Bir gazeteye verdiği demeçte diyor ki; “F Tipini Emniyet’e biz yerleştirdik!”
Kime karşı?
Cevabını yine kendisi veriyor:
“Ordu’ya ve MİT’e karşı!”
Demek ki bu kumpası cemaatle birlikte kurmuşlar.
Bir başka kaynağın itirafından da öğreniyoruz ki, operasyonla içeri alınan polis şeflerinin her birine en az 400 maaş ikramiye ödülü verilmiş.
En fazlası Yurt Ataün’e. Tam 553 maaş!
Her biri servet değerinde.
Bu para ile ya da bu para için neler yapılmaz ki…
Soruluyor tabiatıyla:
Hadi diyelim, birilerinin emriyle vatan görevi yaptığınıza inandırıldınız.
“Peki o Amerikalılara brifing vermek neyin nesiydi?”
Bunun cevabı da açık ama, nedense verilmek istenmiyor.
F tipine “paralel” diyorsunuz, anladık.
Peki PKK?
IŞİD?
Bunlar neyin nesi?
Bak, hiç birisine terör örgütü diyemiyorsun artık.
IŞİD’e silah ve para gönderdiğin iddia ediliyor, susuyorsun.
Bu eli kanlı örgütü “terör örgütüdür” diye tanımlayamıyorsun.
Öte yandan, bir başka eli kanlı örgütü kanun himayesine alıyorsun.
Belki yakında hepsi için af çıkaracaksın.
Ödülü peşinden gelecek.
Hepsine iş, aş verileceği söyleniyor.
Toplu konutlardan konut vermek de cabası.
Bunu dillendiriyor Atalay.
Bütün bunların hesabı sorulmayacak mı sanıyorsun?
Kimin yanına kaldı ki, senin yanına kalsın!