Müjdeler olsun, bir seçmeli dersimiz oldu.

            Adı Türkçe!

            Türkiye’de, Türkçe seçmeli ders!

            Bu ne demek?

            “Özerklik” adında bir çocuk dünyaya geldi.

            Çocuğun anası babası belli, doğum yeri belli,

            Sadece nüfus kaydı eksik.

            Onu da 4 Nisan’da tamamlayacaklar.

            Lice ilçesine bağlı Yalaza köyünde, “ana dilde eğitim” verecek bir okul.

Şimdilik üç katlı.

            Şimdilik, Yalaza köyünde.

            Okul, Öcalan’ın doğum gününe denk gelen 4 Nisan’da açılacak!

            Böylece, özerkliğe ilk adımı atmış oluyorlar.

            İleride sayılarının artacağı muhakkak!

            Nitekim, sırada Hakkâri var, Cizre var, Nusaybin var.

            30 Mart’taki yerel seçimlerden sonra milli eğitim müfredatından bağımsız Kürtçe eğitim başlayacak.

            Anlaşma tamamdı da, uygulamasına geçilecek.

            Özeti şuydu:

            “Mart seçimlerine kadar ben silahları susturayım, sen özerkliğin kapısını aç!”

            Açılmış, baksanıza!

            Şimdi, o meydanlarda gürleyen adama sormak lâzım:

            Bu nedir?

            Ülkemin hükümranlık sınırlarına ne oldu ki, benim valimin, benim kaymakamımın yönettiği, benim bayrağımın asılı olduğu bir yerde Türkçe seçmeli ders?!

            Bir bakalım; Türkçe başka nerelerde seçmeli ders:

            Bosna-Hersek’in Saraybosna kantonunda,

            Norveç’te,

            Oslo’da,

            Belçika’nın Flaman bölgesinde,

            Japonya’da,

            Yemen’de,

            Tunus’ta.

            Türk’ün olduğu her yerde.

            Bizde?

            Kürt’ün olduğu yerlerde…

            Gidiş, o gidiş.

            Kürt’ün olduğu her yere Türkçe’yi seçmeli ders koymaya dönük bir gidiştir bu.

            “Tevhid-i tedrisat”a ne oldu?

            İstanbul’da, İzmir’de, Mersin’de. Başka pek çok ilimizde de Kürt vatandaşlarımız yaşadığına göre,

            Oralara da mı seçmeli ders?

            Bunun sonu nereye varır, hiç düşündünüz mü?

            Kürt kim?

            Bu ülkenin vatandaşı.

            Türkiye 77 milyonluk bir ülke.

            Nüfusun tamamına yakını Türkçe biliyor, Türkçe konuşuyor.

            Nüfusun ezici çoğunluğu kendini Türk olarak tanımlıyor.

            O halde, bu yapılanın adını siz koyun.

            Montaj iddialarına pek inanmamıştık da…

            Gerçek montaj galiba bu:

            Ülkenin bir parçasını içinden koparıp, başka bir uca lehimlemek!

            Bu seçmeli dersin bedeli ağır olur efendi!

            Sanma ki millet gaflet uykusundadır.

            Mutlaka uyanır da…

            Uyku sersemliği ile

            Kime, nasıl toslayacağı belli olmaz!