Yaklaşık 100 milyona (trilyon) mal olmuştu.
2014 yılının 15 Temmuzunda aniden çöktü.
Allah’tan, o an sporcular yoktu da ucuz atlatıldı.
Bu ucuz atlamaya ilin valisi ucuz bir cümle ile sevindi:
“Reklamın iyisi kötüsü olmaz” mış…
Yani, kulelerin çöküşü valiye göre reklamdı.
+++
Erzurum, üniversite şehriydi.
Üniversitenin bilim adamları uyarılar yaptılar ama dinleyen olmadı.
“Fay hattı üzerine kurulmaz” denmişti, ama kuruldu.
Çökme üzerine Erzurum Savcılığı işe el attı.
Üniversiteden 4 kişilik teknik bilirkişi heyeti oluşturdu.
Hazırlanan ön raporu şu kayıtlar düşülmüştü:
“Zemin etüdü yapılmadı, Fay hattı görmezden gelindi.
Çöken pistler zemin etüdü yapılmadan inşa edildi
Pistleri ayakta tutan beton zeminin içindeki çelik kazıkların 25 ila 50 metre derinlikte olması gerekirken, yığma toprak üzerine 1 metre çelik kazıklar kullanıldı
İniş pistlerinin eğimi yanlış yapıldı.”
+++
30 trilyonluk ihaleyle aynı firmaya yeniden verildi.
Aynı firmaya verilmesine tirazlar oldu ama nafile.
Müteahhit AKP’li olunca iş değişiyor elbet.
Bu şirkete Konya Stadı dahil, 40 kamu ihalesi verilmiş!
+++
1980’de kurulan şirket ilk 10 yılında büyük firmaların taşeronluğunu yapıyormuş.
1990 – 2000 yılları arasında kamu ihalelerinden taşeron olarak küçük ihaleler almaya başlamış.
Asıl büyük çıkışını ise son 12 yılda AKP iktidarı sayesinde yapmış.
İkinci çöküşün faili bulunmuş: Yatır.
Evet, firmanın bilimsel açıklaması buymuş.
“Altında yatır var”
Müteahhidi bırak, yatıra bak durumu yani.
Müteahhidin yakası bırakılacak, yatırın yakası tutulacak demektir!
Tutabilirsen tut!