Son günlerin modası oldu TRAFOLAR.
Önce kedilere mezar oldular ve sonrada yüzlerce masum insan'a !
Türkiye’yi seçimlerden sonra YALNIZLIĞA VE SEFALETE sürükledi bu TRAFOLAR..
İnsanlığı tehdit eder oldu bu TRAFOLAR..
SOMA’YA kan kusturdu bu TRAFOLAR..
Nedense bu TRAFOLAR, son zamanlarda Enerji BAKANIMIZLA özdeşleşir hale geldi.. Adeta Enerji Bakanının bir silahı haline dönüştü bu TRAFOLAR !.. Gündemimize bomba gibi düşer oldu bu TRAFOLAR !...TÜRKİYE’YE kan kusturur oldu bu TRAFOLAR !..
Aaah ah bu TRAFOLAR,, Soma’ya ateşi düşürende bu TRAFOLAR !..
Kedilere mezar olan bu TRAFOLAR, şimdide insanlığa mezar oldu..
TRAFOLAR, artık emirde dinlemez oldular. TRAFOLAR Recep Tayyip Erdoğan’a ‘’edepsizlikte’’ yapar oldular.. Ve bu TRAFOLAR , çok bilmiş, sivri dilli kurmaylarını da dinlemez oldular..
Çok ama çok ayıp ettiniz be TRAFOLAR !…
Oysaki, seçimlerde senin avukatın olan Bakanın, kedilere karşı seni çok iyi savunmuştu.. Son sözünü söylemiş, mahkemeleri ikna etmişti. Tüm suçu kedilere yüklemeyi başarmıştı..
Ve sen şimdi neden ihanet ettin ? Keşke etmeseydin be TRAFOLAR !
Ve şimdi seçimlerde yok, bitti. Ama TRAFOLAR yine hortladı..
Bu sefer sanık sandalyesinde oturan lar kediler değildi. Sanık sandalyesinde oturanlar kara gözlü işçi kardeşlerimizdi..
Bakalım avukatınız, ENERJİ BAKANINIZ bu seferde avukatlığınızı yapacakmıydı ? Yoksa istifamı edecek ti ? Yada bu mahkemeyi de kazanmak için mücadelesine yine devam mı diyecekti ? Hep beraber göreceğiz inşallah..
Daha o Mahkemeniz sonuçlanmadan, ben o avukatlara bir hatırlatmada bulunmak istiyorum..
Bu ülkede, her ne kadar sizin için her bir fert insanımızın bir değeri yoksa da, ama bizim gönlümüzde tek bir fert insanımızın bile zerresinin dahi çok çok aziz ve değerli olduğunu bilmenizi istiyorum..
Bu denli çok büyük facialarda 200 küsür değil de, bir tek fert insan dahi olmuş olsaydı ve ihmalsizlik sonucu hayatınıda kaybetmiş ise, Kayıtsız-şartsız o Hükumet derhal istifa etmelidir.
Bugün Ülkemizde yaşanan bu felaketin ardından, yapılacak olan seçimlerinde, saltanatların ve hayat propagandanızında bu günden tezi yok hiç bir önemi kalmamıştır.
Boyun büküp ağlamanın da bir faydası yoktur. Her şey bu saatten sonra iptal edilmeli ve hükümet istifa etmelidir.. Saltanatınız ve hükümranlığınız bu saatten sonra hiç kimsenin umurunda değildir.. Ülkede kanayan bir yara var ve yaraya mutlaka bir merhem gereklidir…
Siz başarısızlığınızı maalesef kendiniz ilan ettiniz. Boş söylemlerinizede artık yer yoktur..
Son zamanlarda yaşananlardan, yapılanlardan, korkulardan, telaşınızdan, makam ve mevkii düşkünlüğü sevdanızdan, hırsınızdan bir musibetin yaşanacağı günler öncesinden belliydi.. Üzerinizde bir eksi enerji vardı..
Başınızda bir musibet görünüyordu ve kara bulutlar üzerinizde kol geziyordu. Ve beklenen o an da geldi, çattı ve bitti.. O musibet gerçekleşti, olan oldu.. Yüzlerce can, sırf şahsi çatışmalarınızdan dolayı size kurban gitti.. İsteğiniz yerine geldi. Bundan böyle gözünüz aydın, başardınız ve sizi tebrik ediyorum..
Yandaş Basın, sakın ola ki AK Partiyi savunmak için harekete geçip boş boş debelenmeyiniz. Yandaş olanlarınız, sakın ola ki kimseyi korumaya kalkışmayınız, Sivri dilli, çok bilmiş kurmayları, sakın olaki TV’LERE çıkıp gene pişmişlik fetvaları vermeyiniz.. Suçlular sahneye çıkıp ‘’Ben suçsuzum ‘’ ayaklarına sakın ola'ki yatmasınlar..
Evet, belki olanlar oldu. Bir daha bu tür olaylar olmasın, yaşanmasın ve asla istemiyoruz..
Geride kalan ailelerimize önce sağlık ve sabır dilemekten başka çaremiz de kalmamıştır. Bu ibretlik manzara karşısında ''zararın neresinden de dönersek kar’dır'Deme mecburiyetini yüreğimizde bir an hissetmek zorundayız...
Bu yaşanan felaketin ardından bir yenilik ve büyük bir atılım projesi artık kaçınılmaz olmuştur..
Köle gibi kullanılan bu işçilere ivedi olarak bir çare bulunmalıdır..Çıkarmaya çalıştığınız tüm yasalarınızı Seçim malzemesi olarak kullanıp, hep raflarda beklettiniz. Bu tür tehlike arz eden yerlerde denetim ve ceza uygulama yöntemlerinizi yandaşlık hatırına hep es geçtiniz. Bu ibretlik dersten sonra umarım Patronlara yaranma sendromlarınızdan vazgeçersiniz. Ve sakın olaki bir daha böyle bir şeye asla kalkışmayınız..
