Kılıçlar çekildi bile!
İlk darbe Kılıç'a.
Kılıç, Kılıç'ın önünü kesti.
Artık, Haşim Kılıç'ın adaylığı suya düşmüştür.
Yüksek Mahkemenin verdiği kararlar iktidarı rahatsız ediyordu.
Kılıç'ın da bu hamlelerle Cumhurbaşkanlığına oynadığı varsayılıyordu.
İlk darbe ona vuruldu.
Bakın nasıl?
AYM'nin twitter kararıyla başlayan gerginlik, Başbakanın “saygı duymuyorum” salvosuyla büyüme emareleri göstermişti.
Nitekim, büyüdü!
Buna, Haşim Kılıç'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı etrafındaki söylentiler de eklenince vurucu hamle gecikmedi.
Haşim Kılıç'ın İBDA-C lideri Salih Mirzabeyoğlu'yla çekilmiş fotoğrafları medyaya servis edildi.
Hükümete yakınlığıyla bilinen İBDA fikriyatının yayını Furkan Haber'in yayınladığı fotoğraflarda Kılıç, Mirzabeyoğlu'yla birlikte görülüyordu.
Odatv'nin haberine göre, İsmailağa Cemaati'nin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'nun yeğeni Saadet Ustaosmanoğlu'nun da yazarları arasında bulunduğu Furkan Haber, Haşim Kılıç'ın eskiden İBDA'cıların çıkardığı Gölge Dergisi'nin Ankara Temsilcisi olduğunu ifşa etti.
Furkan Haber, Kılıç'ı şu sözlerle eleştiriyordu:
“Haşim Kılıç önce Fikri terk etti. Salih Mirzabeyoğlu ile birlikteliği döneminde Gölge Dergisi’nin Ankara temsilcisi idi ve İbda Fikriyatı’nın ciddi savunucusuydu. Makam sevgisi Kılıç’ın fikirden uzaklaşmasına ve makamları nefs meselesi yapmasına sebep olmuş ki, hükümetin doğru icraatlarının önünü kesmekte bir beis görmüyor.”
Böylece Kılıç bertaraf edilmiş oluyor.
Belli ki, bundan böyle adı Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçenlerle ilgili benzer vuruşlar yapılacak.
Geçmişinde defosu olanlar düşünsün!
Peki, bu vuruştan nasıl bir karşı hamle beklenir?
Yüksek Mahkeme böyle bir çekişmeye alet olur mu; olmaz.
Ama, önündeki davaları daha derinlemesine inceleyebilir.
Meselâ; Mansur Yavaş'ın Ankara Büyükşehir için yaptığı itirazı seçimin iptali istikametinde noktalayabilir.
Ayrıca; daha dün Meclis'te kabul edilen MİT yasasını kökten ya da, iktidar için hayati önem taşıyan, Anayasaya aykırılığı öne sürülecek maddelerini iptal edebilir.
Muhalefet henüz bu konuda başvurusunu yapmadı.
Bu gün yarın, böyle bir başvurunun yapılacağından neredeyse eminiz.
İktidar cenahında Tayyip beyin Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kesine yakın bir vaziyet planı var.
Sorun, Gül'ün nasıl tavır alacağıyla ilgili.
Bu da Gül-Erdoğan görüşmesinden sonra aydınlığa çıkar.
Bizim anlayamadığımız da şu:
Cumhurbaşkanını halk seçecekse, “ikimiz görüşür, aramızda çözümleriz” mealindeki cümlelerin anlamı ne?
Sormak isteriz; oylarımız hanginizin cebinde ki, sonucu böyle bir görüşmeye bağlıyorsunuz.
Durun bakalım; millet ne diyecek!
Hem, sizin bir hesabınız varsa, Allah'ın da bir hesabı var!
Bakalım, Allah bu makamı kime nasip edecek?
Belki de AKP dışından birisine.
Olmaz mı?
Olma ihtimali yüksektir.
Zira, CHP artı MHP artı İP artı merkez sağ tabanı, hatta AKP tabanından bir kısım oylar Tayyip bey denklemini bozabilir.
Başka ihtimaller de var.
Bakarsınız, aynı cenahta birbirlerine kumpas kuranlar da çıkabilir.
Aritmetik Tayyip beyi işaret etse bile, parti hesaplarının birçok sürprize gebe olmadığını kim iddia edebilir
En iyisi, bekleyip görmek...
Ve yeni vuruşları izlemek...
Bu pilav daha çok su kaldırır.