Bütün bu bozuk işlerin ve çıkmazların bir sorumlusu var.

            Bunu hepimiz biliyoruz.

            İçte ve dışta her şeyi berbat ettiler.

            İçeriye de, dışarıya da bakacak yüzleri kalmadı.

            Her şeyin, ya da bir çok şeyin düzelmesi için ya bunların gitmesi, ya doğru çizgiye çekilmeleri gerekiyor.

            Bu geminin içinde hepimiz olduğumuza göre,

            “Nasıl pislettiyseniz öyle temizleyin!”

            “Ne haliniz varsa görün” deme şansına da, lüksüne de sahip değiliz.

            Bu pisliği hepimiz birlikte temizleyeceğiz.

            Yeni bir Anayasa mı? Elbette.

            Özgürlükler ve eşitlikler Anayasası.

            Erklerin ayrılığından başlamak gerek.

            Hukukun üstün, mahkemelerin adil olmadığı, fikir özgürlüğünün sakatlandığı bir ülkede ne demokrasi olur, ne huzur.

            Öyle, Türk tipi başkanlıkla da olmaz.

            Merkez Sağ’ın duayen siyasetçisi Hüsamettin Cindoruk, 83 yaşına gelmiş tecrübesiyle konuştu.

            Dedi ki:

            “Ordu yenilmeden devlet bölünmez.”

            Evet, bu ordu devletin bölünmesine rıza göstermez, seyirci kalmaz.

            “Bahçeye tank girdikten sonra kapıya kilit çözüm olmaz.”

            Sözü, iktidarın baştan beri sergilediği hataya getirdi:

            “Çözüm için izlenen yöntem kabul edilemez”

 “Bu konuda gizli kapaklı görüşmeleri sürdüren HDP de sorumludur.”

"Devleti terör örgütü ile masaya oturtanlar bunun hesabını verecektir.”

O’nun da zamanı gelecektir elbet.

Ama, öncelikli işimiz, pisliği temizlemek.

İşleri, temiz bir alanda yoluna koymaya çalışmak.

Bunu, Türk milleti olarak hep birlikte yapacağız ve başaracağız. Başka yolumuz yok.

ABD Başkanlarından Woodrow Wilson’un 1918’de 14 ilkeyle kongreye sunduğu ‘Büyük Orta Doğu Projesi’nde yer alan, Pirzade Bekir’in talepleri ile vücut bulan ‘Bağımsız Kürdistan’ oluşturmaya yönelik istekler”, Cumhurbaşkanı sözcüsünün de ifade ettiği gibi birer fantezi’den ibarettir.

Keşke, bu tür fantezilere meydan veren akılsız açılımlar yapılmasaydı.