Bu ülkede yaşanan bu çok vahim ve feci kaza sonrası kimseler çıkıp, rantı için artık kimseleri kullanmasın..
Devlet olarak, sizde eğer verecekseniz işçilerinize adam akıllı bir ücret veriniz. En azından bu tehlikeli işlerde çalışanlar, bu tür işlere gireceklerinde önce bir düşünsünler. En azından belirlenecek olan bir ücretiniz karın doyursun. Ve bu büyük tehlikelere de değsin istiyoruz..
İnsanlar kaderine ailecek razı olacaksa, gitsin bu tehlikeli yerlerde her şeyi göze alarak çalışsın.. Ama böyle asgari ücretle yerin 400 m dibinde köpek gibi süründürülmesin...
Bu sorunu bugün-yarın çözemediğiniz sürece senin seçimin, senin saltanatın, senin geleceğin hiç kimsenin umurunda değildir. Bu acı feryatlar karşısında TÜRK MİLLETİNİN umurunda da olmayacaktır. Bu kara leke temizlenmeden seçimlere de gidilmesin. Millet seçimlere katılmasın, oy’da kullanılmasın..
Bu işin lamı – cimi yoktur ve kalmamıştır.Son söz bu kaza ile birlikte söylenmiştir.. 200 küsür kara gözlü evladımız sizin seçim malzemeleriniz yüzünden telef olmuştur..
800 TL çok iyi para diyen, Milletle resmen alay eden, daha henüz Türkçe yi bile doğru dürüst konuşamayan bir insana Çalışma Bakanlığını teslim ettiniz. Ve o adam o Bakanlığa sanki çakıldı, gitmiyor, gidemiyor, oradan bir türlü alınamıyor..
TRAFO diyerek, Seçimlerde insanların alay konusu haline gelen Enerji Bakanınızı TV’YE çıkartıp, olayları kedi muhabbetine dönüştürdünüz..
Bugün karşınızda TRAFO kedileri yok ve bu cenazelerin bir izahı, bir savunması da Olamaz..
Gözyaşları, vicdan, merhamet senaryolarına da bugün geçit yoktur.
Ekmek kavgası diye diye, göz göre göre insanlar telef ediliyor, telef edilmektedir..Üstüne üstlük bu acılar yetmemiş gibi bu kara günler üzerine, soma da Başbakan'a yapılan protestolarda Polislerin, bu acılı insanları yaka paça göz altına alması da bu işin bir başka boyutuydu...
Polisler vatandaşa karşı artık biraz daha dikkatli davranmalıdır. Başbakanın korumaları da çizmeyi çok fazla aşma noktasındadır..Vatandaşlar da sizin azılı düşmanlarınız değildir.
Günler önce CHP tarafından size bir önerge verilmiş ve siz bu önergeyi reddetmişsiniz. Neden ? Çünkü sadece CHP olduğu için reddedilmiştir. Aslında O önergede yapılan uyarılar, işte bugün bu cenazelerin son arzularıydı.. Ama tabii ki sizin için insan hayatının bir önemi yoktu..En büyük öncelik makam ve saltanatınızdı
Sizin gözünüzde, ha bir İNSAN, ha bir kedi, ikisi de sonuçta nefes alıp veren aynı kategorinin mahlukatlarıydı..
Çünkü sizdeki islam anlayışı, İNSAN ile Kediyi birbirinden ayırt edemeyecek kadar kör bir anlayıştır..Bunları birbirinden ayırt edemeyecek kadar da körelmişsiniz..
Demek, bizler çok çok ayrı dünyaların insanlarıymışız. Bilgisiz ve kültürsüz.. Bizler ya hiç düşünemiyoruz. Bizler hiç bir şeyi bilemiyoruz.. Bizim bir sivri dilimiz yok, bizim çok bilmişliğimiz de yok.. Biz Soma da değil sanki SOMALİDE yaşıyoruz..
TRAFOLAR ve TRAFOCULAR ! Ocağımıza sonunda incir ağacını diktiniz ya ! Yüreğimizi kanattınız ya ! Sana ve sizlere helal olsun..Başardınız ve sonunda istediğinizi de elde ettiniz..
Bizim de,Sizin gibi yaşamamız için ;
Bundan böyle 1 kilo sakallamı gezelim. Bundan sonra, TRAFOCULAR'LA işbirliğimi yapalım. Bundan sonra Trafonun değerini ve kıymetini biz de mi bile lim ! Ve bundan sonra TRAFOCU Bakanının kılıcını biz demi sallayalım !..
Yoksa TOPYEKÜN, % 55 Millet olarak bu ülkeyi terk mi edelim ?
Evet, aslında sadece siz bu ülkede yaşayın ve istediğiniz kadar 700 bin TL'lik saatleri kolunuza takın, İran’dan daha fazla ‘’zarrab ları’’ sipariş edin. Zarrab lar ülkenizde bir kere daha vergi rekortmenleriniz olabilir..
Kedilerinizi de mutlaka eğitin, TRAFOLARA bir daha girmesinler. Yeni başka facialarda YAŞANMASIN. Yandaşlarınız acı içinde kıvranmasın. Çalışanlarınızın Ücretlerini de yükseltin. Asgari ücretle çalışan köleleriniz de hiç olmasın..Kürsülerde EDEPSİZLERİNİZDE kalmasın ve siz külçe külçe Altınlarınızla birlikte mezarınızda rahatça uyurdunuz..
Saygı ve sevgilerimle.. Mehti SARAÇ