Baştan beri şunu tahmin ediyorduk:
Erdoğan, mutlaka Köşk'e çıkmak isteyecek.
Gül'ü asla partinin başına geçirmeyecek!
Bu ikisinde yanılmadık.
Üçüncüsü; seçim sistemiyle ilgiliydi, yanıldık.
Dar Bölge'yi geçirirler sanıyorduk, buna cesaret edemediler.
Ya hesapları tutmadı, ya Haşim'in kılıcından korktular.
Üçüncü dönem kuralı sırf Tayyip beyi Köşk'e çıkarmak için konulmuştu; muhafaza edildi.
Böylece 70 küsur milletvekili bir dahaki seçimde aday olamayacaklar.
Şimdi;
Bu durumda sorulacak soru şudur:
Erdoğan Gül'ü resmen harcadığına göre,
Gül hiç bir şey yapmadan duracak mıdır?
Durmayacaktır!
“Aramızda konuşacaktık, o danışmalarda bulunuyor” lafı kime gönderilmişti?
O laf orada öyle asılı kalacak mıdır?
Sanmıyoruz.
“Sen yapacağını yaptın, sıra bende” denilirse ne olur?
Bir: Gül, öncelikle 70 küsur milletvekili ile temas kurarak yeni parti kurma çalışmalarına başlayabilir.
İki: “Aramızda konuşmadığımıza göre akit bozuldu” diyerek kendisi de aday olabilir.
Hoş, kazanmak için değil. Erdoğan'ı çelmelemek için.
“Ben olamadıysam, sana da bırakmadım ya!” demek için.
Kayserili, zekâsıyla böyle bir santrancı rahatlıkla kurgulayabilir.
Bu durumda muhalefete gün doğar ama, muhalefetin aklı başında değil.
Herkes ortak aday fikrinde hemfikir olurken, onlar “ille de kendi adayım!” tiyatrosunu bir süre daha oynarlarsa kendilerini yeni bir yenilginin ve büyük bir vebalin altında bulurlar.
Milletin ahı onların yakasından inmez!
Yapılacak iş gayet basit:
Ortak bir aday üzerinde ittifak edip, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak!
Bütün hesaplar, bunun üzerine yapılmalıdır.
Şartlar muhalefetin lehine gelişiyor.
Peki, aday kim olabilir?
Bu güne kadar bazı isimler ortaya atıldı.
Biz de kendi çapımızda bir anket yaptık.
Gördük ki, isimler gayet iyi ama, seçim matematiğine uymuyor.
CHP'nin muhtemel adayı olarak Eskişehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen üzerinde duruluyor. Çok iyi bir isim. Ama, CHP'nin dışındaki seçmenlerden oy alabilir mi?
MHP'de de Meral Akşener ismi dillendiriliyor.
Peki, Akşener CHP ve Merkez sağ seçmenden oy alabilir mi?
“CHP'den alamaz, merkez sağdan ise kısmen oy alabilir ama bu da yetmez.” deniliyor.
Ortak akıl bir ismi işaret ediyor.
O da İlhan Kesici'dir.
Meziyetlerini daha önce saydık.
Devleti tanıyor, ekonomiyi biliyor, lisanı var, tecrübesi var, milli ve manevi duygularla mücehhez!
Gençliğinde ülkücü,
CHP ve ANAP'ta milletvekili,
DYP'de üst bürokrat.
Akıl da, matematik de Kesici'yi işaret ediyor.
Muhalefete son sözümüz:
Arayışı bırak, Kesici'ye bak!
Kazanabileceğin seçimi parti ihtiraslarına kurban etme!
Akıllı ol!