Genelde bu tür kadro yapılanmaları için “kan değişimi” tabiri kullanılır. Yani, bünyede “ kan “ vardır, ama bir değişim hedeflenmektedir.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde ise geçmiş dönemden miras, öylesine bir içten çürüme ve kan kaybı söz konusudur ki, bünyenin birçok birimi kansız haldedir !
Yani bu bünyeye yeniden kan verilmelidir.
Bazı birimler sıfırdan bile değil, eksiden başlayarak bir onarıma tabi tutulmalıdır.
Bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi’nde hiçbir hizmet layıkıyla yapılmamış, bir boş vermişlikle baş başa kalan kent, kendi kendine yaşamaya çalışmıştır.
Özellikle eski kent dokusu hemen bütün açılardan ihmal edilmiş; trafik, imar, sosyal kullanım, kültürel donanım kendi kaderine terkedilmiştir.
Kuzey Mersin ranta dayalı inşaata açılırken, doğrudan insana dönük yatırımlar açısından çivi çakılmamıştır.
Aquapark, dolgu alanlarıyla katledilen sahil, denizle arası açılan kent, büyütülen gecekondu çay bahçeleri, düğün salonu yapılan kongre merkezi ve tesisler, susuz havuzlar, pop konserleri, festivallerle geçirilen kültürsüz ve sanatsız 15 eğlenceli yıl…
Bugün Mersin’in bazı küçük ilçeleri bile yöreleri ile ilgili çeşitli sosyal projeler üretmesine, konuya ilişkin kültürel kitaplar yayınlamalarına karşılık, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin yayınladığı tek bir kitap yoktur! Ya da benim bildiğim ve gördüğüm bir yayını yoktur.
“ Mersin kent Kitaplığı” kurulması için çeşitli platformlarda yapılan onca uyarıya karşın, söz konusu proje için gerekli bütçenin kat kat fazlası sıradan bir pop şarkıcısının bir yılda defalarca yapılan konserine harcanmıştır! Oysa Mersin’de bu dönemde kişiler ve kurumlar, Kent Kültürü ve Tarihi bağlamında kendi olanaklarıyla onlarca kitap yayımlamıştır. Macit Özcan yönetimi bu saygın çalışmalara kör ve sağır kaldığı gibi, bu yayınları örnek alarak kendi çalışmalarına bir yön vermeyi akıl edinememiştir!
On beş yıllık bir kayıp dönemde özellikle ranta dayalı bazı çalışmaları savunan, destekleyen, beğenmiş görünen Mersinlilerin ise, iyi niyetle ve politik kaygılarla susanlar dışında, üzülerek söyleyeyim ağırlıklı olarak bankamatikçi, basın bankamatikçisi, ya da Belediye üzerinden menfaat kovalayan kişiler olduğu şimdi açıkça anlaşılmış durumdadır.
İyi niyetli birçok Mersinli de bunların etkisinde kalarak hizmet yapıldığını sanmıştır.
Şimdi 15 yıllık bir karanlık dönemden ve yeni Büyükşehir yasasından sonra Belediye önemli bir değişim, hatta yeni baştan bir yapılanma içerisindedir.
Burada tüm Mersinlilere görev düşüyor.
Hangi siyasi görüşten, hangi kurumdan, hangi STK yada oluşumdan yana olursa olsun herkesin bu hassas dönemde destek olması, katkı vermesi ve hatta gerekiyorsa yükün altına girerek her görevi kabul etmesi gerekiyor.
Asla seçilen ve katkı verecek kişileri daha önceki siyasi görüşlerinden, bazı siyasi oluşumların içerisinde olmasından, başka kurumlarda ve görevlerde çalışmış olmalarında hareketle eleştirmemeliyiz.
Burada kıstas alınan ölçü: yeterlilik, vizyon, bilgi, beceri, çalışma azmi, kent ve ülke sevgisi olmalıdır.
Büyükşehir Belediyesi bu kentte yaşayan herkesin ve hepimizin gündelik hayatının bir parçasıdır; bu vizyon içinde yeni bir yapılanma için uğraşan Sn. Kocamaz’a iyi niyetle, sabır ve özveriyle yardımcı olmak, yapıcı eleştirilerle destek vermek zamanıdır.
