bu mağaraya çıralarla ve fenerlerle girilirdi. İlçe kaymakamı, belediye ve köy halkı tarafından mağarayı turizme kazandırmak amaçlı mağaranın etrafı birtakım düzenlemelerde bulunulmuştur. Mağaraya elektrik çekilerek aydınlatılmıştır. Yol yapılmış, mağaranın etrafı piknik yapılabilecek duruma getirilmiş ve güzel bir konaklama yeri haline getirilmiş, turizme kazandırılmaya çalışılmıştır. Ancak günübirlik ziyaretlere daha uygun olmasıyla turizme tam anlamıyla hizmet verememektedir. Tedavi turizm amaçlı yapılan bu çalışma, yeterli bir çalışma olmadığından tutmamıştır. Köşekbükü Mağarası’nda ikamet etme şartları oluşturulmamıştır. Özellikle de daha turistik şartlar oluşturulup tanıtımı yapılmamaktadır. Eğer hasta olanlar için belirli bir süre kalınması gerekli ise, Anamur’a gidip gelme caydırıcı rol oynamakta.
Ve en önemlisi de turizm yönünden mağara çevresi daha cazip hale getirip tanıtımının iyi yapılması şart.

Yazımın başında da ifade ettiğim gibi, bir ülke ismi veya bir şehrin ismi söylendiğinde, o şehirle ilgili ilk akla gelen şeyler, diğerlerinden farklı olanlardır. Farklı olanların farklılığının akla gelebilmesi için tanıtımının yapılması gerekir. Farkının, bir şekilde, kişiler tarafından daha öncesinden, fark edilmiş olması gerekir.

Köşekbükü Astım Mağarası’nı farklı tarihlerde ziyaret eden birkaç ziyaretçi yorumları şöyle.

2013 yılındaki ziyaretçi; “astım mağarası çok güzeldi, ama eskiden. Şimdi bakımsızlıktan bir tarihi eserimizi kaybetmek üzereyiz. Artık hiç ziyaretçi kalmadı.”

Yine 2013 tarihindeki bir başka ziyaretçi de şu yorumda bulunuyor: “Mağara girişindeki yazı gayet açıklayıcı. Titizlikle hazırlanmış. Aynı titizlik mağara içi rota düzenlenmesinde de gösterilmiş. Sarkıt ve dikitle kendi çapında göz alıcı. İddia edildiği gibi astım tedavisinde etkili olup olmadığından emin değilim. Açıklayıcı yazıda hastaların şifa bulduğu yazsa da tıbbi bir araştırma-test yapıldığına dair bir ifade göremedim. Yine de günlük 4 saatlik bir seans tavsiyesine uyarak 15-20 günlük bir kür uygulamaya değer. Kaybedilecek hiçbir şey yok.”
 

2015’te ziyaret eden bir ziyaretçi yorumu da şöyle: “Mağaranın tarihine diyecek bir şey yok ama tavsiye etmem, korkudan giremedim. Pislik, karanlık. Yol berbat. Levha yok. Bakımsız, buradaki yerel yönetimin ihmalkarlığı, saygılar. İnşallah sahip çıkar, içi çok güzel. Kaybedilmemesi gereken bir yer bence.”

Bir başka yorum: ”Kesinlikle görülmesi gereken bir yer. Anamur tarafında iseniz mutlaka uğrayın. Tavsiye ederi. Damlataş’ın adı var. Bence burası daha güzel.”

2017 yılı içinde mağarayı ziyaret eden birinin yorumu: “Nemsiz, serinlik ve doğa. Öncelikle geçmiş olumsuz yorumları/tavsiyeleri dikkate almayın. Çoğu mağara yoluna göre güzel yol yapılmış. Belediyenin işletmesinde. Müze kart geçerli değil, fakat 5 Tl. alıyorlar. Mağaranın içi güzel.., merdivenleri taştan yapılmış, oldukça sağlam. İçeride diğer mağaralara göre nem yok. Görevlinin söylediğine göre birkaç yıl önce mağaranın üst dış kısmanda yangın çıkması sebebi ile içerideki nem kaybolmuş. Şimdilerde ağaçların büyümesi ile eski özelliğine kavuşmaya başladığı söylenmekte. Mağara çok uzun değil, sizi yormuyor. Dışarıdaki görevliler de oldukça ilgili. Saat sınırlaması yok, 24 saat açık” diyor ziyaretçi.

Benim Köşekbükü Astım Mağarası konusunu incelememe sebep, bu yıl mağarayı ziyaret etmem, gördüklerim ve göremediklerim nedeniyledir. Doğrusu ulaşımda bir sorun yok. Son 3-4 yıl içinde kaymakamlık, belediye ve yöre halkının çaba ve destekleriyle yol yapılmış. Yorumcuların bahsettiği gibi son bir yıla kadar belediye işletmekte ve 5 Tl. giriş ücreti almakta. Çevre düzenlemesi, araba park yeri, çevre yeşillendirilmesi uygun bir şekilde düzenlenmiş. Bu sene işletmesi özel bir işletmeciye verilmiş. Ancak, yol boyu dikilmiş yeşilliklerin sulanmadığı için susuz kalmış ve kurumuş olduğunu gördüm. İşletmeci bayana, neden sulamadıklarını sordum. O bölümlerin belediye sorumluluğunda olduğunu, özellikle su olmadığını ve bunun belediyeye ait bir durum olduğunu söyledi. Anladığım kadarıyla su yok ve getirilmesi gerekir, getirilmiyor..

Bir başka husus da, bu mağaranın işletmesi/bağlı olduğu kurumun Turizm Bakanlığı olması mı gerekir? O zaman daha başka bir tanıtım ve bakım olabileceği var sanırım.. Özellikle astım hastalarına iyi gelmesi konusu resmileştirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Hastalık tedavisi konusu resmileşir/belgelenir ise, 10-15 gün gibi her gün belirli saatlerde mağarada kalınması gerekiyorsa, orada mağara yanında sürekli kalmak için yer oluşturulmalı. Ve reklam/tanıtım güzel yapılmalı. Adam ne diyor, “isim yapmış.” “Damlataş’ın adı var. Bence burası görülmeye değer.” Aynen, burası farklı, görülmeye değer.
Görülmeye değer de, bir kişinin bunu söylemesiyle tanıtım yeterli olmaz/olamaz.
Hoş olun. Kasım 2020, Anamur. İsmet Kadıoğlu.