Bir önceki yazımın devamı: İHA ve SİHA’ların üreticisi Selçuk Bayraktar’ın T3 Vakfı ve İBB arası konuları kapsayan yazılarımın devamı.
Selçuk Bayraktar bu ve benzeri iftiralar/engellemeler karşısında şunları ifade ediyor: “Bizim misyonumuz, tam bağımsız müreffeh güçlü Türkiye için milli teknoloji hamlesini geliştirmek. Tüm toplum buna inanırsa Devrim Otomobillerinin önü kesilmez, Nuri Demirağlarının önü kesilmez. Bu geçmişten gelen kötü bir taassubu ifade ediyor bize.” Daha önceki yazılarımda Nuri Killigil, Nuri Demirağ, Vecihi Hürkuş, Şakir Zümre ve Devrim Otomobillerinin önünün kesilmesini paylaşmıştım. Bayraktar da aynı düşüncelerin/engellemelerin olabileceğini söylüyor.

Selçuk bayraktar bu konuda şöyle diyor: “... Eğitim veriyoruz. Nerede veriyoruz? Belediyelerin yerlerinde. Bu yerler bizim mi? Değil. Belediye ile ortak bir protokolümüz var eski dönemden gelen sonrasından da devam eden. Belediyenin yönetimi değiştiğinde biz siyasi bakmadığımızdan dedik ki biz devam edelim. Onlar da zaten devam etmek istediklerini bildirdiler..”

T3 Vakfı belediyeye proje sunuyor. Ekip bilgisini bildiriyor. Ve bu tip çalışmanın, Türkiye’de bir benzeri olmadığı söyleniyor. Yapay zeka, robotik eğitimi veriyorlar. Belediyeye ait yerlerde T3 Vakfı’nın öğretmenleri eğitim veriyor. Ve belediyeden maddi hiçbir destek alınmıyor. Ama maddi destek almış gibi gösteriliyor. Vakıf bunun böyle olmadığını anlatana kadar atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Vakıf, yalan olduğunun ispatı için iftirayı atanları mahkemeye veriyor.

Seçim öncesi iftiralar olmasına rağmen görüşmelerde olumlu yaklaşım gösteriyorlar ve ‘Asla sizi böyle görmüyoruz ‘ deniyor.. ‘Bu konuşulanlarla bir görmüyoruz’ denmiş ve ‘Ne olursa olsun destekleyeceğiz’ denmiş.. İftira ve engellemelerden asla vazgeçilmediğine şahit olunuyor maalesef..

Belediyenin yönetim değişikliğinde T3 Vakfı ile çalışmalara devam denmiş. Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki İstanbul Belediyesi, TEKNOFEST’te ortaklıkları/paydaşlıkları var.

İBB ile ortak olunduğu için TEKNOFEST’e öğrenci birlikte getirilmiş. Tanıtım yapılmış. İmkanı olmayan çocuklar için her iki tarafta hizmet ve çaba göstermiş. Burada bütün amaç gelsin gençler uçağa dokunsun. İlgilensinler. İleride uzay programlarının çalışanları olsun isteniyor. Ama bütün bu fedakarlıklar karşısında iftira at, karala.. Bu eğitimi gören çocuklar belki İHA SİHA ve AKINCI uçakları yapacaklar..

Selçuk Bayraktar, “Benim 4 senem Güneydoğu’da geçti ve 40 metrekare bir odada 10 sene yaşadım. En son damat olduktan sonra Zeytin Dalı Harekatı’nda hangarda 4 ay yattım. Kabinde, konteynırda uçağın başından 100 metre uzaklaşmadım” diyor.

Bu yapılan çalışmalarda bir hukuksuzluk varsa Ekrem İmamoğlu’nun, CHP’li Belediye Başkanı’nın başkan olduğu İstanbul Belediyesi ile iki tarafta yanlış yapmıştır.

Selçuk Bayraktar İmamoğlu’na çağrıda bulunuyor. Bu asılsız iddiaları tekzip etmesini istiyor. Maalesef tekzip etmiyor. Neden? Herhalde siyaset yaptığı parti öyle istiyor. Mecburiyetten sessiz kalıp tekzip etmiyor. Hep aynı saz.. Yapamazsın/yaptırmayız. Ama İHA SİHA’ların yapımına engel olamadılar. Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı Harekatları, İHA SİHA’ların tespit ve yok etmelerine, tespit edip de yok edemediklerini de F-16’larla yok edilmesine engel olamadılar..

