Bu makaleyi neden oluşturduğumu merak edenler için ufak bir açıklama.
 (Son zamanlarda Facebook, Messenger gibi sosyal medya ve haberleşme kanallarından aşağıda bilgi verdiğim konularda sorular aldım. Bu soruları tek tek yanıtlamak zaman kaybı olacağından, bu şekilde merak eden her sanatçı için edindiğim bilgileri onlarla paylaşarak sorularına yanıt vermek istedim.)
Yıllardır sanatla içli dışlı yaşayıp gidiyorum. Herkesin merak ettiği soruyu, birkaç yıl öncesine kadar ben de kendime sorup duruyordum. ‘Burada sanatçı konumunu nasıl edinebilirim?’ diye. 
Birkaç yıl önce bu merakımı tatmin edeceğini düşündüğüm bir şey oldu. Bulunduğum şehrin sanattan sorumlu bakanlığı sanatçıların konumu hakkında bilgilendirme yapacakmış. Bu bilgilendirmeye davet edilmiştim. Doğrusu heyecanlanmıştım. Bütün sorularıma yanıt bulabilecektim.
Gittim.
Şahane ve bembeyaz bir binanın yüksek kapısından girdiğimde, bana benzer onlarca sanatçıyla karşılaşmıştım. Hepsinde aynı merak, aynı sorular. Ey sanattan sorumlu bakanın çalışanları kurtarın bizi bu bilinmezlikten. 
O güne dek yaptığım araştırmalardan, Akademiden hocalarla konuya dair yaptığımız sohbetlerden sanatçıların kaderlerine terk edilmiş olduklarını biliyordum. Çalışmayana ekmek yoktu. İyi de sanatçının çalışabileceği iş imkanları da yoktu. Hocalar Akademide yarım gün ders verdikten sonra atölyelerine dönebiliyorlardı. Akademiden edindikleri gelirle geçiniyorlardı. Tabi ayda veya yılda bir sattıkları ki, varsa şansları sattıkları eserlerin de parasıyla malzeme alabiliyorlardı. Bazen Akademi de onlara malzeme sağlıyordu. 
 Bilgilendirmeye dönelim. 
Ben ressamları ele alacağım fakat diğer sanatçıların da çok farkı yok. Tabi bana kalırsa en kötü durumda olanlar yine ressamlardı.
Tiyatro sahnesi gibi yüksek bir mekanda uzun bir masa konmuştu. Bu masada üç kişi vardı. Birisi sanatçıydı (müzisyen) diğerlerinden ikisi sanat hakkında bilgilendirme yapacak memurlardı. 
Sanatçı Konumu Nasıl Elde Edilir?  Bu sorunun yanıtını dinlemeye başladık.
Podyum sanatçıları: Bir yıl boyunca devletten ödenek almadan, kendi kazandıklarıyla geçinebildiklerine dair deliller sunmak şartıyla bu konumu elde edebilirlerdi. Fakat bir yıl boyunca yaptığı, kazandığı bütün etkinlikleri dosyalayıp İş Ve İşçi Bulma Kurumuna sunmalıydı. Kurum dosyayı inceledikten sonra olumlu veya olumsuz yanıtını verecekti. 
Yanıt olumlu olduğu takdirde. Sanatçı işsiz kaldığı dönemde ödenek alabilecekti. 
Podyum sanatçıları ( müzisyenler, tiyatro sanatçıları, kostüm sanatçıları, podyum ve podyumla uğraşan her tür sanatçı.)
Salondan bir ses yükselmişti. Peki ressamlar?
İki memurdan birisi onu şöyle yanıtlamıştı:  Ben de ressamdım. O konumu alamayacağımı bildiğim için ki, zaten hiçbir şekilde geçimimi resimle sağlayamayacağımı biliyordum memur oldum. Bilemiyorum bu sizin sorunuza yanıt oldu mu?
Soruyu sormuş olanın başı üzgün bir şekilde önüne düşmüştü.
Sıra üçüncü kişiye gelmişti, o bir müzisyendi ve sanatçı konumu kabul edilmişti. 
Şöyle başladı anlatmaya; Bu konumu elde etmek hiç kolay olmadı. Gece gündüz uğraştım desem yalan olmaz. Belki biraz da şansım yaver gitti. Çünkü o dönem birçok yerde konser vermiştim.
 İyi kazanmış ve bir yıllımı o etkinliklerle doldurmuştum. 
En son üçüncü memur konuşup, sanatçı olmanın olanaksızlıkları üzerinde uzun uzun durmuştu. 
Bu bilgilendirmenin üzerinden epey geçti tabi. Bu arada bir şeyler değişti. Sanatçı Kartı adında bir olanak çıkarttılar. Bu kart size, eğer workshop yaparsanız veya bir kurum, kuruluşta sanatsal bir etkinlik gerçekleştirdiğiniz için size ödeme yapılırsa. O ödeme bu kart üzerinden yapılmak zorunda. Böylece sizin sanatçı kartınız oluyor ve vergi dairesi sizin ne kazanıp, ne kazanmadığınızı net bir şekilde kontrol edebiliyor. Hatta günün birinde atölyenize hızlı bir dalış yapıp, ‘vay, anlat bakalım neler sattın?’ diyebilir.  Ben salaklık edip bir adet sanatçı kartı edindim. Darısı olmayanların başına. Tabi, sanatla geçinmiyorsanız önermiyorum! 
Son günlerde Türkiye’de birçok sanatçı arkadaşım soruyor. Sanatçıyım oraya gelmeyi düşünüyorum. Konumum ne olur, bir yerde sanatçı olarak çalışabilir miyim, projem var veya bana ödenek verirler mi?  Bu soruların yanıtı belli de, buraya gelip oturum almanız, bırakın sanatçı olarak etkin olmayı herhangi bir  iş bulmanız ne kadar mümkün önce onu düşünün bence.
İşte yukarda yazdığım gibi. Yıllardır buradayız, sanat yapıyoruz. 
Sanat yaparak geçinemeyen her sanatçıya söyledikleri şu: Git kendini geçindirecek bir iş bul!  
Bize bunu söylüyorlarsa artık sizlere ne söylerler bilmiyorum.
Her şeye rağmen;
Bana inanmak istemeyenler için aşağıya  Belçika’nın sanatçı konumuyla ilgili resmi sitesinin linkini koyuyorum. Sanatçının Belçika’daki konumunu bu siteden öğrenebilirsiniz. 
Sevim Ünal
Antwerpen 13-06-2017