Son yıllardaki yazılarımda Mersin’in yeterince gelişmesini, elindeki
fırsat ve zenginlikleri değerlendirmesini engelleyen iki nedene
özellikle dikkat çekmeye çalışıyorum:
*Birincisi, kentin dört ana ayağı olarak gördüğüm Valilik, Büyükşehir
Belediyesi, Mersin Üniversitesi ve MTSO’dan yalnızca Valilik çalışıyor,
diğerleri ve onlarla bağlantılı oluşumlar çalışmayınca Valiliğin tek
başına yaptığı çalışmalar diğer üç ayağın işlevsizliğinden dolayı kentin
kalkınmasına yeterli gelmiyordu.
*İkinci olarak da; bileşik kaplardan söz ederdim. Bir kurumun çok
çalışması, bir kurumun az çalışması ya da hiç çalışmaması bileşik
kaplardaki gibi, hem genelde kentteki başarının seviyesini hem
düşürüyor hem de diğer kaplarda seviyenin yükselmesini
engelliyordu.
Bundan önceki Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi
yönetimini eleştiren ne kadar yazı yazdığımı artık hatırlamıyorum.
Şimdi her iki oluşumda da yeni bir yönetim var. Daha bir yıl
olmamasına rağmen buralarda yıllarca biriken sorunları ortadan
kaldırmaya, ihmal edilenleri gündeme getirmeye çalışıyorlar.
Beklenmedik sorunlarla boğuşuyorlar, bırakılan borçları toparlamaya
çalışıyorlar ve tüm güçleri ve iyi niyetleri ile başarmaya gayret
ediyorlar.
Eski yönetim zamanında hiçbir üretici hizmette bulunamayan daire
başkanları, diğer yetkililer ve onların altındaki görevliler bugün hizmet
üretmede yarışıyorlar.
Büyükşehir Belediye Başkanı’nı, Mersin Üniversitesi Rektörü’nü artık
her yerde görüyoruz, çalışmalarını izleyebiliyoruz, görüşlerimizi ve
isteklerimizi söyleyebiliyoruz.
Büyükşehir Belediye Başkanı, en azından tüm organlarıyla enerjik
çalışan, yılların sorunlarına çözüm getirmeyi amaçlayan bir iyi niyetle
sonuçlar üretmeye başladı.
Mersin üniversitesi Rektörü, kentle doğrudan temas ederek
sorunlara çözüm arıyor, ekonomik ve idari konularda adım adım
ilerliyor,
Demek ki istenirse başarı yakalanabiliyor.
Yeni dönemin bizlerin ümidini arttıran önemli başarısını son İl
Koordinasyon Toplantısı’nda gördüm ( bakınız:22.01.2015 tarihli
yazım; “son 5 yılın en uzun İl Koordinasyon Toplantısı”). Bu toplantıda
Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi ilk kez kent sorunlarına
duyarlı, çözüm arayıcı ve destek vericiydiler. Belediye Başkanları,
Kaymakamlar, Daire Müdürleri arasında kentimiz adına ümit verici
fikir alışverişlerine şahit olduk.
Bu noktada, az önce sözünü ettiğim, Mersin’in gelişememesinde
ortaya attığım ikinci husus öne çıkıyor: Bileşik kaplar…
Bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi dışında
en fazla eleştirdiğim üç oluşum:
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası
Mersin Ekonomi Platformu
Turizm Platformu
Çok eleştirilmelerinin bir sebebinin de, çalışmayan diğer yapılardaki
başarısızlığın bu kurumlarımızı da bileşik kaplardaki gibi olumsuz
etkilediğini düşünüyorum.
Belki de bu kurumlar ve diğer bazı STK’lar Valilikle birlikte Büyükşehir
Belediyesini ve Mersin Üniversitesini yanlarında görselerdi, birlikte
çalışabilselerdi, desteklerini alsalardı onlar da kentin gelişmesine katkı
verebileceklerdi. Onları bu yüzden haksız olarak eleştirmiş
olabileceğimizi düşünüyorum ve yeni dönemde olumlu bir değişim
izleyeceğimizi ümit ediyorum.
Belki de geçmişi yalnızca bazı dersler çıkararak tamamen geride
bırakıp önümüze bakmak daha doğrudur.
Şimdi kentimizde yeni bir Vali, yeni bir Büyükşehir Belediye Başkanı,
yeni bir Rektör var.
Yine ilimizde birçok yönetim değişiklikleri oldu, yeni müdürler atandı,
bazı STK’ların başkanları değişti. Onlar da yeni bir heyecanla
çalışmaya başlayacaklardır.
MTSO ülkemizin en güçlü odalarından biridir; yapabileceği, kentte
olumlu etkileyeceği ve değiştirebileceği çok şey vardır.
Dünyanın en zengin tarihi ve doğal hazinelerine sahip bölgemizin
geleceği turizmdedir ve Turizm Platformu da kente önemli bir ivme
katabilir.
Yine birçok STK’nın birleşmesinden meydana gelen Mersin Ekonomi
Platformu eğer isterse kendilerinin bile tahmin edemeyeceği
başarılara imza atabilirler.
MÜSİAD’ın çabalarını görelim.
ASCON’un genç çalışkan Başkanını fark edelim.
Son zamanlarda kent adına çok kafa yoran ve cesur söylemlerde
bulunan MESİAD’ın yeni Başkanının çalışmalarını önemseyelim.
Gelin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi’nin kentte ve
bizlerde yeniden yarattığı heyecana sahip çıkalım.
Böylesine zengin bir coğrafya üzerinde, önemli bir stratejik konumda,
tarihi doğal zenginlikleri, dağları, ormanları, denizi, nehirleri, krater
gölleri, limanı, sanayisi, Üniversiteleri, serbest bölgesi, demiryolu,
otobanı olan böyle muhteşem bir kentin hâl geri kalmış olmasını,
refah seviyesinin yükselmemiş olmasını, hala işsiz insanların
bulunmasını kabul etmeyelim ve yeni dönemde, yeni kent dinamikleri
ile bileşik kaplardaki gibi yeni bir ümitle başarıyı arttıralım.
Özellikle genel seçim öncesi kentimizi temsil edecek milletvekillerinin
de belirleneceği bugünlerde tüm kurumlar, kuruluşlar ve oluşumlar
açısından yeni ve başarılı bir sayfa açmak için en uygun zamandır
şimdi…
HARUN ARSLAN