Genç kalmak, sağlıklı yaşamak için öncelikle hücre davranışını bilmek gerekir.
         Üreme hücreleri dışında bütün hücreler MİTOZ bölünmeyle çoğalırlar. Mitoz bölünme ise bir hücrenin 
birbirleriyle aynı iki genç hücre oluşturmasıdır.  Bölünen hücre yok olmaz, iki tane genç hücreye dönüşür. 
Genç hücreler beslenirler, büyürler koşullar uygun olduğunda bölünerek iki tane genç hücre oluşturur. Hücreler 
bölündükçe gençleşirler. Bölünme yeteneğini yitiren hücre sıvı kaybeder, büzülür. Bu büzülmeler sonucu 
yaşlanma ortaya çıkar.
         İnsan vücudunda ortalama on trilyon vücut hücresi, yüz trilyon kadar da bakteri vardır. Vücudumuzdaki 
sindirim işlemlerinin %70’den daha fazlası bakteriler tarafından gerçekleştirilir. Büyük bir kısmı sindirim sisteminde 
yer alan bakteriler beslenme yoluyla alınan besinleri parçalarlar. Bu bakterilerin çoğalabilmesi için uygun sıcaklık 
vücut sıcaklığıdır. Yediğimiz besinler bir dizi işlemden geçer. Alınan besini bir bakteri bir işlemden geçirirken 
ortaya çıkan ürünü başka bir bakteri başka bir işlemden geçirir. Besinin sindirilmesi birçok basamaklardan oluşur. 
Bu basamaklardan bir tanesi gerçekleşmezse doğru besin aldığınız halde vücudun ihtiyacını karşılayacak duruma 
gelemeyebilir. Bu nedenle bağırsaktaki bakteri florasının yeterliliği çok önemlidir.
         Uygun şartlar olduğunda her hücre bağımsız olarak yaşayabilir. Kök hücre oluşturma bu fikirden ortaya 
çıkmıştır. Hücrelerin metabolizma faaliyetlerini düzenleyebilecek bilgi birikimi DNA’larında kodlanmıştır.  Vücut 
hücreleri kendi DNA’larındaki bilgi birikimine uyumlu yaşarken, beyinden gelecek emirlere de uyarlar. Bir hücrenin 
temel davranışı metabolizma faaliyetlerini sağlıklı bir biçimde yerine getirmesidir.
         Hücreler İHTİYAÇLARINI seçici geçirgen zarları vasıtasıyla dışarıdan alırlar. Vücudumuzun iç yüzeyinde 
bulunan hücreler ihtiyaçlarını etraflarını çepeçevre saran kan damarlarından sağlarken, deriyi oluşturan hücrelerin 
bazı maddeleri dışarıdan alabilme şansları vardır. Yani uygun koşullar oluştuğunda hücreler bazı maddeleri, kan 
olmadan da karşılayabilirler.
        Doğal ortamda yaşayan canlılar bazı probiyotiklerle enzimleri dışarıdan alabilirler. Enzimlerin pek çoğu 
bakteriler tarafından üretilir. Bazıları da bakterilerin sitoplâzmalarında bulunur. Bakteriler ise nemli ortamlarda 
yaşarlar. Bu nedenle çamurlar bulundukları ortama göre çok sayıda faydalı bakteri ve enzim içerir. Çamur 
banyoları içerdikleri faydalı bakteriler ve enzimler ölçüsünde faydalıdır.
        Hücrelerin sağlığı sitoplâzmalarında bulundurdukları enzim sayıları ile ilişkilidir. Eğer hücre metabolizma 
faaliyetleri için gerekli tüm enzimlere sahip ise dışarıdan onu tahrip edecek bir etki olmadığı sürece bölünmesini 
sürdürür. Bölünen hücre ise gençleşir.
        Vücudunuzda olması gereken enzim sayısı 3.000 iken, bugün ortalama 600 civarı enzime sahip 
bulunuyoruz. Eğer vücudumuzdaki enzim sayısını arttırabilirsek gençleşmeyi de sağlamış oluruz...
       Unutmayalım ki bedenimizin oluşmasını sağlayan tek hücre (embriyo) insanlık tarihi kadar yaşlıdır. Deforme 
olan hücrelerin onarımı da enzimlerle gerçekleşir. Sağlıklı ve uzun yaşamak için hücreleriniz bölünme yeteneği 
kazanmalıdır. Bu da ancak vücudunuzdaki enzim sayısını arttırarak gerçekleşebilir....
       Saygılarımla