Geçtiğimiz haftalarda Serhat Kandemir gibi Mersin’in sevilen bir doktorunun Daire Başkanı olmasını sevinçle karşıladık. Kendisi aynı zamanda MİY ‘na yaptığı önemli katkılarla da hep hatırlanmalıdır, hatırlanacaktır.
Önceki dönemde görevini doğru yapmış bürokratların da görevlerinde kaldığını yada görevine iade edildiğini görüyoruz.
Genel Sekreter yardımcısı, uzun yıllardır Büyükşehir Belediye’sinde çalışkan bir bürokrat olarak tanınan Sn.Nejat Keykubat görevinde kalmıştır.
Birçok haksızlığa uğrayan bir başka bürokrat, MESKİ Genel Müdürü Sn.Kamil Ülgen’e görevi iade edilmiştir.
Geçmiş dönem Büyükşehir Belediyesi’nin maalesef kendilerine göre en başarılı, bana göre ise en başarısız alanı” Kültür ve Sosyal Hizmetler” olmuştur. Ya klasik müzik gibi kentte yalnızca bin kişiye hitap eden bir müziği adeta elitlik görüntüsü ile abartılı ve finansal olarak bütçeyi etkileyecek bir şekilde desteklemişler; ya da en basit, en bayağı, en kalitesiz (ama pahalı) bir arabesk ya da pop sanatçısını getirtip konserler verdirmişlerdir.
Kent orkestrası gibi bir orkestra kurup, köylerde seçim gezilerinde oyun havası çaldırmışlardır!
Yani bir orta yol bularak halkın çoğunluğunun içerisinde olacağı, halkın çoğunluğuna hitap edecek bir kültür, sanat ve sosyal çalışma yapılamamıştır.
Birkaç iyi şey de yapmışlardır; Tiyatro ve Halk Oyunları grubu gibi… Tiyatroya da maalesef gerekli destek verilememiştir. Orada da birçok rahatsız edici söylenti dolaşmaktadır.
Sosyal ilişkiler ise sayısız kardeş şehre yapılan turistik gezilerden öteye gidememiştir. Ne Mersin’i tanıtmışlardır, ne de Mersin’e bir katkı sağlamışlardır. Adeta Mersin’deki birkaç işbirlikçi kurumla beraber bir “Bedava Gezi Birimi”kurmuşlardır.
Kültür ve sanatla alakasının ne olduğunu bilemediğimiz insanlar burada görev yapmışlar; daha doğrusu bir şey yapmamışlardır.
Şimdi Sn. Kocamaz kültür ve sanat olgusuna profesyonelce bakarak ve çok doğru bir kararla hem sanatçı, hem de kurum yönetimini bilen bir kişiyi bu göreve atıyor: Aşkın Günay.
Aşkın Günay Mersin Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Müdürüdür. Aynı zamanda Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün birçok projesinin Genel Koordinatörlüğü’nü yapıyor. Mersin’i çok iyi tanıyan, Mersin’deki tüm STK ve oluşumlarla iyi ilişkiler içerisinde bulunan değerli bir sanatçı ve idarecidir.
Hem kentin yapısını bilen, kentin dokusuna uygun, hem genç ve tecrübeli bir yönetici olarak yeni Belediye düzenine ve kent kültür ve sanatına önemli katkılar verecektir.
Bu güne kadar Büyükşehir Belediyesi ile görüşme dahi yapamayan bir çok sanat ve kültür oluşumu ve sosyal dernek, bundan sonra Belediye Kültür Dairesi ile uyum içerisinde çalışacaklar, birlikte yeni projeler üreteceklerdir. Bundan sonra Büyükşehir Belediyesi kentin yalnızca bir bölümü ile değil tüm kentlileri kucaklayarak bütünleşecek, halkımız etkinliklerin içerisinde olacaktır
Hoşgörü ve Barış kenti, kültürlerin yoğrularak buluştuğu Akdeniz’in incisi Mersin yakın zamanda sanat ve kültürde mutlaka olması gerektiği yerde olacak ve zengin kültürü ile gerçek bir şekilde kendini tanıtacaktır.
Onca yoğun yapılanma çalışmaları ortasında Sn. Kocamaz’ın Kültür ve Sanat hizmetlerine dönük bu olumlu kadrolaşma atağı sevindiricidir, desteklenmelidir; sonrasına ilişkin umutlarımızı ve beklentilerimizi ileriye taşımıştır.
HARUN ARSLAN