Milletvekili seçim sonuçları yorumlarını izlerken çelişkili bulduğum değerlendirmeler 
dikkatimi çekti. Hem de birçok yorumcunun değerlendirmeleri birbirine benziyordu. 
Döndüre döndüre“Türkiye’de başkanlık sistemi tartışması kapanmıştır, bitmiştir” gibi 
ifadeler kullanılıyordu. Elbette çıkan sonucun bir kesim için başarı, diğer kesim için 
başarısızlık gibi değerlendirilmesi konunun başka bir boyutudur. Fakat çıkan tabloya 
göre, tek parti iktidarının olmayacağını, ufukta koalisyonlar veya erken seçimler 
olacağını söyleyip; devamında da başkanlık sistemi tartışmasının kapandığını ileri 
sürmek çelişik bir durumdur. Çelişik bir durum; çünkü koalisyonlar, erken seçimler, 
bıçak sırtı hükümet biçimleri, zaten parlamenter sistemlerin en sorunlu en zayıf 
yanlarından biridir. Daha doğrusu, parlamenter sistemlerin bu sorunlu yönü, 
başkanlık sistemini aratan yönüdür. Somut olarak söyleyecek olursak; parlamenter 
sistemin böylesi zayıf yönü başkanlık sistemi için geçerli değildir.
Esasında, sistemler üzerine bütün tartışmalar, sistemin krize girdiği veya çare 
üretemediği zamanlarda başlar. Sistemin iyi işlediği varsayıldığı zamanlarda sistem 
tartışması yeterli kabul görmeyebilir. Türkiye’de de başkanlık sistemi ile ilgili 
geçmişten beri gelen tartışmalar böyle oldu. Kanaatimce itirazların çoğunluğu, 
başkanlık sisteminin kendisine değil; anlam verilemeyen bir dönemde başlatılmış 
olmasıdır. Gerçekten de eskiden beri başkanlık sistemi söylemleri, meclis 
çoğunluğunu elinde tutan güçlü hükümetler döneminde başladı. Haliyle, güçlü tek 
parti hükümetlerin olduğu parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçme 
düşüncesi pek zemin bulmadı. En azından başkanlık sistemine gerek var mı, itirazları 
görüldü. Kaldı ki; ABD başkanlık sistemini baz alacak olursak; başkanlar sanıldığı 
kadar güçlü değildir. Başkanın karşısında onu dengeleyen, frenleyen meclisler 
bulunur. 
Şimdiki süreçte görünen o ki, seçim sonuçları tek parti hükümetine izin vermiyor. 
Koalisyonlar veya erken seçim döngüleri olacağa benzemektedir. Böylesi bir sonuçta, 
başkanlık sistemi tartışması kapanmıştır, demek çelişkidir. Tam tersine başkanlık 
sistemi tartışılacak ise, şimdiki dönem en uygun dönemdir. Çünkü başkanlık 
sisteminde koalisyon, erken seçim, hükümet kurulamaması sorunu kalmıyor. Meclis 
kaç parçalı olursa olsun, seçilmiş bir başkan; başkandan bağımsız ve başkanı 
dengeleyen seçilmiş bir meclis. Parlamenter sistemin krize girdiği bir süreçte 
başkanlık sistemini tartışmak daha tutarlı gelebilir.