Bakanım,
Genelkurmay Başkanım,
Valim,
Emniyet Müdürüm...
Den/dan sonra;
Heyetim...
Bu hitapların sonuncusunu yurt dışına giderken yaptı.
Gazeteci çekinerek sordu, oralarda neler oluyor diye.
O da “heyetimi gönderdim, geldiklerinde dinleyeceğim” deyiverdi.
Yukarıdakilere alıştık da,
Ben bu “heyetim” lafına takıldım.
Heyet, birden fazla kişiyi çağrıştıran çoğul bir ifade.
Heyetim diyerek,
Çoğulu tekile bağlıyor.
Zaten, hep böyle yapıyor ya...
Tek adamdır o.
Kendisini o seçer,
Vekillerini o seçer,
Bakanlarını o seçer,
Yetmez;
Cumhurbaşkanını da o seçer.
Yetmez;
Kanunları da o yapar.
Şimdi sıra kendini seçtirmekte.
“İleri demokrasi” mucididir o.
Şanzımanı değişik bir demokrasidir ki...
Sen ileri vitese takıyorsun, o geri geri götürüyor arabayı.
Heyeti, bakalım ne diyecek.
Heyet, birden fazla.
Heyet, kalabalık.
En büyük heyeti ise seçmenleri.
“Heyetim” deyince bunu da anlamalıyız.
Kibrin ateşi konuşturuyor haşmetliyi.