Mehmet Necati GÜNGÖR

Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu'nun konuşmasını dinlemekle yetinmedim, üstünden giderek bir kere de tane tane okudum.

Atladığım bir yer mi vardı?

Acaba ne demişti de Tayyip beyi böylesine celâllendirmişti?

Konuşmanın neresinde siyaset yapmıştı?

Ya da Tayyip beyin ifadesiyle “edepsizlik?”

Baktım; konuşmanın hemen tamamında hukuktan söz ediliyor.

Meselâ şunları vurguluyor Feyzioğlu:

“Hukuka güveni sarsacak tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekir” diyor.

“Yargı ve yargıçlar idarenin yandaş ya da idarenin faaliyetlerine sürekli engel çıkaran bir güç gibi değerlendirilmemesi gerektiğini” söylüyor.

Adil olmanın önemli bir fazilet olduğunu ifade ediyor.

“Yargının saygınlığının zedelenmesi bir ülke bakımından yıkıcı etkilere yol açır” vurgusunu yapıyor.

Yargıyı kamu yararına engel oluyormuş gibi göstermenin kabul edilemez olduğunu anlatıyor.

Yargının kanattığı yaralardan söz ediyor.

Tayyip beyin belediye başkanı iken yaptığı konuşmada şiir okumasından dolayı hapse atılmasını, merhum Başbakan Menderes'in iki bakanıyla birlikte idamını, Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının ölümlerine hükmeden mahkeme kararlarını eleştiriyor.

Peki, “Barolar Birliği Başkanının konuşması teamüllere aykırı idi” diyen ev sahibi Danıştay Başkanı da aşağı-yukarı aynı şeylerden söz etmiyor mu?

Fark ne?

Danıştay başkanının 20 dakikaya sığdırdığı konuşmayı, Feyzioğlu 1 saati aşkın sürede tamamlamış.

Tayyip beyi kızdıran asıl mesele hukuk ihlallerine, adalete gölge düşürüldüğüne vurgu yapan

ifadeler.

Galiba bir de yolsuzluklara dokunması.

Van ise patlama noktası. Patlayacaktı da, Van işin bahanesi oldu.

“Siyaset” ve “edepsizlik” nitelemeleri bundan sonra geliyor.

Olup biteni televizyonlarımızın başında şaşkınlıkla izledik.

Tayyip beyin hırçınlığını, bunun karşısında Feyzioğlu'nun sakin ve olgun tavrını.

Eminim; bu rezalet dünyanın bütün kanallarında ilk haber, gazetelerinde manşet olmuştur.

Anlayacağınız; dünyaya rezil olduk.

Tayyip bey her sözden nem kapar hale gelmiş.

Bu, ülke yönetimi açısından ciddi kaygılar oluşturuyor.

Cumhurbaşkanına ne demeli?

“Kalk gidelim” diyor, O da önünü ilikliyerek gidiyor.

Protokol peşlerinde.

Barolar Birliği Başkanı Danıştay'ın kuruluş yıldönümünde konuşmayacak da nerede konuşacak?

Hukuku konuşmayacak da neyi konuşacak?

Bu ülkede hukuk ihlalleri yok mu?

Bundan bizzat başbakan ve bakanları da şikâyet etmiyorlar mı?

Balık akvaryumdan şikâyetçi.

Yapan da onlar, yakınan da.

Sonra vur abalıya.

“Siyaset yaptın!”

Siyaset yapmak bu ülkede sadece politikacıların hakkı mıdır?

Feyzioğlu gerekenleri söyledi.

Bir de “edepsiz olan ben değilim” diyerek cevabın en güzelini verdi.

Sükûnetle, saygıyla ve istifini bozmadan.

Evet, dün bir lider doğdu.

Bu, Prof. Metin Feyzioğlu'dur.

CHP'ye şimdiden hayırlı olsun!