Yüreğimi yakan ölümlerden biridir Abdullah’ın ölümü.
Abdullah Muti.
Rahmetli babamın yeğeni olurdu.
Ve tabii aramızdaki yaş farkı itibariyle benim de yeğenim.
Her yönüyle güzel, ince ruhlu, naif bir insan.
Yüreği sevgi ile dolu.
İmanla mücehhez.
Uzun zamandan beri o menhus hastalığın pençesinde, hayatla ölüm arasında gidip gelmeler yaşadı.
Bu hastalıktan kurtuluş yoktu.
Ölüm denen torpili ve kaçışı olmayan menzil onu da bekliyordu.
Kendini okumaya vermişti.
Güzel bir tefekkür ufku oluşturmuştu kendince.
İnsana ders veren tefekkürler.
Facebook arkadaşımdı aynı zamanda.
Paylaştığı son duası şuydu:
“Ey kapıları açan Allah’ım!
Bize kapıların en hayırlısını aç!
Ey halden hale çeviren Allah’ım!
Halimizi en güzel hale çevir!
Ey kalpleri döndüren Allah’ım!
Kalplerimizi dinin ve taatin üzerine sabit kıl!
Ey her şeye kadir olan yüce Allah’ım!
Senden ölüm anında kolaylık,
Hesap anında Af diliyorum.
Sen affedicisin… Affetmeyi seversin.
Beni affet!”
Allah’ın engin rahmeti üzerinden eksilmesin ince ruhlu güzel yürekli Abdullah.
Allah, senden yana yanan yüreklere sabır versin.
Ağabeyin Mustafa Muti’ye, ablalarına, eşine ve çocuklarına hayırlı ömürler versin.
Nur içinde yat.