Bugün bir kere daha doğal hayatı düşündüm. Ayakaltlarının yaşamımıza katkılarının neler olabileceğini geçirdim aklımdan. Biz gerçekten teknolojiyi iyi kullanıyor muyuz? Çağdaşlaşıyor muyuz? İşin doğrusu, bir uzvumuzun hayatımıza katkılarından vazgeçmek çağdaşlaşmaksa çağdaşlaşıyoruz.
Son elli yıl öncesine kadar ayakaltlarının insanların yaşamlarına çok önemli olumlu katkıları vardı. En başta vücudumuzda biriken elektriği toprağa aktarıyordu. İnsan vücudundan elektriğin boşalması metabolizma faaliyetlerinin normal seyrinde kalmasını sağlar. Tabanı lastik, ya da sentetik olan ayakkabılar vücutta biriken yükün boşaltılmasına engeldir, vücutta biriken yük ise ritmimizi bozar, sinirleri gerer, sistemlerimizin ve organlarımızın eşgüdümlerinin bozulmasına sebep olur. Bunun anlamı da psikolojik temelli rahatsızlıklardır.
Eğer beden ile beyin arasındaki eşgüdüm bozulursa sırasıyla; önce sinir sistemi, sonra salgı sistemi, sindirim sistemi, dolaşım sistemi, boşaltım sistemi ve üreme sistemleri çöker. Sizce ucuza aldığınız altı lastik, ya da kauçuk ayakkabılar gerçekten de ucuz mu? Ya da tabanı petrol ürünlerinden üretilmiş ayakkabı giymek çağdaşlık mı? Teknolojiyi doğru kullanmak mı?
Üzerimize giydiğimiz giysilerin neredeyse tamamına yakını sentetik. Hadi gömleğinize kravatınıza bir şey demeyeceğim ama metabolizma faaliyetlerinizin sağlıklı gerçekleşmesi için iç çamaşırınız, çorabınız mutlaka doğal, ayakkabınızın altı kesinlikle vücudunuzun elektriğini boşaltacak özelliklerde olmalıdır.
Ayakaltına sürülen sarımsak ya da soğanın tadının yirmi dakika içerisinde ağızda hissedildiği ile ilgili yazılara mutlaka rastlamışsınızdır. Yaşlı kuşak ‘’ Çocuk toprağa basacak, topraktan gıdasını alacak’’ der… Atalarımızdan öğüt niteliğinde olan bu ifade devrim yaratır mı?
Ata öğüdü olan bu ifadenin, var olan düşüncelerinizi nasıl altüst edeceğini bir sonraki yazımda paylaşacağım…
Saygılarımla