Selçuk Bayraktar, “ Bana atılan iftira, biliyorum ki zaten bu işleri zamanında yapanlar çok ağır bedeller ödediler. Belki canlarıyla ödediler. Bütün yaptıkları çalışmalar, Nuri Demirağ’a bakın, Vecihi Hürkuş’a bakın, yakın zamanda Devrim Mühendislerine bakın. Hep bir bedel ödediler” diyor.

Bütün dünyadaki zeki çocuklar Amerika’ya çağırılıp eğitim verilip onların yaratıcılığından/üreticiliğinden faydalanıyorlar. Selçuk Bayraktar, Amerika’ya öğrenci olarak gittiğinde, kendileriyle eğitim gören öğrenciler içinde bir tane bile Amerikalı yoktu. Laboratuvarlarda çalışanlar dünyadan toplanmış kişilerdi. Bu teknolojileri geliştiriyorsun ülkene bir daha geri dönmüyorsun diyor. Zaten edindiğin bilgilerle geri dönüp üretim yaptığında engellerle karşılaşıyorsun. Birileri ya iftira atarlar/engellerler ya önünü keserler..

Mete Yarar’ın Selçuk Bayraktar ile yaptığı bir röportajda birçok soruları yanında Amerika’daki eğitimi sonrasında dönüşü ile ilgili sorduğu bir sorunun özeti şöyle:

“Peki, döndüğünüzde elinizde çok fazla bir imkan yoktu. Hiç ümitsizliğe kapılmadınız mı?... Hiç mi moraliniz bozulmadı?”
Sorusuna Bayraktar şöyle cevap veriyor:
“Bu devlet ve millet için bizlerden çok daha büyük bedeller ödeyenler oldu. Aklımıza hep o bedelleri ödeyenleri getirdik. Onlar varken bizim yaşadıklarımızın çok da önemli olmayacağını düşündük. İkincisi de biraz Karadenizli inadı ve vatan sevgisi. Bu üçünü karıştırdığımızda bizi hiçbir şey yıldırmadı.”

Kamusal destek ve toplumsal destek oldu mu engeller sökmez. Zira bu tür desteklerle SİHA’larla bütün dünya o operasyonları izledi. Ne dediler? Dünya süper gücü dediler. Sürü halinde İdilb’de operasyon yaptı ve başardı. Bu operasyonları atışları yasak olan ROKETSAN’ın mühimmatlarıyla yaptı.

Selçuk Bayraktar’ın devletimize kazandırdığı ve bu konuda ilk sıralarda olduğumuzu bütün dünyaca kabul gören İHA ve SİHA üretimi üstüne; gençlere bu ve benzeri teknik konularda eğitim vermek için İBB’nin kullanmadığı binalarla ilgili yaptıkları anlaşmayı; CHP’nin asılsız iftiraları karşısında İmamoğlu’nun tekzip etmemesi sonucu iptal edildi. T3 Vakfı konusunda; CHP tarafından birçok yalan ve iftira atıldı. İmamoğlu ve ekibi ise yapılan fahri hizmeti yapmak için karşılıklı İBB ile T3 Vakfı arasında anlaşma yapılmış olmasına rağmen sessiz kaldı. Bunun üzerine, Bayraktar sözleşmeyi tek taraflı iptal etti.

Bir zamanlar Konya’da Haşim Bayram’ın Kurduğu Kombasan’ın üzerine gitmişler ve bütün uğraşılara rağmen ayakta kalması engellenmiş. Yok olmasına sebep olunmuştu. Yeşil sermayeydi, kara paraydı filan gibi iftiralarla üstüne gidildi.. Haşim Bayram çıktığı bir televizyon programında, üstüme gitmesinler; gerekirse bu şirketi kapatır yeniden üç katı büyüklüğünde yenisini kurarım demişti. Ancak her şeye rağmen devlet desteği/kurumsal destek olmayınca Kombasan’ın her şeyine/banka hesaplarına el konuldu ve pes etmek zorunda kaldı.

Selçuk Bayraktar da, Ahmet Hakan’ın programında benzer sözlerle, binlerce genci bu eğitimden mahrum bırakmayacaklarını ve daha uygun yerler temin edip, gençlere eğitim vermeye devam edeceklerini ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren bu tür olayların/engellemelerin olduğunu görüyoruz. Ama Selçuk Bayraktar’ın İHA ve SİHA’ları konusunda; geçmişteki yapılan tüm engellemeleri görüp endişesine rağmen, kurumsal destek ve toplum desteği sayesinde başarısını görüyor ve alkışlıyoruz.

Yatıp kalkıp Bayraktar ailesi ve çalışanlarına dua edelim. İnşallah geçmişteki yapılanlar gibi, yaptıkları ve yapacakları engellenmez. Dua..
Hoş kalın. Ağustos 2020, Anamur. İsmet Kadıoğlu.